Halkın yaşadığı sıkıntılar bazen Bakanlıklarımızın ve de Bakanlarımızın bilgisine gelmiyor. Ya ilgilenilmesi gereken olayların çokluğundan Bakanlığın içinde bir şekilde sümenaltı edilip, yukarı kadar çıkamıyor, ya da önemsenmediği için çöpe atılıyor.
Halkın sağlığını, çıkarlarını ve kazanımlarını ilgilendirdiğini düşündüğüm ve hiç kimsenin ilgilenmediği 4 olayı Ulaştırma Bakanlığının ve Ulaştırma Bakanının bilgisine getirmek istiyorum bu iki serilik yazımda.
Umarım bakanlığın ilgili birimleri yazdıklarımı dikkate alınacak ciddiyette bulurlar ve dile getirdiğim bu konulara kalıcı çözüm ya da iyileştirme getirirler.
Bunlardan birincisi Trafik hız ölçüm kameraları ile ilgili.
Kaç zamandır bu hız ölçüm kameralarını inceliyorum, renkler üzerinde araştırmalar yapıyorum ve bu hız ölçüm kameralarının işletime konuş amacını bulmaya çalışıyorum.
Benim aklımı kurcalayan ve de çelişkiye düşüren de bu kameraların “gerçek amacı”nın ne olduğu.
Bu söz konusu “amaç”, araç kullanan kişileri eğitmek ve belirli yerlerde gerekli hız limitinin altında araçlarını kullanmalarını sağlamak mı, yoksa araç kullananları tuzağa düşürüp ceza keserek gelir elde etmek mi?
Önce KKTC’de işletime konan trafik hız ölçüm kameralarının fiziksel yapısını birlikte ve tarafsız bir şekilde inceleyelim.
a) Hız ölçen radarın ve aracın resmini çeken kameranın içinde yer aldığı kutu ile direğin boyası, parlamayan ve ışığı emen bir yapıda. Boya rengi de gündüz ufuk renginde olduğu için akşamüstü ve geceleri de karanlığın içinde göz, algılamakta zorluk çekiyor.
b) Salon araçların şoför koltuklarında oturan sürücülerin göz seviyesi yerden yaklaşık 120-140 cm. yukarıda ve gökyüzünün yer ile birleştiği seviyeden yani ufuk çizgisinden birazcık yüksekte. O seviyede gökyüzü mavi renkten uzaklaşmakta ve grimsi bir renk almakta. Bu renk ile hız kameralarının boyandığı renk neredeyse hemen hemen aynı.
Amaç sürücüleri yani vatandaşı tuzağa düşürmek, ceza ödemesini sağlamak, gelir elde etmek ve sürücülere ceza puanı vererek mağdur etmek ise “Hız Ölçüm Kamera”larının böylesi parlamayan, ışığı emen ve insan gözünün ilk bakışta fark etmesi zor olan bir renge boyanması tek çıkar yoldur.
Eğer trafik hız ölçüm kameralarının konuş nedeni, araçların belirli yerlerde belirtilen azami hızın altında kullanılmasını sağlamak, olası kazaları önlemek ve sürücüleri eğitmek ise kamera kutusunun ve direğinin renginin gündüz ve gece çok uzaklardan fark edilebilecek şekilde fosfor içeren “Parlak Turuncu” veya da “Parlak Sarı” renge boyanması gerekmektedir.
Böylesi bir uygulamadaki amaç insan gözünün fiziksel ve organik yapısından dolayı kamerayı fark etmemesinden veya da geç fark etmesinden faydalanıp cezalandırmak yerine, sürücülerin hız ölçer kamerayı uzaktan fark etmesini ve hızını da yöredeki hız limitine göre ayarlamasını sağlamak olmalıdır… (devam edecek … 2)