Dünyanın başına çorap ören bu koronavirüs insanların hayatında dokunmadığı nokta bırakmadı.

Kimse bir sonraki günün planını yapabilecek durumda değil.

Hangi ülkede yaşıyor olursanız olun bu böyle malesef.

Ankara’da yaşam ile Londra’da yaşam çok farklı mı?

Ayrıntılar dışında her iki kentin ortak özelliği sanırım “belirsizlik!”

Bu süreçte, Londra’da sokağa çıkma yasağı hiç uygulanmadı ama bazı katı sınırlamalar getirildi.

Temel ihtiyaçlar dışındaki işyerleri kapalı olduğu için kentin ana caddelerinde tam bir terkedilmişlik hakimdi.

Karantina uygulamaları, etnik toplumların yoğun yaşadığı bölgelerde, kepengi kapalı işyerleri dışında pek farkedilmedi bile...

Başbakan Boris Johnson 5 Kasım’dan beri uygulanan sıkı karantinayı 2 Aralık’ta sonlandırıp, yerine bölgesel vaka yaygınlığına göre belirlenen üç kademeli önlemleri sürdürecek.

Ayrıca, 23 ile 27 Aralık tarihlerini kapsayan Noel kutlamalarında da önlemler rafa kaldırılacak. Yani Mart ayından beri hasret olan aileler Noel vesilesiyle beş gün sarmaş dolaş olabilecek.

Sarmaş dolaş dediysem hemen umutlanmayın!

Akabinde hükümetin sağlık başdanışmanı Prof. Dr. Chris Whitty’den, "Aptal olmayın, yaşlı akrabalarınızı 'hayatta kalmalarını istiyorsanız' kucaklamayın” uyarısı geldi.

Başbakan Yardımcısı Michael Gove’ın “Herkes Noel’de Kucaklaşacak” sözü ve Başbakan Boris Johnson’ın tarifini verdiği “üç aile” aynı çatı altında buluşabilecek vaadi herşeyin bittiği anlamına gelmesin.

Hükümetin Sağlık Başdanışmanının “Aptal Olmayın, Sarılmayın” sözü kulaklarınızda küpe olsun.

Kendi inancına göre kutsal günlerini kutlayamayan farklı inanca mensup insanlar, Sağlık Bakanı Matt Hancock’un dediği gibi Noel ilahilerini “İnşallah” birlikte söyleyecek ama “Aptallık Edip” sarmaş dolaş olmadan!

Geçtiğimiz günlerde merkez Londra’ya yolum düştü...

Alışılagelmiş turist yoğunluğunu geçtik, dünyanın dört bir yanından gelip zenginlerin alış veriş yaptığı Harrods’un çevresinde bile tam bir “terkedilmişlik” görüntüsü hakimdi.

Bu terkedilmişliğin yerini 2 Aralık’tan itibaren işyerlerinin açılmasıyla, bildiğimiz Londra hareketliliği alır mı doğrusu emin değilim.

Ama insanlar en azından derin bir nefes almak için, karantinanın sona ermesini ve Noel günlerini iple çekerken, Prof. Whitty’in “Aptal Olmayın” sözünü kulaklarına küpe yapmak zorundalar.

Yoksa ne mi olur?

Bu sorunun cevabı, geride bıraktığımız dokuz ayın tablosunda!

***

Bu yazım, köşemden önce Ankara'da haftalık yayınlanan ANK HABER'de yayınlandı. Linki ve gazetenin ilgili sayfası: