Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in Suriye’ye müdahalesinde gerçekte çok önemli iki neden var.
Bunlardan biri stratejik, diğeri de ekonomik.
Stratejik olanı direkt olarak Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’deki Rusya’nın çıkarlarına yönelik.
Stratejik çıkarları da kendi içinde üç bölüm oluşturuyor.
Baba Hafız Esed’in 1960’lı yılların son yarısında Rusya ile başlattığı ve 1970 yılında iktidar koltuğuna oturduktan sona geliştirdiği ve perçinlediği Suriye-Rusya ilişkilerinin bozulmaması. Suriye’nin Tartus limanındaki askeri deniz üssü ile Lazkiye şehrindeki hava üssünü kaybetmemek.
Suriye hava sahası üzerinde söz sahibi olmak ve tampon bölge ile uçuşa yasak bölge ilanını önlemek.
Rusya stratejik çıkarlarına yönelik belirlediği bu hedeflerle Ortadoğu’da belirleyici rol üstlenmek ve politik aktörlük yapmak istiyor.
Ekonomik hedefi ise enerji kaynaklarından elde ettiği gelirleri arttırabilmek. Bunu başaramazsa Rusya Federasyonunun önümüzdeki on sene içinde ekonomik olarak iflas etmesi kaçınılmaz bir son olacak. Zaten ABD de bunun için yoğun bir çaba harcıyor.
Rusya’nın ihracat gelirlerinin yüzde altmışını petrol ve doğalgaz oluşturuyor. Bir ton petrolün ürettiği enerji ile yaklaşık bin iki yüz on iki metre küp doğalgazın ürettiği enerji aynı miktarda olduğundan, petrol fiyatlarındaki düşüş doğrudan doğalgaz fiyatlarına da yansıyor. Birinin fiyatı düşerse, diğerinin de fiyatı düşüyor, birin fiyatı yükselirse, diğerinin ki de birlikte yükseliyor.
Rusya’nın mali yapısı, ham petrolün küresel fiyatı ile doğrudan ilişkili. Ham petrol fiyatları belli bir rakamın altına indiği anda Rusya’nın bütçesi açık vermeye başlıyor. Rusya’nın dış satım gelirinin yüzde 60’ını petrol ve doğalgaz oluşturmakta ve ham petrol fiyatları 95 dolar seviyesinde olduğu zaman, bütçe giderleri ile gelirleri birbirlerine eşit hale gelmekte. Ham petrol fiyatlarında düşüş olursa, aradaki fark yatırımlar durdurularak ve Ruble’ye değer kaybettirilerek kompanse edilmeye çalışılıyor. Düşüş devam eder ve ham petrol fiyatları da 30 dolar seviyesine inerse Rusya ekonomisi bunu artık kaldıramaz duruma geliyor ve iflas sinyalleri çalmaya başlıyor.
Günümüzdeki gelişmeler, Rusya Federasyonunun mali yapısı için büyük tehlike oluşturacak şekilde gelişiyor. Rusya’nın Suriye’ye askeri destek vermesi ve Türkiye-Rusya arasındaki gerginlik, Batı dünyasının Rusya’ya üstü örtülü ambargo uygulamasına ve Türkiye’ye de destek vermesinin kapılarını açtı. Bu son gelişmelerden sonra bölgedeki jeopolitik gerginlik ve Ortadoğu’ya yönelik küresel aktörlerin uyguladığı strateji, Rusya’nın bankacılık sektörünü sıkıntıya sokmaya başladı ve Ruble üzerinde büyük bir baskı oluşmasına yol açtı.
Halen dünya üzerinde petrol piyasasında arz fazlası var ve bu nedenle de ham petrol fiyatları düşüş trendinde. Bu düşüş devam ettiği takdirde Rusya mali açıdan iflas aşamasına sürüklenecek…. (devam edecek)