Şemdinli’de neler olup bittiğini bilmiyoruz. 23 Temmuz’dan bugüne değin orada bir savaş var. Bu kez PKK “vur kaç” yapmıyor.
Açıkça savaşıyor...
PKK’li canilerin elinde ağır silahlar var...
Sayıları hayli fazla!
Geri çekilmiyorlar, Şemdinli’yi ele geçirmek istiyorlar.
Sabah gazetelerin birinci sayfalarına göz attım, neredeyse tümü Çukurca’daki karakol baskınını veriyordu.
Başta belirttiğim gibi 14 günden beri güvenlik güçleriyle çatışan PKK’li teröristler ağır kayıplar vermesine karşın bölgeyi terk etmiyor.
Saldırıya uğrayan Geçimli Karakolu sarp bir dağın eteğinde, dere yatağında yer alıyor.
***
Saldırı sırasında karakola güçlendirme çalışması yapılmadığı için duvarları çöktü...
Tüm bunları bir yana bırakalım isterseniz.
Son yaşananlara baktığımızda yıllardır bilinen bir gerçeğin altını çizmek gerekiyor:
“PKK Kandil’de ve Irak’ın kuzeyinde yuvalanmıştır... Hedef bellidir önce orası çözülmelidir...”
Bu arada bir istihbarat eksikliği olduğunu vurgulamakta yarar var.
Nasıl oluyor da ağır silahlarla sınırı geçiyor PKK?
Ortada apaçık bir “istihbarat eksikliği” zinciri var.
Saldırının bulunduğu bölgede askeri operasyon olurken, PKK’nin karakol basması ve sekiz kişiyi şehit etmesi, bunun en somut örneğidir.
Bu ölümlerden sonra şunu görmemiz gerek:
“MİT’in yeteri kadar istihbarat almadığı kesin...”
PKK çok sayıda militanıyla Kuzey Irak sınırını geçiyor, Şemdinli’yi ve bölgeyi ellerinde ağır silahlarla kuşatırken güvenlik güçlerinin sonradan haberi oluyor.
Bir başka önemli nokta ise şu:
Esad rejimi PKK’yi kullanıyor... Onlara yol haritası çiziyor...
Muhaberat örgütü PKK’yi sürekli kışkırtıyor, Türkiye Suriye’deki muhalifleri desteklediği için.
***
PKK’nin iç ve dış güçlerden destek aldığı bir gerçek, bunu hiçbir zaman unutmamak gerekir...
Suriye, İran, Rusya, Almanya, Fransa vb. gibi ülkelerin PKK’ye açık destek verdikleri, örgütün Avrupa’da “döner zincirleri” kurduğu, kara para akladığı istihbarat birimlerince biliniyor.
Tanrı aşkına söyleyin, PKK’nin elindeki ağır silahlar nereden giriyor Irak’ın kuzeyine?
Bunların hepsini Barzani de biliyor, ABD de İsrail de...
Irak’ta Kürt hareketinin merkezden koptuğu, bölgede “Büyük Kürdistan Devleti” kurulacağı, bunu ABD, İngiltere, İsrail’in istediği konuşuluyor son bir aydır.
Acaba PKK bu nedenle mi eyleme geçti?
***
Terör seçeneğini kullanarak Türkiye’ye bir hata yaptırmayı kafalarına koymuş olabilirler.
Çünkü PKK’nin Türkiye kolu kentlerde, kasabalarda, köylerde, mezralarda bulunuyor.
Bunlar sivil...
Özellikle İran ve Suriye’nin desteğiyle PKK’nin Türkiye’de kendine bir alan ve tampon bölge açtığı söylenebilir.
Burada öncülüğü Esad’ın yaptığı söylenebilir.
Bir süre önce New York Times gazetesi, El Kaide’nin Suriye’deki durumdan yarar çıkarmak istediğini, bölgede bir güç haline geldiğini yazdı.
El Kaide’nin Irak’ta geliştirdiği intihar saldırı tekniklerini Suriye’ye taşıyıp işin rengini değiştirdiğini yazdı.
Suriyeli muhaliflerin ele geçirdiği bizim sınırımızda bulunan Rabel Hava geçidinin El Kaide militanlarının işine yaradığını yazdı.
***
Belki bu nedenle PKK bölgede bir tampon bölge kurmak istiyor.
Ellerinde ağır silahlarla sınırı geçiyor, içeriden ve dışarıdan destek alıyor.
Terörle savaşım verirken demokratik hak ve özgürlüklerden geri dönmemek gerekir.
Çözümün adresini yineleyeyim:
“Kandil!”
Bir de toplumda ayrışma olmamalı, her Kürt yurttaşımız potansiyel terörist sanılmamalı...
Ege’de Kürt yurttaşlarımızın işyerlerine yapılan saldırılar insanın içini yakıyor.
Onlar bizim kardeşimiz.
Yıllar önce Fethiye’ye, Burhaniye’ye, Akçay’a, Marmaris’e gelmişler, iş güç kurmuşlar...
Derdimiz elleri kanlı silahlı çetelerdir, onlar değil...
(Cumhuriyet gazetesinden alınmıştır)