Dünyada yaşanan son gelişmeler ışığında; ‘Avrupa, 2025 yılına dünyanın en zengin insanı ve X platformunun da sahibi Elon Musk ile savaş halinde girdi’ dersek, olayı abartmış olmayız herhâlde?
Çünkü, X'in (eski Twitter) sahibi Elon Musk’ın, özellikle Almanya’daki aşırı sağcı AfD ile ilgili yaptığı açıklama ve İngiltere’deki aşırı sağ gruplara verdiği açık destek, savaşın artarak devam edeceğini gösteriyor. X’in sahibine Avrupa’dan tepkiler yükselirken, Hollanda’dan da tepki ve X platformundan çekilmeler hızla yayılarak devam ediyor.

Konuyla ilgili Trouw gazetesinden Janne Chaudron ve Jeroen van Raalte’nin uzun yorum haberinden bazı örnekler aşağıdaki şekildedir.

Hollanda’da Avrupa düşüncesini savunan Volt partisi, X platformundan çekilen ilk siyasi parti oldu. Volt, Elon Musk’ın Avrupa’nın içişlerine müdahale ettiği düşüncesinden hareketle, X’in, Musk tarafından tamamen kendi ütopik vizyonu için kullanıldığını gerekçe olarak gösterdi. Volt Partisi Başkanı Laurens Dassen ve milletvekili Marieke Koekkoek, X platformundan çekilen ilk Hollandalı siyasetçi ve  parti lideri ve milletvekili oldular.

Musk’ın özellikle Almanya ve İngiltere’ye yönelik müdahaleci açıklamaları gösterilerek, diğer siyasi partilerin ve kuruluşların da X’ten çekilmesi öneriliyor. Bu çağrıya, ana muhalefet partisi GroenLinks-PvdA şimdilik temkinli davranırken, D66 lideri de X platformunu terk etmeyeceğini söylüyor. D66 lideri, X platformunun terk edilmesinin, ‘burayı aşırı sağcıların bilgi çarpıtmalarına yer açmak’ olarak değerlendiriyor.

‘X’ten çıkalım’ düşüncesi, Hollanda’da bazı belediyeler ve üniversitelerde uzun zamandır uygulanıyor. Örneğin,  X platformunu terk eden iki belediye IJsselstein ve Putten olurken, Dordrecht belediyesin de altı aydır X hesabını aktif kullanmadığı belirtiliyor. X platformunun “bilgi kirliliği”, “sahte hesaplar” ve “olumsuz atmosfer” gibi sebeplerden dolayı, Amsterdam (UvA ve VU), Nijmegen, Utrecht, Twente, Wageningen ve Eindhoven üniversiteleri de, artık X'te mesaj paylaşmıyorlar.

Aynı ikilemle Amnesty, Oxfam Novib ve Extinction Rebellion da boğuşuyor. X üzerindeki erişimlerinden faydalanıyorlar, ancak aslında bu medyaya daha fazla katkıda bulunmak istemiyorlar. Oxfam, iletişim yöneticisi Stefan Verwer, Trump'ın yemin töreninden bir gün önce, X'ten ayrılma kararı aldıklarını belirtti.

Diğer taraftan, Hollanda’nın en etkin sivil kuruluşları da, X’ten ayrılmayı düşünürken, bazı kuruluşlar da ikilem arasındalar. Örneğin, sivil bir halk hareketi DeGoedeZaak yöneticisi Juren van den Bergh, “Musk yönetimindeki X, bir iletişim platformundan daha ziyade, siyasi bir araca dönüştü. Faydaları, dezavantajlarını geçmiyor” diyerek, kuruluşları X’ten ayrılmaya davet etti.
Hollanda’nın en ciddi günlük gazetelerinden Trouw ve Volkskrant, ilkesel olarak  X’ten çıkma kararını alırken, NRC Handelsblad ise X’ten çıkmayı değerlendiriyor.

Hollanda’da X ile ilgili gelişmeler bu şekilde devam ederken, Avrupa’da da durum bundan farklı değil.: Örneğin Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Musk'u seçimlere müdahale etmekle suçluyor.  Norveç Başbakanı Jonas Gahr Stoere de Amerikalı milyarderin, ABD dışındaki ülkelerin siyasi meselelerine karışmasının endişe verici olduğunu söylüyor. İngiltere Parlamentosunda bağımsız milletvekili Richard Burgon, AA muhabirine, Musk'ın ülkesini hedef alan paylaşımlarına, "Sosyal medya platformunda aşırı sağcı saçmalıklar yayan dünyanın en zengin adamından herhangi bir ders almamız gerektiğini düşünmüyorum." açıklamasını yaptı. Bunun yanı sıra, Almanya’nın Federal Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi Başkanı Ferda Ataman, X’in aşırı sağcı içerikleri teşvik ettiğini ve Elon Musk'ın politik etkisini artırmak için kullandığı bir araç haline geldiğini belirtti ve bu yüzden Alman hükümetinin sosyal medya platformu X’ten çekilmesi önerisinde bulundu.

Gelişmelerden hareketle, Trouw gazetesi köşe yazarı Ilyaz Nasrullah, Elon Musk’ın mantığının, “zengin insanların daha yüksek bir IQ'ya sahip olduğu, kendisinin dünyanın en zengin insanı olarak üstün genlere sahip olduğu ve bu nedenle çocuklarının insanlığın sorunlarını diğerlerinden daha iyi çözebileceği yönünde” olduğunu söylüyor. Nasrullah, bu düşünce yapısının, Naziler’i öven ve savunan bir düşünce olduğunu da ilave ediyor.

Elon Musk’ın bu mantığına göre, hem Avrupa’nın hem insanlığın büyük tehlikeyle karşı karşıya olduğu söylenebilir. Musk’ın, yönünü Avrupa’ya çevirdiği ve hedef olarak seçtiği görülüyor. AfD’yi Almanya için son umudun kıvılcımı olarak görüyor.
2025 Avrupa’sının, bir ‘Elon Musk Yılı’ olmaması için, tüm aktörler teyakkuz halinde olmalıdır.

Veyis Güngör
11 Ocak 2025