17 Eylül Çarşamba günü BM Genel Sekreteri’nin yeni Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin de ilk kez katıldığı, Cumhurbaşkanı Eroğlu ile Rum lider Anastasiadis arasında yapılan görüşme sonrasında Rum tarafındaki siyasi partiler tarafından yapılan açıklamalar, güneyde kaynayan kazanı gözler önüne serdi.

 

Görgük ki, Rumlar zannedildiği gibi Kıbrıs Müzakereleri konusunda tek ağız, tek fikir ve tek vücut değiller. Her biri bir havadan çalıyor. Aralarında en istikrarlı gözüken Rum Ortodoks Kilisesi'nin başı olan Başpiskopos Hrisostomos II bile zaman zaman yalpalıyor.

 

Kıbrıs Rum siyasi hayatının en eski ve aynı zamanda da dünya üzerindeki yegane komünist parti olan "Emekçi Halkın İlerici Partisi" (AKEL), Anastasiadis'in Türkiye'ye ve Kıbrıslı Türklere karşı yanlış bir siyaset izlediğini, bu siyasetin Kıbrıslı Rumları hiç bir yere götürmeyeceğini ve Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerde başarılı olmak istiyorsa izlediği taktik değiştirmesi gerektiğini söylüyor.

 

Makarios’un sıkı takipçisi ve çömezi Spiros Kyprianou tarafından 1976 yılında kurulan Kıbrıs Rum Milliyetçisi Partisi "Demokrat Parti"nin (DIKO) basın Sözcüsü Bayan Hristiana Erotokritu, Eide’nin açıklamalarının, Anastasiadis’in uygulamalarının ve Cumhurbaşkanı Eroğlu ile yaptığı anlaşmanın bir sonucu olarak, Kıbrıs Rum tarafının yakın bir zamanda olumsuz bir ikilemin önünde bulunacağını teyit ettiğini söylüyor.

 

Bayan Erotokritu'ya göre Anastasiadis, 17 Eylül'de Eide tarafından yapılan açıklama ile tuzağa düştü ve kapana girdi. Bu kapandan çıkmak için geri adım atmak veya da tükürdüğünü yalamak zorunda kalacak.

 

Milliyetçi Sosyalist bir siyasi parti olan "Merkezin Birleşik Demokratik Birliği"nin (EDEK) ve aynı zamanda da Rum Temsilciler Meclisi Başkanı olan Yannakis Omiru, Rum Temsilciler Meclisinde Anastasiadis'in başkanı olduğu DISI ile dirsek temasında olmasına rağmen fena halde eleştiriyor kendisini.   

 

Omiru, Kıbrıs sorununun stratejik yönetiminin yeniden yapılandırılması zamanının geldiğini vurguluyor ve Anastasiadis hükümetini uyumakla suçluyor.  Omiru Anastasiadis'i uyumaktan vazgeçmeye çağırdı ve Kıbrıs sorununun bugüne kadar yapılan yönetiminin, Türkiye’nin aklanmasından başka hiçbir yere götürmemekle suçladı.

 

2005 yılında “Yeni Ufuklar” ve “Avrupalı Demokrasi” adlı iki küçük Rum siyasi partisinin birleşmesinden doğ an ve adı  “Avrupalı Parti” veya “Avrupa’ya mahsus Parti” olarak Türkçeye çevrilebilen ama bu güne kadar süregelen kullanımı “Avrupa Partisi” olan EVROKO'nun başkanı Şilluris de, Anastasiadis'in müzakerelerde uyguladığı taktikten pek memnun değil ve hatalı davrandığı düşüncesinde.

 

İngilizce adı “Ecological-Environmental Movement” ve Rumca adı da “KinimaKologon-Perivallontiston”  olan "Ekolojik-Çevresel Hareket", aşırı bir sağcı parti olmasına rağmen kendi kendilerine “Kıbrıs Yeşiller Partisi” diye bir tanımlama uydurup softa şaşırtması yapmaya çalışıyorlar. Bu aşırı sağcı partinin başkanı konumunda, gerçekte de Genel Sekreter olan George Perdikes, Anastasiadis hükümetinin artık uyanması ve Türklerin gönderdiği önemli mesajları alması gerektiğini söylüyor.

 

Bir başka aşırı milliyetçi olan ve adının Türkçe çevirisi "Vatandaşlar İttifakı Başkanı"  olan YorgosLillikas, Eroğlu’nun taktiğinin Türk tarafı için sonuç vermediğini ve Kıbrıs sorununun tüm başlıklarında yapıcı öneriler sunmasına ilişkin olumsuzluğunun, Rum lider Anastasiadis’i buna rıza göstermekten ve görüşmelerin bir sonraki aşamasına geçmelerinden alı koymadığını belirtiyor.

 

11 Şubat'ta altına imzasını attığı "Ortak Metin"e Rum siyasi parti liderleri destek vermemişlerdi, şimdi de geçen hafta gerçekleştirilen 17 Eylül toplantısında kabul ettiklerini de kendinden başka destekleyen yok...

 

Anastasidis'inde işi zor, Eide'nin de. Müzakerelerin geleceği ise Rum siyasilerin bu tutumu nedeni ile hayli sisli.

 

Ata ATUN

e-mail: [email protected]  veya  [email protected]

http://www.twitter.com/ataatun

http://www.ataatun.org 

Facebook: Ata Atun