1963-1974 arasında yaşadığımız soykırım yıllarının vefakar doktoru, Kıbrıs Türk Federe Devleti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ilk Milletvekillerinden ve Sağlık Bakanı olan kıymetli insan, amcam Dr. Ali Atun dün Hakkın Rahmetine kavuştu. Mekanı Cennet olsun, nurlar içinde yatsın, Allah rahmet eylesin.

Mükemmel bir insandı amcam, Kıbrıslı Türklerin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ulu çınarlarından bir tanesiydi. Çok emeği geçti bu ülkeye.

Kendisini ilk hatırladığım yıllarda dört yaşındaydım. Sanırım İstanbul Tıp Fakültesinde okurken bizim evde kalıyordu ve eve doktor çantasıyla geldiği zaman da kaş göz arasında ortadan kaybolurdum. Doktor demek iğne demekti. Neme lazım durup dururken bana iğne yapar düşüncesi ile hemen yok olurdum. Zorla, yalvar yakar bazen de çikolata kandırmacasıyla çıkartırlardı beni yatağın altından.

Sonraki hatıralarım Beyrut Amerikan Üniversitesi’nde başlıyor. Sanırım İngiliz Sömürge döneminde tüm Kıbrıslı Türk ve Rumlara her tür sağlık hizmetini veren Lefkoşa Genel Hastanesindeki başarılı çalışmaları nedeni ile Birleşmiş Milletlerden burs almıştı ve 1959-60 yılları arasında Beyrut Amerikan Üniversitesi’nde Halk sağlığı ve Hastane Yönetimi üzerinde ihtisas yaptı. Kıbrıs’ta bir ilkti amcam, Hastane Yönetimi üzerinde ihtisas yapan bir tıp doktoru olması. Genelde işletmeciler yapardı bu ihtisası.

Beyrut’tan döndükten bir buçuk yıl sonra tayini Mağusa Genel Hastanesine çıktı ve 1963 yılı 21 Aralık gününe kadar Mağusa Genel Hastanesinde baş doktor olarak görev yaptı. Bu dönemde tanıdığı birçok üst düzey Rum’un, 15 Temmuz 1974 tarihinde Yunanistan’dan gelen subayların EOKA’cıların da desteği ile darbe yapmasından sonra, canlarını kurtarmak için üzerlerinde bir tek elbiseleri Mağusa Kalesine gelmelerini ve Dr. Ali Atun’a sığınmak istemelerini hiç unutmadım. Bu denli sevilen ve sayılan bir kişiydi rahmetlik amcam.

1963-1974 arasında yaşadığımız soykırım yıllarında Mağusa Türk Genel Hastanesinin Baş Doktoruydu amcam. Rahmetlik Kelami amcam da o yıllarda Larnaka Türk Genel Hastanesinde görev yapıyordu. Rumlara çaktırmadan birbirlerine BM görevlileri kanalı ile gerek duydukları ameliyat malzemelerini yok olan ilaçları gönderip, alıyorlardı.

15 Temmuz darbesi sabahında Maraş’ın ünlü Rum ortopedisti Doktor Hacıgago Akkule kapısına gelmiş, Ali amcama ulaşabilmek için benimle haber göndermişti. Amcam kendini arayanın Rum olmasına bakmaksızın Hacıgago’yu kale içinde emniyete almış, yedirip içirmiş, birkaç gece konuk ettikten sonra da BM kanalı ile Hacıgago’nun güvenle yaşayabileceği bir Rum bölgesine göndermişti. (Darbe döneminde sağcı Rumlar yani EOKA’cılar solcu Rumları, solcu Rumlarda sağcı Rumları acımasızca öldürüyorlardı. Bu nedenle de bazı bölgeler sağcıların elinde, bazıları da solcuların elindeydi.)     

Mutlu Barış Harekatından iki yıl sonra, 20 Haziran 1976 tarihinde yapılan ilk Genel Seçimlerde amcamla birlikte Mağusa Bölgesinden UBP milletvekili seçilerek Kıbrıs Türk Federe Devleti Meclisine (KTFD) girmiştik. 40 kişilik KTFD Meclisinde Lefkoşa Bölgesinden seçilen yeğenim Hakkı Atun’la birlikte aynı aileden, aynı soyadını taşıyan 3 tane Atun soyadlı milletvekili bulunmaktaydı. Kurulan ilk hükümette de, Dr. Ali Atun Sağlık bakanı, Hakkı Atun da İskan Bakanı olarak, Kıbrıs Türk siyaset tarihine ailecek imzamızı atmıştık.

Sonraki yıllarda amcam Dr. Ali Atun ve yeğenim (Mimar) Hakkı Atun KKTC’nin Kurucu Milletvekilleri ve Bakan olarak siyasete devam ettiler. 

Rahmetlik amcam Dr. Ali Atun çok hoşsohbet ve halkçı bir insandı. Hakkında yazabileceğim onlarca unutulmayacak hatıralarım var. Ulu çınarlarımız, bu ülkenin varoluşuna katkı koyan, unutulmaz mücadeleler veren büyüklerimiz bir bir gidiyorlar. Allah rahmet eylesin, nurlar içinde yatsın, mekanı Cennet olsun amcamın.