Dünyada, evrensel olarak "sol"un tanımı bellidir ve "sol" dendiğinde hemen herkesin, ideolojik, ekonomik ve sosyolojik bir kavram canlanır zihninde.
Ama Türkiye'de böyle değildir. "Türk solu", "Kürt solu", "Alevi sol", "3. Yolcu sol", "Evrensel sol", "Kemalist-ulusalcı sol", "Demokratik sol" vardır.
Ha bir de son zamanların "marjinal solcuları". Onlar da daha çok kendini illegal gören, devrimcilik oynayan Marksist, Lenininst, Maoist, Enverist sol gençlik grupları.
***
Son yıllarda en çok sesi çıkan ve AK Parti'ye karşı özel bir husumet besleyen bu hem ulusalcı hem sosyalist takılanların kendini "sol" diye tanımlaması enteresan. Çünkü "ulusalcı" ve "sosyalist" olduğunu söyleyenlerin İngilizcedeki karşılığı tam olarak "Nasyonal sosyalizme" tekabül ediyor.
Sosyalist Enternasyonel'de AB'yi eleştirip, Türk ulusalcılığı yaparak Avrupalı yoldaşlarının kafasını allak bullak edenler de bu ulusalcı sosyalistlerimiz(!)
***
Mesela Avrupa'da Amerika'da solculuktan bahsediliği zaman halka yakın olan halkın tarafında olan özgürlükçü bir model anlaşılır.
Mesela başörtüsünün Avrupa'da serbest olmasını, göçmen haklarını, göçmenlere eşit vatandaşlık verilmesini hep solcular savunur.
Şiddetle çok iç içe değildirler. Protestolarını yapsalar da şiddete başvurmadan yaparlar.
***
Birikim çevresinin, evrensel sol anlayışın, demokrat sosyalistlerin vs. zihinsel olarak uzağından bile geçmeyen bu arkadaşlar maalesef Türkiye'de geniş bir çevre tarafından "solcu" diye biliniyor.
İşte bu "Türkiye solculuğu" evrensel anlamda solculuğun özünden tamamen farklı, "nasyonal/ulusalcı" tavrıyla sağcılıktan bile daha sağda fikirlerden beslenen bir solculuk(!)
Görüldüğü gibi sadece Batı'daki yoldaşların değil bizim de kafamızı karıştıran enteresan bir vak'a ile karşı karşıyayız.
***
Solcu olmadığım için Küba'ya değil de geçen ay New York'a gitmiştim. Şaka bir yana NY'de yakın dostum olan ABD'li bir ailenin evinde kaldım. Ailenin tüm fertleri kendilerini solda tanımlıyor. Ailede agnostik (bilinemezci) de vardı ateist de. Kültürel olarak Hristiyan olduklarını ve bir çok dini ritüeli yaparlar.
Ve kaldığım dönemde dini bayramlarından biri olan "Happy Easter day"e denk gelmişti. Ülkenin birbirine uzak eyaletlerinde yaşayan ailenin tüm fertleri bu dini gün için toplandı. Büyük bir masa hazırlandı ve domuz pişirildi. Ben Müslümanım diye yemeklerinden yiyemediğim için bana ayrı bir şeyler hazırladılar.
***
Söz sosyal demokrasiden filan açılınca CHP'ye geldi. AK Parti iktidarının yaptığı birçok şeyi "sol politika" diye adlandırarak CHP'nin neden "solcu" bir parti olarak hükümete destek vermediğini anlayamadıklarını söylediler. Kendimin bile anlamakta güçlük çektiği "nasyonal solculuğu" ABD'li dostlarıma nasıl anlatacaktım ki? Biraz çabadan sonra sustum mecburen…
***
Hemen hemen her konuda dini hassasiyetlerimi sorma inceliği gösteren gerçek anlamda solcu ailenin tavırlarıylka bizimkileri kıyasladım ister istemez. Kendini sol zanneden Türk ulusalcıların, dindarları "Hasolar, memolar" olarak gördüklerini, "göbeğini kaşıyan bidon kafalılar" olarak hicvettiklerini, bazen yanlarından geçen başörtülülerden iğrendiklerini, ellerinden gelse onları okul, otobüs, hastane, mahkeme hiçbir yere sokmayacaklarını nasıl anlatabilirdim?
***
Hep söylerim vicdanlı solcuların başımın üzerinde yeri var. Başörtüsü yasağı döneminde başörtülü öğrencisi derse alınmadı diye kendisi de ders vermeyen, halkın değerlerine saygı gösteren solcu hocalar tanıdım. İşte onlar baştacı.
Anadolu'da ise solculuk dendiği zaman milletin aklına "anarşik" diye tabir ettiği bir tip geliyor.
Bu marjinal solcularımız da daha enteresan. Hazır CHP'nin, DİSK'in filan provoke edilebilir kitlesini de görünce her 1 Mayıs'ta ortalığı harabeye çevirip, yıkmaya, yakmaya, molotoflamaya çabalarlar.
Geçen sene yasak kalkınca ara sokaklardan polisi kışkırtmaya çalışan bu tiplere emekçiler karşı çıkmıştı da hadise yaşanmamıştı. Ama ondan önceki seneleri hatırlayın yeter!
***
Dile getirmedikleri sloganları şu: "Halka rağmen halk için!" Ne halkın değerleriyle barışıklar, ne halkın dini, imanı, yaşantısıyla barışıklar. Kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. Halk da zerre kadar umurlarında değil. Varsa yoksa ideolojileri.
***
Dünya değişti, Türkiye değiştii Rusya değişti, Çin değişti ama onlar ne değişti ne de bu değişimi gördü.
Vicdan mı, adalet mi, insanlık mı, merhamet mi, erdem mi neyi barındırıyorsunuz diye sorsanız birilerinden "Devrim" birilerinden de "Mustafa Kemali'in askerleriyiz"den başka slogan duyamazsınız.
Türkiye solcuları hakikaten enteresandır. Dünyadaki yoldaşları yoksullukla mücadele için Türkiye'deki AK Parti iktidarının sosyal politikalarını örnek alırken, bizimkiler için durum çok farklıdır.
"Türkiye solcuları" için kutsal olan şey yoksul halktan ziyade "yoksulluğun" kendisi!
(Aktuul'den)