Aşağıdaki üç olayda iki gün içerisinde gerçekleşti, yani 48 saatte.
Türkiye Irak Kürdistanı ile anlaştıktan sonra geçen hafta ilk Kürt petrolü Ceyhan’a aktı. Kamuoyunun pek gündemine gelmese de Türkiye üzerinden Avrupa’ya satılacak olan petrolün parası da ABD ve dostlarının hedefinde olan Halkbank’a yatırılacak.
ABD ve Irak’taki Maliki Hükümeti, Türkiye ile Irak Kürdistanı arasındaki bu petrol ticaretine karşı olduklarını, bunun kendilerini rahatsız ettiğini açık açık dile getirdiler.
Bu birinci haberimiz…
***
Gelelim ikinci haberimize.
Önceki gün Türkiye’nin Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz’ın konvoyuna bombalı tuzak kuruldu.
Yılmaz, makam aracıyla Musul'dan Erbil'e giderken yol kenarında bomba patladı. Uzaktan kumandalı patlatılan bomba, Başkonsolos Yılmaz'ın makam aracına eşlik eden polis aracında maddi zarara neden oldu. Olayda ölen ve yaralanan olmadı çok şükür.
***
Şimdi sırada üçüncü haberimiz var.
Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçim mitinglerinin startını Almanya’dan verdi. Bir buçuk milyon gurbetçimizin oy kullanacağı Almanya’da, Köln şehrinde ilk Çankaya mitingini yapan Başbakan Erdoğan gurbetçilerden “Yürü Reis, arkandayız!” sözünü aldı.
Aynı gün, miting yapılacak salonun çevresine Neonazilere ve marjinal gruplara eylem yapma izni veren Almanya’nın, bu işten karlı çıkmayacağını biliyor olması gerek.
Türk medyasındaki D Tipi yapılanma ile ortaklığı olan Alman gazetelerin, Erdoğan karşıtlığında gösterdiği olağanüstü çaba gözlerden kaçmadı.
Hele Kraliçe’nin memleketi İngiltere’de daha şenlikli yankılandı Almanya mitingi.
BBC, Almanya’daki ilk Köşk mitingini "Erdoğan Köln'de yandaşlarına seslendi" başlığıyla duyurdu.
Avrupalı liderlerin hepsi konuşmalarını, karşıtlarına yapıyorlar ya! Bu nasıl bir akıl tutulması, bu nasıl bir nefret, bu nasıl bir subjektifliktir anlamak mümkün değil.
***
İki gün içinde gerçekleşen bu üç olayın birbiriyle bağlantısı var mıdır bilmiyoruz.
Ama Türkiye bu olaylar ve gelişmelerin yaşandığı esnada Okmeydanı’na kilitlenmişti.
Terör örgütleri, ellerinde silahlarla, Molotoflarla mahallede devrim yaptıklarını ilan ediyordu. İki vatandaşımız olaylarda hayatını kaybetti.
Okmeydanı’nda yaşananlarla ilgili Evrensel Alevi Bektaşi Birliği Başkanı Ali İhsan Şahin’in Star gazetesinde yer alan sözleri ilginçti. Şahin: “Okmeydanı'nda yeni bir Gazi ve Gezi olayı tezgahlanıyor, bazı Alevi örgütleri ‘durun' demek yerine ‘devam' mesajı veriyor, dedeleri bile sokmuyorlar” dedi.
***
Israrla “Cemevi’nde katledildi” denilerek Berkin’e yaptıkları gibi Uğur Kurt’un ölümünden de kaos çıkarmak isteyenler de boş durmadı.
Sivas’ta defnedilene kadar ailesi, Uğur’un bedenini örgütlerin araçsallaştırmasına izin vermeyerek dik durdu.
Cenazede slogan atıp, kaos çıkarmak isteyenlere Uğur Kurt’un ailesi, "Uğur'u olaylar yüzünden kaybettik, sizi istemiyoruz" diyerek tepki gösterdi.
***
Uluslararası Af Örgütü, Okmeydanı’nda parça tesirli bombadan hayatını kaybeden ikinci isim olan Orhan Yılmaz için “Polis öldürdü” açıklaması yaptı. Ki dikkat, gerçeği bile bile çarpıtan Af Örgütü, evrensel bir Batılı örgüt(!)
***
Örgütleri ile STK’sıyla, marjinal grupları, antikapitalistleri, ulusalcıları ve medyadaki uzantıları ile birçok kesimin Batı’da biçilen yeni elbisenin içine girmek için can attığını görüyoruz.
Allah’tan Alevisiyle, Sünnisiyle, Kürdüyle, Türküyle millet, bu emperyalist oyunu bozacak ferasete sahip!
(Milat gazetesinden)