İZMİR (AA) - HÜSEYİN BAĞIŞ - Postacı Yürüyüş Yarışması kadınlar kategorisinde son iki yıldır Türkiye şampiyonu olan Gülşen Çerçi, uluslararası yarışmalarda da şampiyonluğu hedefliyor.

Zorlu coğrafya ve iklim koşullarında insanların hasret duygularını, acı tatlı haberlerini taşımak için durmaksızın yürüyen postacılar, postacı yürüyüşünün bir anlamı olduğuna inanıyor.

Posta ve Telgraf Teşkilatının (PTT) yaklaşık 200 yıllık geçmişinde her köye, mezraya postaları ulaştıran postacıların heyecanlarını korumak için düzenlediği yürüyüş yarışmaları ise hala ilgiyle takip ediliyor.

Postacı Yürüyüş Yarışması Türkiye Finali'nin kadın kategorisinde 2023 ve 2024 şampiyonu olan PTT İzmir Başmüdürlüğünde görevli Çerçi, yarışlara hazırlanma sürecini AA muhabirine anlattı.

17 yıldır postaları adreslerine ulaştıran Çerçi, ilk yarışlara 2008 yılında katıldı. Kendi kategorisinin yanı sıra maraton ve ultra maraton sporu da yapan Çerçi, yurt içi ve dışında birçok yarışmalarda yer aldı.

Üst üste iki kez Türkiye şampiyonluğuna ulaşan Çerçi, başarılarının devamı için idmanlarını Balçova'daki Kent Ormanı'nda çoğu zaman 9 yaşındaki oğlu Göktuğ ile birlikte yapıyor. Yüzme sporuna yönlendirdiği oğlu annesini hiç yalnız bırakmıyor, onunla birlikte koşuyor ve moral veriyor. Saat 05.00'te uyanan başarılı sporcunun antrenman sonrası ise PTT'deki mesaisi başlıyor.

Her sporun temelinde yürüyüş olduğuna dikkat çeken Çerçi, "Yürüyüş, çoğu kişinin bilmediği, atletizmin en önemli branşlarından biri aslında. Olimpiyatlarda bu spor yapılıyor ve bizi olimpiyatlarda temsil eden sporcularımızın birçoğu PTT kökenli postacılarımızın çocukları." dedi.

Yarışlara daha çok koşarak, yarışlara yakın dönemlerde yürüyüş yaparak hazırlandığını dile getiren Çerçi, haftanın 7 günü antrenman programını yerine getirdiğini dile getirdi.

İdmanlarını 100 kilometre koşu ya da yürüyüş ve 200 kilometre de bisikletle desteklediğini anlatan Çerçi, yoğun bir antrenman programının olduğuna işaret etti.

Yüzme sporuna yönlendirdiği oğlunun başarılı olmasını istediğini aktaran Çerçi, "Baktım çocuğu bir şekilde spora dahil etmem gerekiyor. Evde bırakıp gitme, antrenman yapma ya da yarışlara katılma şansım yok. Oğlum da bisikletle bana eşlik ediyor, artık benimle koşmaya da başladı. 10 kilometreye kadar benimle koşuyor, her yere birlikte gidiyoruz." ifadelerini kullandı.


- "Mesleğim bana yol gösterdi"

Çerçi, postacı yürüyüş yarışlarıyla hayatının değiştiğini vurguladı.

Spor yaşantısı boyunca kendini sürekli geliştirdiğine işaret eden Çerçi, şöyle konuştu:

"Gizli yeteneğimi keşfettim, mesleğim bana yol gösterdi. İş ve spor hayatımı birbirine karıştırmıyorum. Her gün 05.00'te kalkıp antrenmanımı yaparım ve normal mesaime giderim. Hiçbir şekilde mesaimden ödün vermiyorum. Sporumu yaptıkça daha dinç oluyorum. Yürüyüş sporu atletizmin bir branşı olsa da ciddi teknikleri var. Yarıştan atılmanız an meselesi, yürürken gözle görülecek şekilde ayak yerden kesilmemesi gerekiyor ve dizin birinin mutlaka düz olması, kırılmaması gerekiyor. Bu kurallara uymak da rekabet için de çok zor oluyor. Sürekli çekimlerle, atletizm hakemleri kontrol ediyor ve birçok yürüyüşçü arkadaşımızın maalesef emekleri çöp oluyor, yarıştan atılabiliyorlar. Postacı yürüyüşünün farklı bir formu olduğu için idmanda görenler sakat zannedebiliyor. Daha önceki yıllarda şaşırıyorlardı, ben antrenman yaparken sakat zannediyorlardı çünkü form olarak değişik bir spor."


- "Yürüyüş, bizim kuruma özgü bir spor"

Postacının işinin yürüyüş olduğunu belirten Çerçi, "Yaklaşık 200 yıldır postacının işi yürümek. Posta tatarları cepheden cepheye mektup taşıyıp sürekli yürümüşler. Ben de uzun seneler posta dağıttım, şimdi kurum içerisinde farklı görevleri yerine getiriyorum. Yürüyüş sporu, aslında bence bizim kuruma özgü bir spor. Şu anda olimpiyatlarda bu branşın olması ayrıca gurur veriyor. Postacıların da bunu sahiplenmesi ve diğer sporculara örnek olarak göstermesi benim için bir onur kaynağı." dedi.

Şampiyon olmanın ağır bir yükü olduğunu dile getiren Çerçi, "Benim artık ikinci olma şansım yok. Ben her yarışa şampiyon olmak için katılıyorum. Balkan yarışında da şampiyon olacağım, buna inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.


Kaynak: aa