Londra Olimpiyatları’nı online olarak izleyenlerin sayısı, Olimpiyatlar’ın tarihinde ilk kez TV ekranlarından izleyenleri geride bırakmış...
Londra Olimpiyatları’nı online olarak izleyenlerin sayısı, Olimpiyatlar’ın tarihinde ilk kez TV ekranlarından izleyenleri geride bırakmış. İstanbul’da dün sona eren 3 günlük Avrasya Bilişim Zirvesi’nde bu gelişmenin dünya için önemli bir kilometre taşı olduğu vurgulandı.
Vodafone Türkiye’nin ana sponsorluğunda Avrupa, Balkanlar, Türki Cumhuriyetleri ve Ortadoğu’daki 30’a yakın ülkeden 300’ü aşkın konuşmacı ve 7 bin dinleyicinin katıldığı Zirve’de Türkiye için de pek çok “ilk” sıralandı; ancak bunlar “ülkemiz için önemli kilometre taşları mıydı” sorusunun yanıtını sizlere bırakıyorum.
Hovardalık olmasın!
Örneğin Bilişim Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer’in verdiği rakamlara göre Türkiye’de ses trafiği geçen yıl % 19 artmış ve bu yılın 2. çeyreğinde İspanya’yı geride bırakarak abone başına aylık 299 dakika (5 saat) konuşmayla Avrupa’nın en çok konuşan ülkesi olmuş. Geçen yıl zaten 2. idik; dolayısıyla 1. olmamız normal sayılabilir; ancak liderlik koltuğuna otururken İspanya’ya 10-15 dakika değil de tam 50 dakika fark atmamız beni hayrete düşürdü.
Enerji Bakanı Taner Yıldız, geçen hafta kadın girişimcilerle yaptığı toplantıda, Türkiye’de insanların elektrik faturalarındaki küçük bir artıştan bile yakınırken, cep telefonu faturalarının kabarmasını hiç dert etmemelerini hatırlatarak sitem ettikten sonra “Son Kandil’de 24 saat içinde 1 milyardan fazla SMS çekilmiş” diyerek hepimizi şaşırtmıştı. Avrupa’da cep telefonuyla konuşmada şampiyonluk kürsüsüne çıkmamız, umarım bizim hovardalığımızdan değil, ağır ekonomik krizle boğuşan İspanyolların mecburi kısıntıya gitmelerinden dolayıdır.
‘Kutsal Ekonomi’ çökerken...
Avrasya Bilişim Zirvesi’nin yıldız konuşmacısı, Newyork’ta Wall Street’i işgal eyleminin teorisyeni olarak kabul edilen düşünür ve yazar Charles Eisenstein’dı. 2008 küresel ekonomik krizi sonrasında yazdığı ve satış rekorları kıran Kutsal Ekonomi kitabıyla ezber bozan Eisenstein, zirvenin ilk gününde katılımcıları, paraya dayalı ekonomik sistemimizi ve ilişkilerimizi sorgulamaya çağırdı. Eisenstein, son küresel krizle ilgili olarak özetle şöyle diyor:
“Geçmişteki borç krizleri çözülebiliyordu, bu kriz çözülemiyor. Bu kez makinede çıkan arıza, sıradan bir arıza değil. Gücü elinde bulunduran bir avuç açgözlünün sınırsız iştahına dayalı küresel ekonomik sistem, daha fazla sürdürülemez. Zaten bütünüyle yıkılmakta olduğunu hep birlikte göreceğiz. Dolayısıyla dünya büyük bir doğuma hazırlanıyor. İletişim teknolojilerinin insanları eşitleyen niteliğiyle bilişim sektörü, bu büyük doğumu önemli katkılar sunarak yönlendirebilir.”
MB ve köpeğin kemiği
Merkez bankalarının defalarca piyasadaki likiditeyi artırmasının bu krizde neden işe yaramadığını ise Eisenstein hoş bir benzetmeyle anlatıyor: “Merkez bankaları para basıyor, ama o para banka rezervlerinde kalıyor; ne kredi olarak kullandırılıyor, ne de yatırım yapılıyor. Tıpkı bir köpeğin, kendine verilen kemikleri evin arka bahçesine gömmesi gibi...”
(Milliyet gazetesinden alınmıştır)