SULTAN ÇOĞALAN
Londra'da yaşayan 5 Türk iş insanının çabalarıyla restore edilerek butik otele dönüştürülen tarihi kütüphanenin her odasında edebiyat, kültür-sanat, bilim, felsefe ve siyaset alanında ölümsüzleşen dünyaca ünlü 75 Türk ve yabancı isim ile hatıraları yaşatılıyor.
İngiltere'nin başkenti Londra'da 1900'lü yılların başında inşa edilen ancak son 20 yıldır atıl halde olan tarihi kütüphane binası, kentte yaşayan bir grup Türk iş insanı tarafından belediyeden 200 yıllığına kiralandıktan sonra restore edilerek kütüphane ve mutfak sanatları okulunu da bünyesinde barındıran butik otel haline getirildi.
Milyonlarca sterlin harcanarak restorasyonu 10 yılda tamamlanan ve geçen yıl konuklarını ağırlamaya başlayan otelin her odası, edebiyat, kültür-sanat, bilim, felsefe ve siyaset alanında dünyaya mal olan ölümsüz 75 Türk ve yabancı şahsiyetin adını taşıyor.
Büyük devlet adamı ve ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ten Hindistan'ın ve Hindistan Bağımsızlık Hareketi'nin siyasi, ruhani lideri Mahatma Gandi'ye, eşsiz klasiklere imza atan İngiliz yazar Jane Austen ve Charles Dickens'tan İspanyol romancı Miguel de Cervantes, Rus yazar Lev Nikolayeviç Tolstoy ile Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden Nazım Hikmet, Yaşar Kemal ve Zülfü Livaneli'ye, İslam filozofları Mevlana ve Hacı Bektaş-ı Veli'den halk edebiyatının en önemli temsilcilerinden Yunus Emre ve Pir Sultan Abdal'a, antik Yunan filozofu Soktares, İtalyan astronom ve filozof Galileo Galilei, Avusturyalı besteci Wolfgang Amadeus Mozart, Osmanlı başmimarı Mimar Sinan, filozof ve şair Ömer Hayyam gibi onlarca değerli kişi otelde anıları yaşatılan isimler arasında yer alıyor.
İsmini taşıdığı kişileri ve dünyaya bıraktıkları izleri anlatan iç mimari uygulamaların, mobilya ve objelerin yer aldığı odalarda kalanlar, kitaplarla ve multimedya uygulamalarıyla bilgilendirilerek zamanda yolculuğa çıkartılıyor.
Anadolu ve Mezopotamya'nın zengin kültür hazinelerine ilişkin örneklerin de kabartma ve tablolarla anlatıldığı otelde, dünyanın farklı ülkelerinden gelen konuklara "Gılgamış Destanı", "Şahmaran Destanı", "Hacivat ile Karagöz" ve "Nasrettin Hoca" da ayrı ayrı odalarda hazırlanan obje ve görsel öğelerle tanıtılıyor.
- "İnsanlığa yön veren kişilerle bir arada olma hissini yaşatmayı arzu ettik"
Limehouse Library Hotel Yönetim Kurulu Başkanı Önder Şahan, 2003 yılından beri atıl olan 120 yıllık tarihi kütüphaneyi belediyeden 200 yıllığına kiraladıktan ve 10 yıl süren restorasyon sürecinden sonra geçen yıl butik otel olarak hizmete açtıklarını söyledi.
Tarihi kütüphaneyi otel olarak yeniden ayağa kaldırırken binanın misyonuna uygun bir proje olması için uzun süre düşündüklerini ve hazırlıklar yaptıklarını belirten Şahan, şöyle konuştu:
"Kütüphaneler eski ilgiyi yitiriyor. İnsanlar eskiden kütüphanelere okumaya, araştırmaya, kendini dinlemeye daha çok giderdi, iletişim teknolojilerindeki gelişmeler bina olarak kütüphanelerin işlevlerinin azalmasına neden oluyor. Bu nedenle otelimizde konaklayacakların kütüphane havasını solumalarını, insanlığa yön veren, insanlığın ortak değeri haline gelen edebiyat, sanat, bilim, siyaset ve felsefe alanında iz bırakan kişilerle bir arada olma hissini onlara yaşatmayı arzu ettik. Buradaki hikayelerin kahramanlarını daha yakından tanıma imkanı bulmalarını ve keyifli vakit geçirmelerini istedik.
Burası geçmişte kütüphane olduğu için bu dünyaya değer katan isimleri geleceğe taşıyacak bir çalışma olmasını kararlaştırdık. Bu doğrultuda uzun bir liste belirledik. Bu kişilerin hikayeleri ve dünyaya katkıları üzerinde araştırmalar yaptık. Bu hikayenin ortaya çıkması için ortaklarım Derviş Aslan, Muzaffer Çiçek, Hacı ve Ahmet Akdoğan başta olmak üzere pek çok insan katkı sundu. 75 odalı butik otel diyoruz ama 75 oda, butik kategorisinin üstünde. Hazırlık sürecinde pek çok isim belirledik ancak mekansal şartlar doğrultusunda 75 isim seçmek zorunda kaldık. Konsepti hazırlamak keyifli olmakla beraber uzun ve yorucu oldu. İş Bankasının büyük destekleri oldu projenin bitmesi için. Katkı sunan herkese teşekkür ediyorum."
Şahan, odaya ismini veren şahsiyetleri anlatan tasarım ve iç mimari uygulamalar ile mobilya ve objeleri otelde ağırladıkları insanların yakından görebilme imkanı bulduklarını, kitaplar ve anekdotlarla bilgilendirildiklerini ifade etti.
Otelin bir bölümünde özel bir kütüphanenin yer aldığına işaret eden Şahan, konaklayanların burada çalışma ve okuma fırsatı bulduğunu anlattı.
- "Dünyanın devamlılığı daha eğitimli insanlar yetişmesine bağlı"
Şahan, ışıkları sönmüş bir kütüphanenin kapılarını yeniden açmanın mutluluğunu yaşadıklarını aktararak, Limehouse Library Hotel bünyesinde bir de mutfak sanatları akademisine yer vermelerinin eğitimin süreklilik gerektirdiği düşüncesinden kaynaklandığını vurguladı.
Ayrıca okuma ve yazmaya kişisel olarak yakın ilgi duyduğunu dile getiren Şahan, bu nedenle 2005 yılında Kars'ın Sarıkamış ilçesi Güllüce Köyü'nde ilköğretim okulu yaptırdıklarını, 2011 yılında da Docklands Academy adıyla Londra'da kar amacı gütmeyen yüksek okul açtıklarını bildirdi.
Önder Şahan, Londra'daki okulda farklı ülkelerden pek çok gencin yetişmesine, İngiltere'de yaşayan Türk çocuklarının ise Türkçe eğitim görmelerine imkan sağladıklarına işaret etti.
Eğitime ve kültürel gelişime evrendeki herkesin değer vermesi gerektiğini vurgulayan Şahan, "Dünyanın devamlılığı daha eğitimli insanların yetişmesine bağlı. Elimden geldiğince eğitim ve kültür konularına destek olmaya çalışıyorum." dedi.
- "Otelden daha fazlası"
Otelin kurucu asistanı Özlem Darcan da Londra'nın gözde bölgelerinden Limehouse'ta konumlanan otelin, konaklama alanında yeni bir anlayış sunduğunu ve kentin turizmine önemli katkılar sağladığını söyledi.
Otelin her odasının titiz bir araştırma neticesinde elde edilen bilgiler ışığında hazırlandığını bildiren Darcan, "Limehouse Library Hotel, sadece butik otel olarak nitelendirilemez, içeriğiyle otelden daha fazlasına sahip bir konaklama tesisidir." ifadesini kullandı.
Darcan, daha sonra ünlü İngiliz yazar Jane Austen'ın adını taşıyan oda hakkında bilgiler verdi.
Otelin yönetim danışmanı Mehmet Doğulu, Limehouse Library Hotel'in aynı zamanda mutfak sanatları okulunu bünyesinde barındırdığını, burada otelin konseptine uygun yemekler yapıldığını ve dünyanın farklı noktalarından gelen konuklara Anadolu ve Akdeniz mutfağına, otelde isimleri yaşatılan şahsiyetlerin yaşadıkları ülkelere ilişkin lezzetleri tattırmaya çalıştıklarını söyledi.
Otel müşterilerinden Venezuelalı Glem Pires ise internetten araştırarak bulduğu otelin gelip gördüğünde internetteki ve sosyal medyadaki görsellerden çok daha güzel ve daha farklı olduğunu anlattı.
Londra'ya turist olarak geldiğini ve bir hafta kalacağını belirten Pires, otelin sahip olduğu kültürel zenginlikten çok etkilendiğini ve dostlarına tavsiye edeceğini kaydetti.
Alman Sılke wechsler ve İsviçreli David Zellıveger çifti de kütüphane konseptinde bir otelde kalmaktan oldukça memnun olduklarını ve tasarımını etkileyici bulduklarını ifade etti.