Işıltılı bir sonbahar akşamıydı...

Günbatımını seyretmiştik Girnede kahvelerimizi yudumlarken...

Bir ara gözlerimi Beşparmak Dağlarına çevirmiş, sonra, Akdenizin lacivert sularına bakıp, aldatıcı zamanı, öç tanrılarını, tanrıçaları, terazinin kefesindeki eşitsizliği düşünmüştüm.

Masada Lefke Üniversitesinden Doç. Dr. Mehmet Hasgüler, Dr. Murat Özkaleli ve gazeteci arkadaşlarım vardı.

Bir ara yerimden kalktım, o dar sokaklarda dolaştım...

Denizin taştığı yıllara gittim...

Söğütlere asılı fenerleri, yakınmaları, şafak vakti çayırda ve denizde yükselen sisi anımsadım.

Önceki gün haberleri izlerken İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahunun Güney Kıbrıs Rum kesimine yaptığı geziyi okuyunca kendime sordum:

Neler oluyor Adada?

Netanyahu ve Rum lideri Dimitris Hristofyasın verdikleri görüntü benim için çok anlamlıydı.

Güney Kıbrıs, uzun yıllar Filistini desteklediği için İsraille ilişkileri soğuktu.

Ne zaman Mavi Marmara olayı oldu, yakınlaşma ve dostluk başladı.

Dostluk, Doğu Akdenizde Türkiyenin KKTCyle birlikte sorunlu bölgedebulunan doğalgaz yatakları yüzündendi.

Noble Energy adlı Amerikan şirketi İsrail-Rum kesimi adına orada arama yapıyordu.

***

Mehmet Hasgüler ve Murat Özkalenin birlikte yazdıkları Kıbrısta Kimlik ve Değişimkitabını (Alfa Yayınları) okurken aklıma geldi o Girne akşamı.

O akşam Annan Planını ve Yes be annemdiyenlerin kulaklarını çınlatmıştık uzun süre.

Birleşmiş Milletlerin Kıbrıs için hazırladığı çözüm planı KKTCde yaşamı durdurmuş, iktidardaki sözde sol parti emperyalizmin kıskacına düşmüş, ABden gelen fonlarla Türkiyeden kurtuldukdemeye başlamışlardı.

Kapsamlı çözüm bir oyundu aslında...

24 Nisan 2004te Kıbrısta Türk ve Rum kesimlerinde Annan Planı oylaması eşzamanlı olarak yapıldı.

Kıbrıslı Türkler, Annan Planına yüzde 64.9 oranında destek verirken, Rumlar yüzde 74.8 oranındahayırdedi.

Mehmet Hasgüler ile Murat Özkalelinin yazdığı kitap, Kıbrıs sorununun ne olduğunu, açmazlarını anlatıyor.

Kitapta Umut Özkaleli, Mustafa Türkeş, Turgut Turhan, Özdemir Özgür ve Şevki Kıralpin de güzel yazıları var.

***

Hasgüler ve Özkalelinin değindiği gibi Annan Planına Rum tarafınınhayırdemesiyle çözüm yolu tıkanmıştır.

Zaten plan Anglo-Amerikan projesi olarak doğup kotarılmıştır.

Kıbrıs Türkleri bir oyunun içine itilmiştir dönemin siyasi erki tarafından.

Artık Kıbrıs için çözüm yolu yoktur, sorun, dipsiz kuyunun içindedir...

Çünkü Rum kesimi AB üyesidir ve tüm dünya onları Güney Kıbrıs Cumhuriyeti devleti olarak tanımaktadır.

Aklınıza şu soru gelebilir:

Annan Planı niçin başarısız olmuştur?

Bunun için Annan Planının Rumlar tarafından niçin reddedildiğinin, Kıbrıslı Türklerin plana neden destek verdiklerinin iyi irdelenmesi gerekir.

Bir de Türkiyenin Annan Planına destek vermesinin nedeni tartışılmalıdır...

Kitap işte bu üç soruya yanıt arıyor... Çok tartışılan bir konuyu aydınlatmayı amaçlıyor.

***

Bugün KKTCye karşı uygulanan tecrit insan haklarına aykırıdır...

Tüm dünyadan soyutlanmış bir KKTC var karşımızda... KKTCyi dost bildiğimiz ülkeler bile tanımıyor.

Tüm geliri; turizm, kumarhaneler, vakıf üniversiteleri ve Türkiyeden gelen ekonomik destek...

O kadar!

(Cumhuriyet)