Bir bıkkınlık, yılgınlık var üzerimizde…
Sanki neye elimizi atmışsak kurutmuşuz gibi hissediyoruz. Bugünlerde kiminle konuşsam herkes depresif bir hal içinde…
Bunu “toz bulutlarına” atfetmekle kurtulamayız.
Ortada bir gerçek var o da hayatımızın her alanındaki belirsizliklerin sürüyor olması…
Müzakere masamız yeniden kilitlendi.
Müzakerecimiz Kudret Özersay muhatabıyla beraber sık sık bir araya geliyor, yurt dışı temaslarda bulunuyor ama liderlerimiz maalesef süreci şimdiden askıya almış gibi…
Herkes “bir şeyler olacak bu süreçte ama ne olacak nasıl olacak bilmiyorum”diye konuşuyor.
Hayatımızın en belirgin belirsizliği işte bu…
“Bu yolun sonu nereye gidecek sorusu” hayatımızın tam da merkezinde…
Bir diğer belirsizliğimiz ekonomimizde…
Paketler, krediler, hibeler, destekler gelip gidiyor ama bunlar ekonominin yükselişe geçmesini sağlayamıyor.
Futbolda dışa açılım istiyoruz bari gençlerimiz dünya ile kucaklaşsın diye, bu seferde Futbol Federasyonu Başkanımız Hasan Sertoğlu topa tutuluyor.
Şimdi bir de yerel seçimler başladı…
Daha başkanlar koltuklarına oturamadan bir de cumhurbaşkanlığı seçimi için hazırlıklar başlayacak.
Malum bizim ülkede seçim süreçleri hayatın durması anlamına geliyor.
O sebeple en az bir sene daha bu belirsizliklerimiz sürecek gibi...
Bunlardan kurtulmak için birkaç gönüllü ve iyi niyetli ismin mücadele etmesi yeterli değil…
Her şeyden bunalan, her şeyden şikayet eden ama iş adım atmaya geldiği zaman “ben durayım da diğerleri önden gitsin” diyen bir toplumuz…
Artık harekete geçmeli, hayatımızdaki bu belirsizliklere bir son vermeliyiz.
Aksi takdirde bu depresif halimiz daha yıllarca devam edecek demektir.