“ŞUURSUZCA ” kutlanıyordu.
İlk kez “şuurla” kutlandı.
Anlamsız bir alışkanlığın ve tekdüzeliğin kurbanı olmuştu 19 Mayıs...
İlk kez silkinmenin ve yenilenmenin başlangıcı oldu.
* * *
Dünkü kutlamalarda...
Kule yoktu, prova yoktu, bir örnek giysiler yoktu...
Temsili milis güçleri yoktu, bıkkınlık yoktu...
Anlamsız vücut hareketleri yoktu, stadyumlara tıkılma yoktu...
Garnizon komutanı yoktu, vali yoktu...
Zorunluluk yoktu, “bitse de gitsek” duygusu yoktu...
“Rap rap rap” yoktu, askeri adımlar yoktu...
O utanç verici “etek boyu tartışması”nı başlatacak malzeme yoktu...
1930’ların “terbiye edilmiş bedenler” ideolojisi yoktu...
Bireyi yok sayan, kalabalık içinde eriten, bütünün minicik bir parçası haline getiren görsellikler yoktu...
İnançsızca atılan nutuklar yoktu.
* * *
Ya ne vardı?
Gayriresmi bir şuur vardı...
İlle de devlete yaslanmak gerekmeyeceğinin kanıtları vardı...
“Bir şey yapmalı” diyenlerin yaptıkları şeyler vardı...
Sempozyumlar, konserler, yürüyüşler, mitingler vardı...
“Viva 19 Mayıs” hareketi vardı...
Belediyelerin kutlama yarışları vardı...
Gönüllülük vardı...
Ne gönüllüğü? Canıgönüllülük vardı...
Sivillik vardı, neşe vardı, renklilik vardı, kararlılık vardı, ayaklar üstünde durma vardı...
İdeolojik duruş vardı...
Tepki vardı, etki vardı...
Hatta ve hatta...
Birazcık acemilik bile vardı...
* * *
19 Mayıs’ı statlarda yasaklayanların maksadı, 19 Mayıs’ı boğmak mıydı?
Bilmiyorum.
Ama eğer maksatları boğmak idiyse boğarken dirilttiler.
19 Mayıs statlardan çıktı, kurtuldu yani...
Böylece her şeyden kurtulmuş oldu:
Sıkıcılıktan kurtuldu, resmiyetten kurtuldu, vali nutuklarından kurtuldu, bilinçsizlikten kurtuldu, provalardan kurtuldu, bin yıllık alışkanlıklardan kurtuldu, sevgisizlikten kurtuldu, yasal zorunluluklardan kurtuldu.
O denli kurtuldu ki...
Eğer 19 Mayıs’ı statlarda yasaklayanların maksatları gerçekten 19 Mayıs’ı boğmak idiyse...
Bu yılki heyecan fırtınasını, şuur hareketini ve devletin zırnık yardımı olmadan toplumun kendi ayakları üzerinde durma enerjisini görünce...
Kutlamaları seneye yeniden statlara hapsedebilirler.
O dereceydi yani...
(Hürriyet gazetesinden alınmıştır)