Değil duvar örmek, bir hendek kazıp, içine su doldurup, üstüne timsah getirseniz, bizimle işbirliği yapmadan yasadışı göç dalgasını engelleyemezsiniz.”
Bu cümle Türkiye’nin üst düzey diplomatlarından biri tarafından AB’li muhataplarıyla olan bir görüşmesinde ifade edildi. Fransa, seçim atmosferinin de etkisiyle Schengen sistemini sorguluyor. En önemli argümanı ise kaçak göç nedeniyle AB sınırlarına yönelik yığılma. Bu yığılmayı engellemek için akıllara ziyan öneriler getiriyorlar ve “bir yıl içinde gerekli adımlar atılmazsa, Schengen’den çıkarız” tehdidini savuruyorlar.Türkiye ise “bizsiz sonuca ulaşamasınız” diyor.
Türkiye, kaçak göç ile mücadelede tek başına Frontex ve Yunanistan’dan ın daha etkin. “Türkiye’nin geri kabul anlaşması konusunda, vize serbestisi beklentisinin gerçekleşme yönündeki adımlarla eşzamanlı harekete geçmesi...”
Kilit cümle işte bu.
Türkiye-AB Siyasi Diyalog Toplantısı’nda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve AB Bakanı Egemen Bağış, vize konusunda önemli bir girişimde bulundular. Bu girişimlerin detaylarını paylaşmak yerine, 26 Nisan’a kadar AB’nin ortak karar almasını beklemek tercih edildi.
Bu randevu da 26 Nisan’da yapılacak AB İçişleri ve Adalet Bakanları Konsey toplantısı... Giderek tükenme sınırına gelen Türkiye-AB sürecini ivmelendirebilecek tek konu vize konusu.
AB ile müzakerelere başlayan tüm ülkeler vize serbestisi içindeyken, Türk vatandaşlarına vize uygulanması, AB’nin samimiyetinin sorgulandığı bir numaralı başlık. AB Bakanı Egemen Bağış, Brüksel’de German Marshall Fund tarafından düzenlenen AB-ABD ve Türkiye konulu panelde, “Böyle giderse birkaç yıla kadar ‘Türkiye’yi kim kaybetti?’ sorusunu sormaya başlarsınız” derken, sabırların taşmakta olduğuna da dikkat çekti aynı zamanda.
Davos’taki moderatör
Bağış’ın konuşmacı olduğu paneli sessizce izleyen bir başka isim daha vardı. David Ignatius. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta katıldığı ve İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e “one minute” dediği paneli yöneten gazeteci.
Brüksel’de Cumartesi sabahı düzenlenen panelden sonra Bağış’ın yanına gelen gazeteci, Türkiye’yi ziyaret etmek istediğini söyledi. Anlaşılan Ignatius, kendi tarihindeki “one minute” sayfasını kapatmak istiyor.
Muhammed Merah
Fransa’da Musevi çocuklarının devam ettiği bir okulu kana buladığı öne sürülen Muhammed Merah, filmlerdekine benzer bir çatışma sonucu “ölü ele geçirildi.” 35 saatin ardından, Merah’ın hangi enerjiyle 55 kişiye karşı iki silahla çatıştığı sorgulanan ilk başlıklardan..
Birinci kattaki evin balkonundan atlayıp, yere çakılarak ölmesi de ikinci soru işareti... Sarkozy, anketlerde tırmanışa geçti. İnternet yasağı başta olmak üzere bir dizi yeni yasayla “beni sevmeyen ölsün” operasyonuna devam ediyor.
Bağış’ın bir gözlemini kayda geçirelim. “Türkiye ile uğraşan hiçkimsenin kazandığı görülmemiştir.” Sarkozy’nin kaybetme riskini gördükçe mücadeleyi daha da çirkinleştirme olasılığını da bizim notumuz olarak düşelim.
TÜMSİAD
Egemen Bağış, Brüksel’de TÜMSİAD üyeleriyle buluşmasında, işadamlarına vize ugulanmasının getirdiği haksızlık ortamına da dikkat çekti:
“TÜMSİAD 46 yurt içi şubesiyle, 10 yurt dışı çözüm ortağıyla, 10 bine yakın üyesiyle, Türkiye’nin etkili bir sivil toplum örgütüne dönüştü. Bugün 5,2 milyon Türk Avrupa’da yaşıyor, 140 bin ticari işletmeyi çalıştırıyor, 640 bin kişiye iş veriyor, 50 milyar Avro ciro yapıyor. 2020 yılında AB’deki Türkiye Diasporası’nın 6,5 milyona, girişimci sayısının 190 bine, toplam yatırımın 25 milyar Avro’ya ve cirolarının da 90 milyar Avro’ya ulaşacağı tahmin ediliyor. İşadamlarımızın vize sorunlarını çözmek bizim meselemizdir.”
(STAR)