Allah aşkına söyler misiniz, ne farkı var bu dilin 1990'ların 'kana kan intikam' diyen devletçi dilinden?

Nasıl oldu da bu kadar uzaklaştık ‘birlikte yaşa(t)ma’ hayalinden?
Yok mu bir yolu?
İlla birbirimizi lanetlememiz mi gerekiyor?
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’i dinliyorum.
Hafta sonu Diyarbakır’da BDP milletvekilleri ile güvenlik görevlileri arasında yaşanan gerilime ilişkin konuşuyor.
Ama ne konuşma...
“Olumlu bir düşünce yok, olumlu bir çalışma yok. Kan, kin, gözyaşı, ölümden başka bir şey vaat etmeyen bir lanetli yapı ve onun adına hizmet etmeye gayret eden Diyarbakır’daki 14 Temmuz’daki zavallı 18 tane milletvekili var!” 

***

Milletvekilleri zavallı!
Yapı lanetli!
Bu mudur Türkiye’nin Kürt sorununda geldiği yer?
Bu dille mi çözecek bu hükümet bu sorunu?
BDP’yi siyaseten eleştirmek başka bir şey, halkın seçtiği milletvekillerine ‘zavallı’ demek başka.
Terörü lanetlemek başka bir şey, topyekûn bir Kürt hareketini ‘lanetli yapı’ ilan etmek başka.
Allah aşkına söyler misiniz, ne farkı var bu dilin 1990’ların ‘kana kan intikam’ diyen devletçi dilinden?
Bu hükümet 1990’lı yıllarda yaşanan ‘kirli savaşa’ savaş açarak geldi iktidara.
Kürt’ü ve Türk’ü bir arada yaşatma hayaliyle oy aldı seçmenden.
Hakkını teslim edelim, yıllarca devlet adına sürdürülen kirli savaşa son verip, siyaseten çok cesur adımlar da attı.
‘Kürt açılımı’ dedi...
TRT Şeş’i yayına soktu...
Oslo’da çok kritik görüşmeler yaptı...
Gelin görün ki PKK’yı dağdan indirme yolunda bir sonuç alınamadı.
Kürt sorununu çözme adına önemli bir fırsat kaçtı.
Hükümet ‘barış umudunu terörle sabote ettiği’ için PKK’yı suçluyor.
PKK ise hükümeti...
Ama hayat devam ediyor. Terör de şiddet de devam ediyor. 

***

Şiddetten beslenen, yıllar içinde şiddeti araçsallaştırmaktan çıkarıp adeta amaçsallaştıran karmaşık bir örgüt PKK.
Bir yandan kimlik mücadelesi veriyor, diğer yandan adeta ölüm makinesi gibi çalışıyor.
Bu yönüyle ne savunulacak yanı var ne de yok sayılacak.
Bu yüzden yapıldı o gizli müzakereler.
Olmadı, tıkandı.
İyi de olmadı diye 1990’ların o güvenlikçi politikalarına ve zehirli diline mi döneceğiz?
Güvenlik kaygısıyla miting yasaklayıp güvenlik görevlilerini milletvekillerinin üzerine mi süreceğiz?
Milletvekillerine ‘zavallı’ deyip Meclis’te grubu bulunan bir partiyi ‘lanetli yapı’ mı ilan edeceğiz?
PKK terörden beslenen bir örgüt; ölüm de saçabilir, zehir de.
Peki ya devlet, devletin İçişleri Bakanı?
Bu dille mi çözülecek Kürt sorunu?
PKK ‘kan, kin ve ölümden başka bir şey vaat etmedi’ demişsiniz, doğru.
Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç da mitingi eleştirdi ama hukuki bir dille.
Peki ya siz İdris Bey?
İçişleri Bakanı olduğunuz günden bu yana KCK operasyonlarından Uludere’ye yaptığınız talihsiz açıklamalarda ‘yaraya tuz basmaktan’, her şeye rağmen umudunu yitirmeyen bu ülkenin Kürt vatandaşlarını ve vicdan sahibi Türk vatandaşlarını incitmekten başka ne vaat ettiniz?
‘Lanetli, aciz’ bir dil?

(Radikal gazetesinden alınmıştır)