Sürekli Başbakan Erdoğan'ın üslubunu diline dolayanlar var. Onun hem 'otoriter-diktatör' hem de toplumu ikiye ayıran 'kutuplaştırıcı' biri olduğunu söylüyorlar. Ardından da ülkenin kutuplaştıkça gerildiğini öne sürüyorlar.

***

Bunlar hep sosyal medyanın vs. gerçek hayatmış gibi algılanmasından kaynaklanıyor.

Halbuki son tanklı darbe 12 Eylül 1980'e baksalar, kutuplaşmanın ne anlama geldiğini anlayacaklar ama nafile!

Varsa yoksa "kutuplaştık, gerim gerim gerildik!" deyip duruyorlar. Oysa kutuplaşma onların zihinlerinde, kutuplaşma sosyal medyada, televizyonda, gazete sayfalarında, o kadar!

80 öncesi gibi değil sokaklar. Bu "kutuplaştık" lafının halkta karşılığı yok. 80'den önce sokakta bile "Sağcı mısın, solcu mu?" testi yapılıp insanların kutbuna göre öldürüldüğü hikayeler duymadınız mı hiç?

***

Başbakan'ın Çözüm Süreciyle ülkeyi fiziken böleceğine de inanıyorlar kutuplaştırıcı söylemiyle toplumu sosyal ve siyasi olarak ikiye böldüğüne de inanıyorlar.

Ama inançları burada bitiyor mu? Hayır. Aynı zamanda onun "Tek adam" olduğunu, "Diktatör" olduğunu, "Otoriter" olduğunu, "Tek sesli bir Türkiye istediğini" de söylüyorlar.

Herkesi makarnacı, kömürcü yapan 'Tek adam' Tayyip Erdoğan(!)

***

Hem toplumu bölebilmesi hem de diktatör olabilmesi tabi büyük başarı(!) Düşünsenize bir diktatörün tek amacı toplumun hepsini kendisi gibi düşünmeye zorlamak, aksi düşüncedekilerin de sesini kısarak tek sesli bir yapı oluşturmaktır.

Ama Erdoğan nasıl başarıyorsa hem toplumu kutuplaştırıp, ikiye ayırıp bölmeyi başarıyor(!)

Hem de 'otoriter' ve 'diktatör' kişiliğiyle tek sesli, tek renkli, tornadan çıkmış gibi ülkeyi homojen bir toplum olmaya sürüklüyor(!) Gerçekten büyük başarı!

Yahu bir karar verin artık. Başbakan Erdoğan size göre bir diktatör mü yoksa toplumu kutuplaştıran bir lider mi? Bir lider hem "tek adam" hem de "toplumu bölen" olamaz. Hatırlatırım. Çelişkinizi siz görmeseniz de millet görüyor.

(Aktüel'den)