Galiba Emre Uslu haklı.

Diyor ki: "Hükümet ayağına sıkıyor, bindiği dalı kesiyor diye endişe ediyorsunuz. Etmeyin."

Galiba değil, büyük oranda haklı Emre Uslu.

"Bırakın yapsınlar. Siyasi iktidarlar hata yapacak ki muhalefetin önü açılsın. Neden AK Parti'yi koruma ve kollama telaşındasınız?"

Doğrusunu isterseniz hiç böyle düşünmemiştim.

Asıl olarak "aman dikkat" türü uyarıları "Boynunda akrep var" uyarısı gibi değerlendirmek daha doğru olur.
Hata yapsınlar ki, muhalefetin önü açılsın deniliyor da hangi muhalefetin önü açılsın?
Mevcut şartlarda muhalefet falan yok ki.

AK Parti'nin alternatifi yok ki, bırakalım da hata yapsınlar, onların hatalarını öteki gelir düzeltir diyelim.

AK Parti'ye oy vermiş...

Bu ülkenin uluslararası sistem içinde kendine layık yeri alması için çalışan herkesin...

AK Parti'ye de...

Başbakan'a da...

Bakanlara da söz söyleme hakkı vardır.

Yöneticileri uyarma hakkı vardır...

"Yanlış yapıyorsunuz, yanlış yapmayın" deme hakkı vardır.

Ki yanılmasınlar.

Düşmesinler.

"Güç zehirlenmesi" ile yanlış iş yapmasınlar.

Dostlarını düşman düşmanlarını dost bilmesinler!

Şahsen, AK Parti'ye oy vermiş birisi olarak ayaklarının takılmasını, dillerinin sürçmesini hiç mi hiç istemem.

Kötü niyetli sözler

Emre Uslu haklı olabilir ama ben hükümetin uyarılması konusunda "bırakın takılsınlar, düşsünler, bize ne, biri gider, biri gelir" rahatlığında değilim.

Ayrıca...

AK Parti'nin yanlışı sadece AK Parti'ye zarar verir demek mümkün mü?

Bu ülkede AK Parti'ye düşmanlık besleyenler ülkenin büyük çoğunluğuna düşmanlık besliyorlar!
Ortaya çıkan ve bugüne kadar hiçbiri ama hiçbiri ait olduğu iddia edilen kişiler tarafından hiçbir şekilde yalanlanmayan ses kayıtlarına rağmen, eğer bu hatayı yapacaklarsa yapsınlar diyemiyorum.

"Boynunuzda akrep var, koynunuzda yılan var" diyene kızmak olmaz diye düşünüyorum.

Diyelim ki böyle söyleyenler kötü niyetli ve kötü söz söylediler. Eğer hakkınızda söylenen kötü sözler doğru söylenmiş ise bundan kim kazanır?

Başka alternatif yok gibi görünüyor

"Benim boynumda veya koynumda bir akrep bulunduğunu biri söylese veya gösterse ona darılmak değil, belki memnun olmak lazım gelir..."

Evet bugün insanımızın AK Parti'den başka alternatifi yok gibi görünüyor.

Ama unutmamak gerekir ki şu fani dünyada hiçbir şey, kimse, kurum, kuruluş asla ve asla vazgeçilmez değildir. Kendini vazgeçilmez sanmak insana büyük hatalar yaptırır.

Biri size "boynunda, koynunda akrep var, ondan kurtul" dese önce bunu söyleyenin kim olduğuna mı bakılır yoksa bir an önce akrepten kurtulmaya mı çalışılır?

Ben olsam önce akrepten kurtulur sonra bunu söyleyenlerle ilgilenirdim.

Doğrusu da bu galiba...

(Bugün gazetesinden alınmıştır)