Bugün bu sütunda 17 yıl önce Suat Filmer müstear imzasıyla Londra'dan yazdığım "Dış kaynaklı sivil darbe" başlıklı yazımı sizinle paylaşmak istiyorum. Yazıyı hatırlatan, Adana'dan Ömer Genç isimli dişçi okuyucuma teşekkür ediyorum.
Batılı ülkeler, Türkiye'de yapılan genel seçimleri yakından izlediler. Batılı ülkelerin siyasetçileri Türkiye'deki seçimler konusunda şimdiye kadar bir açıklama yapmadılar. Ancak Batılı ülkelerin yöneticilerinin söyleyebileceği şeyleri Batılı medya söyledi ve seçim sonuçlarının Batı'da tam bir şok etkisi yaptığını duyurarak Türkiye'ye vaziyet eden kişi, kurum ve güç odaklarını uyardı. Batılı medyanın tutumu, Türkiye'nin Batılıların güdümündeki dünya sistemi ile bütünleşmeye çalıştığı şu günlerde ülkemizin geleceğinin belirlenmesi açısından son derece önem taşıyor. İngiliz (dolayısıyla Batı) medyasının seçimlere bakışı, Türkiye'de yaşananların arkaplanını izlemek bakımından hayati ipuçları sunuyor önümüze.
İngiliz basınında Türkiye'deki seçimleri konu edinen haberlerde, RP'nin seçimlerden birinci parti olarak çıkması üzerinde özellikle duruldu ve "Türkiye'nin 70 yıllık laik siyasi geleneğinin tehlikede ve Ordunun da alarmda olduğunu" öne süren haberler yayınlandı. Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne (GB) alınmasından önce başlayan Batılıların yaşadığı şok süreci, seçim sonuçlarından sonra yeni bir boyut kazanmışa benziyor.
Türkiye'de "Hayali bir Batılı toplum yaratmak" amacıyla girişilen çabalardan sonra Türkiye'nin gerçek yörüngesinden çıkmasına rağmen son 20-30 yıldan bu yana yaşanan ve son yıllarda ise iyice belirginleşmeye başlayan Türkiye'deki İslamileşme yönelimi, Batılı ülkelerin, Türkiye ile yakından ilgilenmelerine ve çıkarlarının tehlikeye girmesine yol açacak İslamileşme çabalarını önlemek amacıyla Türkiye'ye çeşitli şekillerde baskı yapmalarına yol açıyor.
Bu baskının en son ve en çarpıcı örneklerine, Türkiye'deki seçimlerin sonuçları konusunda Batılı medyada yer alan haber ve yorum yazılarında rastlandı. Batılı ülkelerin Türkiye'deki bazı önemli güç odaklarına ne denli yoğun baskılarda bulunduklarını, 24 Aralık seçimleriyle ilgili olarak İngiliz medyasında yer alan haber ve yorumlardan bazı pasajlar aktararak göstermek istiyorum.
"Ordu alarmda" kışkırtması
The Independent gazetesinin haberinin başlığı: "İslamcı RP Seçimlerden Zaferle Çıktı"; altbaşlık: "RP'nin Seçim Zaferi, Laik Sistemi Sarsarken, Ordu Alarmda". The Times gazetesinin haberinin altbaşlığı: "Laik Rejim Tehlikede". The Daily Telegraph gazetesi: "RP'nin seçimlerden galip çıkması, Türkiye'deki 73 yıllık laik rejimin geleceğini tehlikeye soktu". Independent gazetesinde, "RP'nin seçimlerden zaferle çıkmasının orduyu kaygılandırdığı" öne sürüldü. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hakkı Karadayı'nın seçimlerden bir kaç gün önce "Türk ordusu, Atatürk milliyetçiliğinin bekçisidir... TSK, çağdaş, ilerici, laik bir dünya görüşüne sahiptir ve Türkiye'deki gerici güçlere karşıdır" dediği hatırlatıldı ve "Türkiye'yi önümüzdeki günlerde istikrarsız ve karanlık bir gelecek bekliyor" iddiasına yer verildi. Burada seçimlerden bir gün önce BBC World Service'in her saat başı yayınladığı haberlerin çoğunda kullandığı benzer bir habere daha dikkatinizi çekmek istiyorum. BBC'nin haberinde, "Türkiye'deki seçimlerden RP'nin zaferle çıkması halinde Türkiye'de ordunun darbe yapması bekleniyor" denildi.
Batılılar baskı yapıyorlar
İngiltere'deki tüm gazeteler, Türkiye'nin Batıyla kurduğu resmi ilişkilerin devam edebilmesi için RP'nin koalisyona ortak olmaması gerektiğini ve böyle bir durumun Türkiye'nin Batı'yla olan ilişkilerini tehlikeye sokacağını öne süren iddialara yer verdiler. Independent gazetesinin haberinde "DYP ile Anap, meclis aritmetiğinde ortaya çıkan durum nedeniyle sol partilerden biriyle koalisyon kurmak zorundadırlar" denilerek, "Türkiye'de ordunun sözkonusu partilere böylesi bir formül üzerinde anlaşmaları için gizli baskı yaptığı" belirtildi.
Daily Telegraph gazetesinin haberinde ise "Türkiye'deki bazı çevreler, RP'nin Türkiye'deki sistemi değiştirmeye kalkışması halinde, kapıda bekleyen askerlerin olaya müdahale edeceğinden kuşku duymuyorlar" şeklindeki iddialara yer verildi. Ayrıca Independent'ın haberinde başörtülü öğrenciler için "türbanlı militanlar", Daily Telegraph gazetesinde ise İstanbul belediye başkanı Tayyip Erdoğan için, "şeriatı getirmek isteyen militan başkan" ifadelerinin kullanıldığını anımsatmak yararlı olabilir.
Türkiye'de her on yılda bir tekrarlanan askeri darbe, 90'lı yıllarda yapılmadı. Ancak Batılıların baskısıyla, askeri darbe yerine sivil bir darbe yapılmak üzere. Duyurulur.
(Yeni Şafak gazetesinden alınmıştır)