Bir “İslâmcı”nın mektubu. İmlâsına dokunmadım:“sayın yazar durmadan bazı dindarların (sizin deyiminizle islamcıların) “türk”den (tam ne demek belli de değil, kollektif kimlik olarak  herhalde) rahatsız olduğunu, “türklüğü” yoketmeye çalıştığını vb. yazıp duruyorsunuz.
eğer söyledikleriniz sırf “islamcılara” karşı bir propagandanın parçası değilse, kusura bakmayın ama çok komik duruma düşüyorsunuz. çünkü bu insanlar “türk” (veya türklük) denen kollektif kimliğe nötr bir olgu olarak bakan insanlar. yani “türk/lük” onlar için ne ÖVÜNÜLECEK nede YERİNİLECEK bir özellik.  sadece erkek veya kadın olmak, uzun yada kısa boylu olmak, sarışın yada esmer olmak gibi bir oluş. bu insanların içinde “türk” kimliğine sahip olanlar sizin iddia ettiğiniz gibi “türklüklerini” inkar etmez. bu herşeyden önce islam inancına ters. allahın seni yarattığı şartlara isyan etmek demek bu. sadece onların yaptığı sizin bu kimliğe verdiğiniz değeri vermemek. bu kadar. insanoğlu için önemli bir özellik değildir “türklük”, “araplık”, “kürtlük”, “rusluk” vs. tamam siz kendi ideolojik konumunuz ve inançlarınız açısından, bu durumu kabullenemiyor olabilirsiniz. ama olayı olduğu gibi aktarmak dürüstlük gereğidir.
siz ya bu gerçeği tam anlayamıyor, kavrayamıyorsunuz. yada sırf karşı propaganda olsun da “islamcıları” kötüleyeyim diye yapıyorsunuz. “ülkücüler” “mertlikle” övünürler, ama bu yaptığınız pek o “mertliğe” sığmıyor.
tamam eleştirin ama söyledikleriniz doğru değilse “iftira” niteliğine bürünebilir. buna da dikkat etmek gerek değilmi.
zaten “islamcı” dediğiniz insanlar “türk” olmanın veya olmamanın önemli olmadığını söylüyor. kendi ideolojik duruşunuz içinde eleştirecekseniz eleştirin. deyin ki “bu adamlar ‘türklüğe’ hiç önem vermiyor. tamam bu doğru ve dürüst bir söz olur ama “islamcılar” “türklüğe” (size göre ne demekse) karşı mücadele ediyor demek bence “iftiradır”.
eleştiri haktır, insanlar aynı olmak zorunda değildir. yalnız dürüstçe birbirirmizi anlamak, ona göre eleştirmek gerek. yoksa her şey karışır ve bu da hep düşmanlık üretir. dürüstçe rekabet herkese kazandırır, çarpıtma ve demagoji sonuçta herkese kaybettirir.


NOT: ben birey olarak “türkmen” olduğu söylenen bir aileden geliyorum. bu nedenle türkmenim. ben bundan ne övünürüm nede yerinirim. bu kimliğimi hiç bir zaman inkar etmem. bundan gocunmam. ailemin etkisiyle “türkmen”likten gelen bazı adet ve ananeleri kişiliğimde taşırım. “türkçülük” sayesinde kendi şivemizi eğitim yoluyla kaybettik (şükür!!??!), okullarda bol bol “iyi türkçe” konuş diye zılgıt yedik, hor görüldük. etnik olarak “türk” olmayan, belki “boşnak”, belki “çerkes” ve çoğunlukla da “pomak” öğretmenler bize nasıl “türk” olunacağını öğrettiler sağolsunlar!!??!” / selamlar. (Latif Büyükeken)
Çok kısa açıklama: “Dindarlar”ı değil; “Türk” düşmanı “İslâmcı” geçinenleri kastediyordum. Bütün ilgili yazılarım bu ithamlara cevaptır!