Çabuk kabulleniyoruz 'şok' gelişmeleri. Gürsel Tekin'in gündeme bomba gibi düşen istifasını da hazmettik bir çırpıda. Şimdi sırada başka sorular var. Mesela, "İstifası haftaya yapılacak İstanbul İl Kongresi'nin seyrini değiştirir mi?" gibi. Lafı dolandırmadan dalayım mevzuya. "Hayır!" Çünkü mevcut delegasyonda onun 'zırnık' değeri yok! İtibarı yok! Etkisi yok! Haa bir önceki yapı olsaydı olay tabii ki çok farklı olurdu.
Değil Tekin'in istifa etmesi, onun bir sözü, bir hareketi bile toz duman ederdi ortalığı. Ancak bugünkü yapıyla Tekin'in etkili olması filan çok zor. Böyle söyleyenler, yazıp çizenler emin olun hikâye anlatıyorlar size sadece.
Dün internette dolaşırken okuduğum haberde şöyle bir yorumla karşılaştım; "İstanbul delegasyonu Tekin'in kimi işaret edeceğini bekliyor!" Bu süperrr yorumu yapan arkadaşa bi telefon açıp, "Ya yürü git işine kardeşim! Damın üstüne pineklemiş saksağanlar gibi saçmalayıp durma!"dememek için inanın kendimi zor frenledim. Resmen sallıyor. Öyle biri yok! Çünkü bu delege Gürsel Tekin'in bütün izlerini İstanbul örgütünden kazımak üzere yola çıkan ve pek de başarılı olan Erdoğan Toprak'ın, Nihat Matkap'ın delegesi.
Allah'ınızı severseniz söyleyin. Güçten yana olmayı kendisine düstur edinmiş hangi CHP'li delege dinler Genel Başkan tarafından etkisiz eleman pozisyonuna düşürüldüğü için gemileri yakıp ondan sonra da suyun dibine tüpsüz müpsüz dalmış bir adamın sözünü? Kaldı ki öyle bir gücü olsaydı bırakır mıydı meydanı onlara? Muhakkak bir adamı sahaya sürer ve çarpışırdı sonuna kadar onun için. Adam aday bile çıkaramadı. Hal böyleyken, "Şunu destekliyorum" dese ne olacak?
Oğuz Kaan Salıcı'ya açık savaş ilan etti de ne oldu? Başa çıkabildi mi? Hayır! Havanda suyu dövdü dövdü ve en sonunda da, 'Yetti gari' deyip istifayı bastı! Bazıları diyor ki, "Salıcı'nın karşısında en güçlü aday olarak duran Ali Özcan'ı destekliyor Gürsel Tekin" 'Pöhhh' diyorum ben de sadece. Eğer Özcan'ın önünü kesmek ve Salıcı'nın yolunu iyiceeee açmak istiyorsa evet destek verebilir. Ama başka bir şey olamazzz! Emin olun. Seçimlerde aday gösterildiğinde örgütün topyekûn kazan kaldırdığı, 'istenmeyeni' olarak ilan ettiği Aydın Ayaydın'ın bile daha çok sözü geçiyor mevcut delege üzerinde.
Haa... Elbette ki gençlik kollarından beridir partide olan, örgütün birçok kademesinde görev almış, köklü bir partili olan Gürsel Tekin için bu çok acı, hicap veren bi durum. Ama ne yazık ki gerçek böyle! Gerçek, daha dün partiye gelenlerin müthiş manevralarla bütün eskileri bugün dış kapının mandalı yaptığıdır! Bazılarınız soruyor ya! "Hani nerde yeni CHP?" filan diye. İşte burada diyorum ben de!
Evet. Politikalar yeni olmayabilir. Düşünceler CHP'ye fark attıracak kadar yeni olmayabilir ama parti artık 'yenilerin' elinde. Resme iyi bakın lütfen. Kimlerin bu parti? Kimler söz sahibi? Erdoğan Topraklar, Nihat Matkaplar, Aydın Ayaydınlar ve Süleyman Çelebiler! Peki kim kaldı eskilerinden? Bir kişi! O da Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu. Ama yazın bir kenara. Göreceksiniz. Bu yeni ekip en sonunda onu da yiyecek! Şimdilik idare ediyorlar. Ne zaman ki el altından CHP'yi dizayn etmeyi alışkanlık haline getirmiş o malum 'ağabeyler' işaret fişeğini yakıp, "Hadi bakalım şimdi tam zamanıdır!" diyecek. İşte o zamanda Kemal Bey'in 'pabuçları' karşıki evin damına fırlatılacak!
(Sabah gazetesinden alınmıştır)