Syriza kazandı, bizim solcular çok sevindi bu işe... (‘Komşuda pişer, bize de düşer’ diye düşünüyorlar herhalde...)
Eh n’apsınlar, her seçimde vatandaştan dayak yiye yiye abandone olmuş solcularımız için bir züğürt tesellisi oldu Syriza...
Kılıçdaroğlu’na sormuşlar, o da çok memnunmuş...
“Yunanis-tan’daki seçimler çok güzel. Bizimle aynı dünya görüşünü paylaşan bir siyasi partinin başarı kazanması elbette ki güzel” diyor...
Syriza ile CHP aynı dünya görüşünü paylaşıyormuş!...
Hiç sanmıyorum...
Her şeyden önce Syriza, radikal sol bir parti... (Aslında bildiğin komünist işte... Komünizm dünyada çöktüğü için mahcuplar ya, böyle radikal sol falan daha fiyakalı oluyor...)
Syriza İşçiden, emekçiden, proleterden oy alıyor...
CHP ise burjuvaziden... (CHP’ye göre bizde zaten proleter yok!... Makarnacı var, kömürcü var!... Onlar da AK Parti’ye oy veriyor zaten...)
Nitekim, Çankaya, Bağdat Caddesi, Nişantaşı falan CHP’nin rekor kırdığı yerler... Sahillerde de çok iyiler...
İşin doğrusu şu ki, CHP ile aynı dünya görüşünde olan bir sol parti yok dünyada!... (Onlar Marksist, Leninist, Maoist..., bizimkiler ise orjinal Kemalist...)
Yani türünün tek ve son örneği CHP...
Mesela, ‘Kemalist Türkiye’den faşist İtalya’ya selâm!...’ manşetiyle milli şefini (İnönü) İtalya’ya gönderen sol parti yoktur...
Ya da solculuğunu ‘Milli şefimizle Führer arasında samimi tebrikler...’ şeklinde duyuran bir sol parti görülmemiştir!...
Sadece partiler değil, Kılıçdaroğlu ile Syriza’nın lideri Aleksis Tsipras’ın (Çipras diye okunuyormuş) dünya görüşleri de, solculukları da çok farklı...
Aralık’ta Başbakan Davutoğlu’nun Atina ziyaretinde Çipras, “AK Parti ile bizim görüşlerimiz farklı ancak sizin ülkenizde 13 yıldır yaptıklarınızı takdirle karşılıyoruz. Aynısını biz de yapmak istiyoruz” demiş...
Yani Çipras’a göre AK Parti başarılı... AK Parti’nin yaptığını yapmak istiyorlarmış... (Duyuyorsunuz değil mi, radikal solcu abilerim ablalarım?!...)
Ee elin solcusu anlıyor sosyal demokrasiden... Öyle vatandaşa bidon kafalı, makarnacı, proteini az almış cahil.., falan demiyor...
Çok fark var çok!...
Örneğin, Kılıçdaroğlu faşizan statükodan miras ‘andımız’ın kaldırılmasına karşı çıkar... Ama Çipras’ın ‘Ne mutlu Yunanım’ diye söylemi asla desteklemez!... (Bırak radikal halini, ılımlı solda bile böyle faşizanlık olmaz)
Çipras siyasetin tabanından geliyor... Kılıçdaroğlu gibi memuriyetten değil...
Çipras tırnağıyla kazıyarak, merdivenleri tırmanarak lider olmuş, Kılıçdaroğlu gibi kasetle değil...
Çipras emperyalizme karşı vaatleriyle seçime girdi... Kılıçdaroğlu gibi ‘tape’lerle değil...
Üstelik Çipras Türkiye’deki Kürtlere ilgileniyor... Çipras’ın barış sürecine katkısı CHP’den daha fazla!...
Çipras’ın partisi Filistin’i devlet olarak tanıyor, Filistin Kılıçdaroğlu’nun umurunda değil...
Tabii ki benzer noktalar da var... Örneğin Çipras dini törene katılmadı ve İncil üzerine yemin etmedi...
Bizim solculara da ‘Kur’an üzerine yemin et’ desen etmezler... (Aslında çok dindarlardır ama, böyle bir şey teklif edersen ortalığı ayağa kaldırırlar... Anıtkabir’e gidip ‘Ata’ya şikayet ederler... Zira Kur’an üzerine yemin falan bizimkilerde laik karizmayı çizer!...)
Lakin Çipras böyle yapmaz... Ateist olduğunu söyler ve başka bir açıklama yapmaz...
Örneğin, ‘Siz benim İncil üstüne yemin etmediğime bakmayın, benim ninem kiliseden çıkmazdı, dedem de başpiskopostu...’ demez!...
Herneyse, bak elin solcusu beceriyor...
Sizin biraz gayret gösterip solcu, sosyal demokrat olmanız lazım...
‘Paralel’ değil, dik durmak lazım...
Vatandaşla barışmak lazım...
Çok çalışmanız lazım çook!...
...
Twitter.com/hikmetgenc
(Yeni Şafak'tan)