SAN FRANCISCO-Türkiye'de Amerika denince akla doğu yakasındaki New York ve Washington gelir.

Bu algı, devlet erkânı için daha da geçerlidir. Birkaç istisna hariç Türk liderler, Beyaz Saray'da ABD başkanları ile görüşür; New York'ta da BM Genel Kurulu'na katılırlar.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Hayrünnisa Hanım'ın da eşlik ettiği bu ABD ziyaretinde ezberi bozdu. ABD Başkanı Obama ile görüştü ama Washington'da değil, NATO Zirvesi'ne de ev sahipliği yapan seçim bölgesi Chicago'da. 4 gündür ise Gül, farklı özellikleriyle öne çıkan en Batı'daki San Francisco'da. Yıllar önce Cevdet Sunay cumhurbaşkanı sıfatıyla Chicago'ya gelmiş ama San Francisco'ya gelen ilk devlet başkanı Gül. Nadiren bu düzeyde ziyaret edildiği için her iki şehirdeki resepsiyona da ilgi büyüktü. İş dünyasından eğitime farklı alanlarda aktif Türkiye kökenli insanlar arasında 5-6 saatlik mesafeden gelenler bile vardı. Sadece Türkler değil, son dönemde yapılan insani yardımlar için teşekkür etmek isteyen Somalililer ve Türkiye'ye sempati duyan Arap dernekleri de Gül'ün randevu listesindeydi.

Batı yakasına ziyaretin konusu da farklıydı: Siyaset veya diplomasi değil, bilim, teknoloji ve ekonomi merkezdeydi. Bilim ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ile TÜBİTAK Başkanı Yücel Altunbaşak'ın da katıldığı programda Abdullah Gül, bugün dünyada teknoloji devrimine öncülük eden Silikon Vadisi'ne 3 gününü ayırmıştı. Türkiye'nin üst lige sıçraması için yüksek teknolojiye yönelmesi gerektiği mesajını vermek, bilgi teknolojilerine dikkat çekmek için bu programı yaptığını söylüyordu.

Küçük büyük hepimizin hayatının bir parçası haline gelen Google, Facebook, Apple, Microsoft, Twitter gibi bilgi teknolojisi ve sosyal medya kurumlarının merkezlerini ziyaret etmek olağanüstü heyecan vericiydi. Bu şirketlerden sadece 6 yıl önce kurulan Facebook'a, bir hafta önce borsaya açılırken 100 milyar dolar değer biçilmişti. Halbuki dünyanın her köşesinden 900 milyon kullanıcısı olan bu şirketin sadece 4 bin çalışanı vardı.

Silikon Vadisi'nin başka bir devi Microsoft'un araştırma biriminde doktora sahibi 850 uzman çalışıyordu. "Gelecek için neler var?" sorusuna cevaben, izleyicinin çalan telefonu üzerine sesini kısan; koltukta uyuyakaldığında kendiliğinden kapanan televizyon gibi çarpıcı projeler anlatılıyordu. 37 yıl önce "Her masaya bir PC" hedefiyle yola çıkan şirket, 190 ülkede faaldi ve toplam 90 bin insanı istihdam ediyordu.

İnternet çağının müneccimbaşı Google'ın ilgisi; arama motoru, e-mail domaini ve harita hizmetlerini aşmıştı. Şirketin kurucularından Sergey Birin, Cumhurbaşkanı Gül'e sürpriz yaparak geliştirdikleri sürücüsüz otomobil projesini paylaştı. Gül ve eşini geliştirdikleri otomobile davet eden Birin, Türk ve Amerikalı korumaların şaşkın bakışları arasında kaçırdığı üst düzey misafirlerine, şoförsüz otomobille 130 km hız yapılabildiğini gösterdi. Âmâların da kullanabileceği söylenen araba 'otomatik pilot' ile otobanda ilerlerken arka koltuktaki yolcular, özel gözlüklerinin üstündeki küçük ekrandan film izliyordu. Gelirinin yüzde 80'den fazlasını reklamdan kazanan şirket, enerji dahil birçok konuyla ilgiliydi.

Ziyaret ettiğimiz dünya devlerinin ortak özelliği, Amerikan üniversitelerinin kampüsü gibi yeşil ve rahat iş ortamlarına sahip olmasıydı. 32 kafesi olan ve 15 binden fazla beyin işçisinin çalıştığı Google'da tüm ikramlar organik ve ücretsiz. Toplantı odalarının dört duvarı karalamaya hazır tahta formatında. 35 yıldır Silikon Vadisi'nde bulunduğunu söyleyen Microsoft'un tepe yöneticisi, "En büyük önceliğimiz iyi üniversitelerden iyi beyinleri kazanmak." diyor.

Ortak noktalardan bir başkası, Türkiye'nin dinamizmine ve pazarına duydukları ilgi. Türkiye; Çin, Hindistan, Brezilya ve Rusya ile birlikte anılıyor. Milli Eğitim'in 8 milyar dolarlık tablet projesi, Silikon Vadisi'nde herkesin iştahını fena kabartmış. Şirketlerin hepsinde Türk mühendislerin karşımıza çıkması sevindirici bir başka ortak nokta. Bir Türk yöneticisinin kartında şu sıfat yazıyordu: 'Geleceği şekillendirme direktörü'. Devasa markaların merkez binalarında, eski sanayi tesislerindeki gibi dudak uçuklatan makine ve sistem arıyorsanız nafile. Hadise, nerdeyse sıradan bir ofis ve hepimizin kullandığı bilgisayarlardan ibaret. Esas olan fikir ve çılgın projeleri destekleyecek risk sermayesi.

Devlet başkanının; teknoloji bakanı, TÜBİTAK başkanı ve medyayla gelip Silikon Vadisi'ni görmesi, ülkemiz için umut verici. Ayrıca Bakan Ergün'e göre milli gelir içinde Ar-Ge'nin payı 10 yılda iki kat artarak yüzde 1'e çıkmış. Milli gelir 3'e katlandığı için miktar artışı 8 kata yakın. 2023 hedefi, bu oranı yüzde 3'e çıkarmak. Heron ve Predatorların benzerini şimdiden yapmışız. Neden Türkiye'nin de bir Silikon Vadisi olmasın; bilgisayar, ofis ve kafa bizde yok mu?

(Zaman gazetesinden alınmıştır)