CHP en çok kurultay yapan partiydi, bu alanda dünya rekoruna sahip olduğu bile söylenebilir.

Şimdi bir de buna \'dört günde iki kurultay yapan parti\' unvanı eklenecek. CHP lideri Kılıçdaroğlu inisiyatifini kullanarak \'tüzük değişikliğini görüşmek üzere\' kurultayı 26 Şubat\'ta toplantıya çağırdı.

Muhaliflerin de bu yönde talebi vardı. 362 imzayı buldular. Genel merkez 45 gün içinde kurultayı toplamak zorundaydı. Muhaliflerin isteği de yerine gelecek, kurultay mart ayının hemen başında yine tüzüğü görüşmek üzere toplanacak.

Kılıçdaroğlu tüzüğün demokratikleşmesinden yanaydı. Ancak harekete geçmek için muhaliflerin başvurusunu bekledi. Biraz erken davransaydı yerinde bir manevra olarak yorumlanabilirdi. İki kurultay hukuk tartışması doğurdu. Muhalifler süreci yargıya taşımaya hazırlanıyor.

Burada amaç tüzüğün değişmesi falan değil. Tüzük üzerinden parti içi hesaplaşma... Bu hesaplaşma çok boyutlu; siyasî, ideolojik yönü var, yarım kalan hesapların sorulması var, tasfiye olanların yeniden var olma mücadelesi var.

Nihai hedef Kılıçdaroğlu\'nun koltuğu... Bu pek kolay görünmüyor. Muhalifler etrafında toplanabilecekleri genel başkan adayı bulabilmiş değil. Öncelik, Kılıçdaroğlu\'nu parti yönetiminde zayıf düşürmek... Sorun sadece tüzük olsaydı süreç daha farklı gelişebilirdi.

26 Şubat\'ta ne olacak? Dün Meclis\'te Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak\'la karşılaştım. Geçen hafta \'2012\'de kaç kurultay var?\' diye sormuştum, o da \'İki, belki üç\' diye cevap vermişti. Bir hafta içinde çok şey değişti. Bugün itibarıyla iki buçuk kurultay kesinleşti. İkinci kurultay çağrısı yapılır ama toplanamayabilir veya gerek kalmayabilir. Yani kâğıt üzerinde kalabilir.

Toprak \'kurultay\' üzerine konuşmaktan rahatsız... Haksız değil, parti içi gelişmeler genel siyasetin önüne geçti. Toprak\'ın anlattıklarından, CHP\'nin tüzükte çok radikal değişiklikler yapmaya hazırlandığı sonucunu çıkarabiliriz. \'3 dönem kriterini teklif edeceğim\' dedi. Tıpkı AK Parti\'de olduğu gibi... Genel başkan da dahil. Sadece milletvekilliğiyle sınırlı değil, teşkilatları da kapsayacak.

Üst üste veya toplam üç dönem... Toprak \'Milletvekilliği meslek değil, bu bir nöbet, askerlik gibi. Aşağıdan gelenin önü tıkanmamalı\' dedi. Erdoğan Toprak, bu kritere takılacak ilk isimlerden biri. Daha önce iki dönem milletvekilliği yaptı, bu üçüncü, yani son dönemi. \'Buna rağmen olması gerekir\' dedi. Üç dönem kriteri tüzüğün maddesi değil de temenniler bölümünde yer alacak.

Başka değişiklikler de var. Toprak, gençlere ve kadınlara kota ayrılacağını söyledi. Rakam epey yüksek: Gençlerde yüzde 15, kadınlarda ise yüzde 25... Partide yaş ortalaması düşecek. Genel başkan adaylığı için divanın önüne kadar gelerek imza verilmesi de kaldırılıyor. Genel başkanlığa adaylık için yüzde 20 olan imza oranı yüzde 10\'lara çekilecek.

Bütçede hareket serbestliği sağlanacak... Teşkilatlara, parti okullarına bütçeden pay ayrılacak. Önseçim, tüzüğe girecek. Toprak, tüzüğün genel başkana ayrılacak yüzde 5 kontenjanın dışında tüm seçim çevrelerinde önseçim yapılmasını zorunlu kılacak şekilde değiştirileceğini söyledi.

Bunlar parti teşkilatlarını da heyecanlandıracak hususlar...

Kayyum riski var mı? Toprak \'Hayır\' dedi; \'Bu, imza toplayan arkadaşların temennisi.\' Toprak\'ın dile getirdiği köklü değişiklikler muhalifleri tatmin eder mi? Hedef tüzük değişikliği ise etmesi lazım. Ayrıca parti yönetimi muhaliflerin önerilerine de açık. Erdoğan Toprak, sohbetin sonunda \'CHP\'nin artık kurultaylarla anılmasını istemiyoruz. 7-8 ay sonra yapılacak olağan kurultaydan sonra partiye huzur, disiplin ve sevgi gelecek.\' dedi.

Temenni güzel ama parti içi mücadele CHP\'nin genlerinde var, o yüzden huzur biraz zor.

(ZAMAN)