Hande Altaylı’nın haftalarca çok satanlar listesinde kalan ‘Kahperengi’ romanından televizyona ‘Merhamet’ adıyla aktarılan dizide Irmak karakterine hayat veren Yasemin Allen açıklamalarda bulundu.
Ben yenilikçi işlerle ilgilenen kişilerin hayatla bir derdi olduğuna inananlardanım. Peki, senin derdin neydi de oyunculuğu seçtin?
Kendimi neye vereceğimi bilememek ve doğru seçimi yapamamaktan korkmaktı. Çünkü çocukken başlayan 'Büyüyünce ne olacaksın?' sorusunun baskısı vardı üzerimde. Farklı şeylerle uğraştım. Sanalla aşk yaşayan bir insanım. Resim çizerim, müziği çok severim. Müzisyen değilim, daha çok görsel sanatlarla ilgilenirim. Hep derdim bir şeyi aktarmak istemekti. Çünkü duygulan da çok yoğun yaşıyorum. Aktarım ihtiyacı da sanırım beni sanata doğru itti.
Aslında oyunculuk genlerinde var...
Evet ve buna torpil diyorlar. Kasabın oğlu kasap olunca sorun olmuyor ama oyuncunun kızı oyuncu olunca mı torpil oluyor? Bunu hiç anlayamadım. Benim tek derdim kendimi kendime kanıtlamak. Neyse oyunculuk meselesine gelince; oyunculuk bana farklı insanlar olma ve bunu iş olarak yapma imkânı sağladı.
Baban İngiliz ama sen üç aylıkken Türkiye'ye geldin. 10 yaşındayken nereden çıktı Avustralya'ya yerleşmek?
Annemin fikriydi. Benim ve kardeşimin yaşam tarzı için daha İyi olacağını düşündü. Annem bana 'Daha 10 yaşındayken reklam teklifleri geliyordu ve sana sürekli ilgi vardı. Bununla büyümeni istemedim. Çocukluğunu yaşamanı istedim' dedi.
8 sene orada yaşamak nasıldı?
Avustralya'nın doğası ve insanları çok farklı. İçimdeki hippi oraya gidince coştu. Genç bir kız için özgür bir ülke. Tabu yok, rahat büyüdüm. Liseyi bitirdikten ve 18 yaşıma girdikten sonra artık dayanamıyorum diyerek tatile İstanbul'a geldim.
Ama bir daha dönemedin...
Orada ne yapmak istediğime karar veremedim. Buraya gelince annemle bir röportaj verdik ve ondan sonra her şey çorap söküğü gibi geldi. Kendimi 'Elif dizisinde buldum. Avustralya'da tiyatro ve drama eğitimi almıştım. Ama çekingenliğim vardı. Burada Türkçe oynuyorum, kamera karşısındayım. İlk gün heyecandan geberiyordum. Ama yönetmenim çok anlayışlıydı, şanslıydım.
'Sanırım asıl çıkışın 'Hayat Devam Ediyor’la oldu...
'Elif’ten sonra kendimi geliştirmem gerektiğini fark ettim. Müjdat Gezen'de akşam okuluna gittim. Sonra 'Kavak Yelleri'nde Elena diye bir Rus kızı oldum. İşte o rolle 'Tamam ben oyunculuk yapmalıyım' dedim. Çünkü çok eğlendim ve içimden bir karakterin aktığını hissettim. Sonra da 'Yerden Yüksek'te Juliet'i oynadım. Ardından 'Hayat Devam Ediyor' geldi. Hayatımın başka bir dönüm noktası oldu. Daha Önce oyuncu koçlarıyla çalıştım ama 'Hayat Devam Ediyor'a başlarken birkaç ay Ümit Çırak'la çalıştık. Çok yararını gördüm.