Dün İçişleri Bakanlığı, son bir hafta içerisinde terör örgütlerine karşı 213 operasyon gerçekleştirildiğini, PKK'ya yardım ve yataklık iddiası ile 924 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.
Yakalanan tonlarca bomba, mühimmat ve canlı bombayla ilgili haberler ise dikkatimizi çekmeden unutuluyor. Önceki gün de Kırşehir'de HDP'li yöneticinin evinde 1 dolar ve FETÖ kitapları bulundu. FETÖ ve PKK'nın ortak çalıştığını, Çözüm Süreci boyunca PKK'nın FETÖ'den istihbarat aldığı ortaya çıktığında öğrenmiştik.
PKK'nın son saldırılarında EYP değil de istihbarat örgütlerince üretilmiş fabrikasyon bombalar kullanması da işin arka planını gösteriyor.
15 Temmuz'da FETÖ'ye darbe yaptırmak isteyenler bunu başaramayınca sahaya bir kez daha PKK terör örgütünü sürdü. Millet, bir hafta içinde Beşiktaş'ta 44, Kayseri'de 14 canımızı şehit eden terör örgütünün piyon olarak kullanıldığını iyi biliyor. Allah'tan şehitlerimize rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum
***
PKK'nın, Kayseri gibi milliyetçi ve muhafazakâr duyguların yoğun yaşandığı bir yerde bombalar patlatmasının nedeni, terörü sokaklara taşımak.
PKK, en küçük toplumsal hadiseyi "Türk-Kürt-Türk kavgası" diye Batı'ya servis etmek için sokakların karışmasını istiyor. AB'ye, "bakın sadece devlet değil, Türkler de Kürt öldürüyor" algısı oluşturmak için Kayseri'yi seçtiler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri saldırısının ardından "Türkiye terör örgütlerinin ortak saldırısı altındadır. Gün, birbirimizle kavga, çekişme, çatışma günü değildir" demişti. MHP lideri Bahçeli'nin de milliyetçileri sokaklardan uzak tutmak için sağduyu çağrısı yapması, "teröristlerin istediği de provokasyon" demesi çok önemli. Bu konuda çok dikkatli olmak zorundayız.
Terör canımızı yakarken AK Partili mi, CHP'lİ mi, MHP'li mi diye bakmadan öldürüyor. O yüzden bir olmalıyız, iri olmalıyız, diri olmalıyız.
***
ABD ve AB medyası, FETÖ'cüler ve PKK'lılar her terör eyleminin ardından daha şehitlerin kanı kurumadan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, Başkanlık sistemini, hükümeti suçlamaya başlıyor. Sürekli tekrarlanan bu ezber, adeta suçüstü yakalanma ve terörü sahiplenme psikolojisini yansıtıyor.
Ancak her patlayan bomba, bizleri böleceğine, aksine birleştiriyor. 15 Temmuz'dan bu yana millet meydanları boş bırakmıyor. Beşiktaş saldırısından bu yana Şehitler Tepesi boş kalmıyor. Kayseri'de de durum aynı. İnsanlar korkmak, evine kapanmak yerine her gün akın akın terör saldırısının yapıldığı yere gidiyor.
***
15 Temmuz'dan bu yana bir millet olma bilinci zirve yapan insanımızı, Türk-Kürt veya Alevi-Sünni diye bölmeye çalışanlar, iç savaş çıkarmak isteyenlerin sevinci yine kursaklarında kalacak.
Çünkü millet, 15 Temmuz'dan bu yana bütün algı operasyonlarınızı, sanal korku senaryolarınızı çöpe attı. Millet canıyla, kanıya kirli planları boşa çıkarıyor. Şehitler tepesini terk etmiyor…
NOT: Rusya'nın Ankara büyükelçisi Andrey Karlov, dün akşam resim sergisi açılışında saldırıya uğradı. Türkiye ve Rusya'nın yakınlaşan ilişkisi, birlikte Suriye'de yaşananlara çözüm için masaya oturması birilerini ciddi anlamda rahatsız etmiş durumda. Rusya da Türkiye de 'Büyük oyunu' tersine çevirecek güçte iki ülke.
(Aktüel'den)