Adalet ve Kalkınma Partisi’ni, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ve hükümeti düne kadar terörle mücadele ve Kürt politikası konusunda en ağır eleştiren parti MHP idi. Bahçeli‘nin eleştiri ve suçlamaları, bölücülükten başlayıp, vatana ihanete kadar varıyordu.
Son dönemde ise iki parti arasında bambaşka bir iklim oluştu. Akdeniz’deki uçak düşürülmesi olayı adeta bir kırılma noktası oluşturdu. Özellikle de Suriye’nin kuzeyindeki otorite boşluğunun ardından PKK kontrolündeki PYD unsurlarının, Esad rejiminin boşalttığı karakollara PKK bayrağı dikmesi hükümetin çok sert reaksiyonuna neden oldu. İşte o noktadan başlayarak MHP Suriye politikası konusunda hükümetin yanında, hükümete her türlü desteği vermeye hazır olduğunu ilan etti.
Şimdi özellikle son iki haftadan beri ülke gündemine oturan Şemdinli olayı, geçen hafta sonunda PKK’nın karakol baskını ve 8 şehit verilmesi üzerine MHP tutumunu daha da netleştirdi.
Başta Şemdinli olmak üzere terör olaylarındaki tırmanış üzerine, ana muhalefet partisi CHP Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırmaya karar verdi. BDP’nin de talebi bu yöndeydi.
Fakat önce hükümet ve iktidar partisi CHP’nin tutumuna sert tepki gösterdi. Ardından MHP...
İktidar partisi de MHP de bu olaylar nedeniyle Meclis’in toplantıya çağrılmasını gereksiz buluyor.
Hükümet, “Meclis neyi görüşecek? Alınması gereken bir karar, çıkarılması gereken bir yasa mı var ki Meclis toplansın?” diye itiraz ediyor.
Ülkenin en önemli sorunu olan bölücü terörün CHP tarafından iç siyaset malzemesi yapılmaya çalışıldığı eleştirisi var iktidar kanadında.
Bir de kamuoyu nezdinde CHP’yi yıpratmak için şu suçlama yapılıyor:
“Bu aşamada Meclis’i terör gündemiyle olağanüstü toplantıya çağırmak PKK’nın propagandasını yapmakla eş değer. PKK da zaten bunu arzuluyor, siyasetin ana gündemine oturmak, kendini olduğundan daha güçlü göstermek istiyor. Bu çok açık ortada iken CHP, yine BDP ile aynı çizgide buluştu. Her iki siyasi parti de ‘Meclis toplansın’ diyor. CHP kimin değirmenine su taşıyor?”
Suçlama ağır; CHP terörü, şehitleri iç siyaset malzemesi yapmaya çalışmak ve PKK’nın değirmenine su taşımakla suçlanıyor iktidar tarafından.
MHP de iktidara destek veriyor, CHP’yi eleştiriyor. Meclis’te yapılacak olağanüstü toplantının boşa zaman geçirmek olacağını düşünüyor MHP.
CHP’nin olağanüstü Meclis toplantı çağrısı MHP tarafından “boşa vakit harcamak” olarak niteleniyor. Adeta “hükümeti rahat bırakın, terör mücadelesine daha fazla odaklansın” demeye getiriyor.
Teröre karşı Şemdinli başta olmak üzere Güneydoğu coğrafyasında sürdürülen zorlu mücadeleye destek veriyor MHP. Aslında bu mücadeleye CHP de destek verdiğini söylüyor. Ama MHP hükümeti daha fazla teşvik edici bir tutum içinde. Hatta bu mücadele sadece sınırlarımızın içerisiyle sınırlı kalmasın, Kandil’e kadar uzansın görüşünü de dile getiriyor .
Gelinen bu noktada artık hükümetin yaklaşımı da MHP önerilerinden çok farklı değil.
Yıllardır birbirlerine karşı terör ve Kürt meselesi üzerinden en ağır suçlamaları, hatta hakaretleri yönelten iki parti şu anda aynı çizgiye çok yaklaşmış durumdalar.
O nedenle de CHP’nin Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırma girişiminin sonuç vermesi bugün için ihtimal dışı görünüyor.
(Vatan gazetesinden alınmıştır)