Ortadoğu Uzmanı bir profesör dostum Tahrir, Taksim ve Lice olayların bir analizini yaptıktan sonra, analizini benimle de paylaştı. Paylaşımında ötürü kendisine teşekkür ederim. Bende sizlerle paylaşmak istedim.


“Sevgili Cüneyt:


Ulusalcılar Taksim’de meydanda iken, hiç bir Kürd'ün ortalıkta görünmesi gerekmiyordu. Ama SOLCULUK- eski Öğrenci liderlerinin SOL-GENÇLİK hastalığı hala yaşıyor. BDP’liler de çok şiddetli bir şekilde ilişkide oldukları için. BDP ve Kürt hareketi Selahattin Demirtaş'ın dediği gibi: ENFEKSİYON KAPTILAR.


Atatürk'ün askerleri çok örgütlü bir GÜÇTÜR. RTE (Başbakan Recep Tayyip Erdoğanı’ı kastediyor) bile ellerinde oyuncak olmuş durumdadır. Milli Merkez yani MM’ciler, İP, Emekli Subaylar (Başı Çuvala Sokulanlar) ve en önemlisi Türk Tiyatro Sanatçılarıyla birliktedirler. Taksim GEZİ hareketini yönetmektedirler. Yani örgütlü bir güçtür. Öyle sanıldığı gibi, tamamen SPONTANE OKUMUŞ Gençlik hareketi değildir.


MM’ciler, bilinçli olarak olayı saklıyorlar. Milli Merkezciler (MM) yakın bir gelecekte, sanki sokakların ve PARKLARIN toplantılarını HALK MECLİSLERİ adıyla siyasal bir harekete dönüştürecekler. Ve çok yakında, ERKEN SEÇİM bile isteyebilirler. Onların bazı hesapları vardır. MM’ciler, ölçülü ve planlı bir TİYATRO OYUNU gibi olayları düzenliyorlar.


Ben sana çok net olarak bir bilgi vereyim. Daha AGIT(PKK Komutanı) hayatta iken, Devlet Tiyatrosu sanatçıları, devletin ajanları olarak, önce MISIR’a gittiler, sonra Suudi Arabistan’a oradan da Ürdün ve Lübnan üzerinden de Suriye’deki PKK kamplarına ve BEKA’ya gitmişlerdi. Sene 1978-79 idi.


Devlet Tiyatrosu sanatçısı ve eğitilmiş ajanlar olarak devlete bilgi toplayıp döndüler. Şimdi de aynı görevi ordu mensupları ile birlikte örgütlüyorlar.


Uyuşturucu meselesi tamamen KARAKOLLARIN kontrolündedir. Görenlerin anlattığına göre, bölgedeki çoğu karakolların ön bahçeleri komple UYUŞTURUCU ekilmiş bitkilerle doludur. Köylüleri işçi olarak kullanıyorlar. Biraz size-biraz bize müsaadesi ile bunu köylülere yaptırıyorlar.


Arazi bedava- işçi bedava uyuşturucu Devlet Araçları ve imkanları ile dışarıya götürülüyor. Bankalarda en küçük bir hesap aktarımı bile POLİSE bildiriliyorken, Devasa miktarlardaki hesap aktarımları Polise ulaşmaz mı? Ulaşır. Valiler- Komutanlar birlikte uyuşturucu işini de yapmaktadırlar.


Diyarbakır’da Lice’de okumamış çiftçilikle geçinen insanlar çok kolay bir şekilde kandırılabilir. Oyuna getirilebilir.


Üstelik eski yaraları deşmek için, KAŞINAN ADAMI tekrar UYANDIRMAK için, oluşan eylemlerde kimlerin hedef alınacağı ve öldürüleceği de bilinmektedir. KASITLI ve bilinçli olarak olaylar cereyan ediyor. Yapmak istedikleri Kürtlerin Türklerle tüm bağlarını koparmaktır.
CHP mantığı ve saklanma UKALALIĞI artık Dersimlilerce de bilinmelidir. Başbakan Erdoğan açıkça ve net bir şekilde, DERSİM KATLİAMINI Atatürk'ün yaptığını söylemedi mi? Söyledi. Başbakan dürüsttür. Hain olan ALEVİ KÜRTLERDİR. CHP’li SOLCU geçinen KÜRTLERDİR: Çok yazık, AYIPLIYORUM.


RUSYA Suriye’den neden çekilmeyi kabul etti? Olaylar bu kadar UCUZ ve Kolay mı olacak? Hayır! Olmayacak. RUSYA ORTADOĞUDAKİ Havuzu istiyor.


Neden mi?


Amerika’nın Ortadoğu’daki KURBAĞASI olan İSRAİL’ i sıcak suda farkına vardırmadan öldürmek için. RUSYA şimdi, İSRAİL’İ ve KÜRDİSTAN’I, ORTADOĞU HAVUZUNDA farkına vardırmadan hafif- hafif ısıtarak PİŞİRMEK istiyor.


KIBRIS’ a bakın, Atatürkçü ULUSALCILARIN iktidarı oluştu. Türk Ordusu- 1917’den beri Rusya’nın güdümündedir. KIBRIS bu nedenle Hükümet değişikliği yaşadı. Türkiye’de sıkıntıda, Mısır’da SIKINTIDA, Ürdün’de sıkıntıda, Suriye’de zaten BEŞAR devam ediyor.


İSRAİLİN SUYU ISITILIYOR. Kürtlerde Israillilerin rahatlaması için Amerikalılarca desteklendiğine inanılıyor. Yani Kürtler ve İSRAİL’in menfaatleri bir taraftadır. Türkler ve Suriyeli BESAR’ın menfaatleri de Rusya’yla birlikte bir taraftadır.


Sevgili Cüneyt: İnsanların ne zaman hata yaptıklarını şöyle anlarız.


Ergenekoncular ve tutuklu subaylar, uzun zamandır, kimseye talimatla işleri yaptıramıyorlar. Çok sayıda, Paşa, Subay, Komutan çocuğu, büyüdüler. İş, güç sahibi olmaları gerekiyor. Ne yazık ki iş sahası da DÜSMAN saydıkları kimseler tarafından kapatılmıştır. Simdi Ergenekoncu BABALAR-Paşalar çocuklarına iş arıyorlar.


Doktoralı, yüksek lisanslı çocukları eskiden; beklemeden, direk olarak işbası yapardılar. Üstelik çoğu da CEO olurdu. Şimdi, 2 dil bilen, DOKTORALI paşa çocukları iş bulamıyorlar. Küçük işlere de onlar razı olmuyorlar. TAKSİM ve GEZI PARKI olayları, eski PASALARIN; Devlet çarkında MAMA -iş aramalarının sonucudur.

Eskiden, tüm Üniversitelerde Müdürlükler, Dekanlıklar, Rektörlükler, Rektör yardımcıları, ASKER KÖKENLI olurdu. Şimdi ise Sanki TAKSİM ve GEZİ PARKI olayları spontanedir göstermek istiyorlar. Oysa durum farklıdır. PASALAR çocuklarına tekrar MEVKI-MAKAM istiyorlar.”


Bazı öngörülerde bulunan dostum şu iddiaları da ileri sürmektedir.


Norveç destekli projelerle, Rojhelata Navin sorgulanıyordu. 180 milyon yeni nüfusun Rojhelata Navin’in nüfusuna eklendiğini ve bunun Dünya-Ekonomik sisteminden yaralanmadığını İDDİA ediyordu.
Şimdi kim bu yeni artan Rojhelata Navin’in genç Nüfusunu kendine tehdit olarak görüyor?


Mursi ve yandaşlarının TV’lerine el koyanlar, eş zamanlı olarak, bazı Kürd Tv’lerine de el koyanlarla AYNI KİŞİLER OLMASIN MI?
Başları çuvala girenler- Orta-Doğu’daki meslektaşları ile İTTİFAK kurdular diyeceğim. Levent Kırca ve İşçi Partisi- Ordu destekli olarak, BEŞAR ile ve eski BAAS PARTİ örgütleri ile DERİN bağlar oluşturdular.


Bir ay sonra, benzerini Türkiye’de de devreye koyacaklar. Benim gözlemlerim şudur: Türkiye’de Ergenekoncular ve eski-darbeciler Dünya muhalefeti ile birleştiler. Amerika’dan kaçan RUS ajanı ile birlikte, Amerika’nın GLOBAL planlarını öğrendiler, şimdi onlar karşı ATAK yapıyorlar. Sivil itaatsizlik, Hükümete karşı artmakta ve bilinçli olarak da tırmandırılmaktadır.


Bu işi yapanlarda çok açık söylüyorum. Milli Merkezciler (MM) dir. Şimdiden Hükümete karşı bir kalkışmayı planlıyorlar. Bir ay sonra, 5 AGUSTOS günü, Türkiye’deki, Anti-Hükümet sivil kalkışması olacaktır. Yani kısaca, Askeri darbenin resmileştirilmesinin günüdür. Çünkü Türk tarihinde AĞUSTOS ayının, zaferleri çoktur.” diyor değerli dostum.