Cumhuriyet; halka dayalı bir devlet yönetme biçimidir.
Egemenlik gücü halkın elindedir.
Cumhuriyet, halk yönetimi demektir.
Arapçadan dilimize geçmiştir.
Kelimenin kökü cumhur; halk demektir.
Cumhuriyet ise halk iradesi ve yönetimi demektir.
Halkın egemenliği kendi elinde bulundurduğu bir yönetimdir.
Bu sistemde devlet başkanını yani Cumhurbaşkanını ve milletvekillerini halk, seçer.
Cumhurbaşkanı devletin başıdır ve devleti temsil eder.
Cumhuriyet, babadan oğla geçen saltanat yönetimine karşıdır.
Onun yerine milletin egemenliğine dayalı bir yönetimdir.
Halkın devlet yönetiminde söz ve karar sahibi olmasıdır.
Onun için cumhuriyet halka dayanan ve gücünü halktan alan bir rejimdir.
Sözlük anlamı: “Milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimi" demektir.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ 97 YAŞINDA
Türkiye, cumhuriyetle yönetilmektedir.
Onun için devletimizin adı Türkiye Cumhuriyetidir.
Atatürk: “Benim en büyük eserim Cumhuriyettir,” diyor.
Türk tarihinde ilk kez Türkiye Cumhuriyeti ile milletimiz cumhuriyete kavuştu.
Türkiye Cumhuriyeti, 29 Ekim 1923’te Atatürk tarafından kuruldu.
Onun için bu yıl Cumhuriyetimizin 97. yılını kutluyoruz. Kutlu olsun.
Cumhuriyet, özgürlüktür. Hukuk devletidir.
Çok çetin, zorlu aşamalardan geçilerek kurulan cumhuriyet Türk tarihinde çok büyük bir dönüşümdür.
Cumhuriyetle birlikte “hukuk devleti” ve “hukukun üstünlüğü” kavramları da devlet sistemine girmiştir.
“Cumhuriyet Atatürk’ün ölmez eseridir.
Türkiye, Cumhuriyet’e; Cumhuriyet, Türkiye’ye ne güzel yakışmış.
Savaşlardan yorgun ve bitkin çıkmış bir ülke. Sevr’i yırtıp atmış, yerine tam bağımsızlığımız ve milli sınırlarımızı tanıyan Lozan Antlaşması imzalanmış.
Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş. Yeni Sevrlere karşı güçlü ve kuvvetli olmak istiyor.
Hem devlet hem de millet güçlü olmalıydı. Eğitimden siyasete, ekonomiden sanata kadar her alanda güçlü olmayı hedeflemiş.
İşte Mustafa Kemal Atatürk, bunun için ülkenin aydınlığı, halkın mutluluğu için birçok devrim yaptı.
Bugün Cumhuriyet demek kalkınmak ve aydınlanmak demektir. Cumhuriyet, Türkiye’nin bütün köylerine su, elektrik ve sağlık ocağı götürdü. Cumhuriyet; sanayidir, refahtır, uygarlıktır. Türkiye’nin dünyaya açılması ve onunla rekabet etmesidir. Çağdaş uygarlığın da üstüne çıkmasıdır.
Atatürk’ün işbaşında olduğu 1923-1938 yılları arasında, yıllık ortalama büyüme hızı GSMH’da yüzde 7,4, sanayide yüzde 9,6, tarımda 7,6 oldu. Bu dönemde enflasyon yılda ortalama yüzde 2 geriledi. TL, ABD doları karşısında yüzde 1,8 değer kazandı.” (1)
ATATÜRK CUMHURİYET İÇİN NE DİYOR?
Yazımızı Atatürk’ün Cumhuriyet içi söylediği şu güzel söz ile bitirelim.
“Ey yükselen yeni nesil! İstikbal (gelecek) sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz.
Benim naçiz vücudum bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır.
Cumhuriyet, düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister.
Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir.”
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.
Bekir Cebeci
(Eğitimci, araştırmacı yazar)
Trabzon, 28 Ekim 2020
E-mail: [email protected]
Kaynakça:
Hürriyet gazetesi, 13 Kasım 1989, Bekir Cebeci’nin Türkiye Cumhuriyeti yazısı