Diyarbakır, geçen perşembe günü iki büyükelçi ağırladı. Yeni Zelanda Büyükelçisi Taha Macpherson ile Kanada Büyükelçisi John Holmes, önce Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i; ardından da AK Parti İl Başkanı Halit Advan'ı ziyaret etti. (Commonwealth geleneği Diyarbakır'da da sürüyor gördüğünüz gibi.)
İki büyükelçi, AK Parti İl Başkanlığı'na girdikleri an, camdaki dört şarapnel izi dikkatlerini çekiyor. Şaşkınlıklarını gizlemeden soruyorlar.
Gerisini, kongre için geldiği Ankara'da büromuza uğrayan Advan'dan dinleyelim:
'O şarapnel izleri geçen Nevruz'daki saldırıdan kalma. İl Başkanlığımıza molotof atmışlardı. Legal siyasetin bölgede nasıl engellendiğinin anlaşılması için bundan iyi kanıt mı olur? Camları özellikle değiştirmediğimi de büyükelçilere söyledim. Son bir yıldır siyaseten ciddi bir aktivite içine girdik. 'Karşı taraf' rahatsız. 21 Nisan 2011'den beri teşkilatımıza dönük saldırılar yoğunlaştı. Adam kaçırma ve molotofkokteyli saldırıları 57'yi buldu.'
Advan'ın anlatımına göre büyükelçiler, kentteki sosyal yaşamı, istihdamı, meslek edindirme çalışmalarını ve GAP projesini sormuşlar.
'Peki KCK operasyonlarını sordular mı?' dediğimde ise 'Sormadılar. Sanırım ya unuttular ya da ihmal ettiler. Ama sorsalardı, 'örgüt faaliyetlerine katılmamak şartıyla' seçilmiş insanların seçimle gitmesi gerektiğini söylerdim' dedi.
Yerel seçim öncesi sandık simülasyonu
Yerel seçimlerin öne alınması için düğmeye basıldı. Seçimlerin Mart 2014'ten, Ekim 2013'e çekilmesini sağlayacak anayasa değişikliği teklifi, TBMM Başkanlığı'nda.
Meclis henüz açılmasa da AK Parti, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ni BDP'den almayı şimdiden hedefleri arasına koymuş. Dahası seçim kampanyası fiilen başlamış.
Diyarbakır'da geçen yıl 74 bin olan üye sayısını 102 bine çıkardıklarını, mahalle teşkilatlarını yenilediklerini aktaran Advan, 'Asıl çalışmayı sandık kurullarında başlattık. 3500 sandık için görevliler hazır. Üç turlu eğitim vereceğiz. Aralık ayında da prova niteliğinde sanal seçim yapacağız' diyor.
'Bu kadar erken neden provaya gerek duyuyorsunuz?' dediğimde şu karşılığı verdi: 'Son dört beş seçim, sandık kurullarında büyük baskılar yaşandı. Bu baskılar seçim hilelerine dönüşüyor. Son yarım saatte oy kullanmaya gelmeyen seçmenlerin oyunun BDP'ye kullandırılması olayları oldu. Hatta bazı semtlerde, sandıklara fiili müdahaleler oldu. Bunlar rapora bağlanmış olaylardır. Onun için bu sefer işi sıkı tutacağız.'
Neşet Ertaş Ceza Hukuku ders kitabına girmiş
Ankara Hukuk'tan Prof. Muharrem Özen hatırlattı; Neşet Ertaş'ın gönlünden taşanlar, Ceza Hukuku ders kitaplarına bile girmiş meğer. Özen'in, Prof. Zeki Hafızoğulları ile birlikte kaleme aldığı ders kitabı 'Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler Kişilere Karşı Suçlar' da Neşet Ertaş'ın 'Gönüldağı' türküsüne atıf var. 'Cinsel Dokunulmazlığa ve Hürriyete Karşı Suçlar' kısmında (sayfa 151) 'beşeri cinsellik' kavramı irdelenirken, bu kavramın hem ifade hürriyetinin hem de bilim ve sanatın konusu olduğu belirtiliyor. 151. sayfanın dipnotunda 'Gönüldağı'nın sözlerini görünce, 'bazı hukuk öğrencileri daha şanslı' diye geçirdim içimden.
Çok söz söylendi ama olsun. Galiba Neşet Ertaş'ı en çok 'yalan dünya'yı bize sahici hissettirdiği için sevdik. Bir türkü zamanı kadar kısa olsa; türkü bittiğinde 'yalan dünya'lara hızla geri dönsek de kalbimizde bıraktığı ortak iz o 'yalan dünya'nın yeminli düşmanlarını bile yan yana getirdi. Nur içinde yatsın.
(Akşam gazetesinden alınmıştır)