Herşey gördüğüm bir kestane resmi ile başladı, dumanı, kokusu geldi burnuma. İstanbul ışıldadı gözlerimin önünde. Kestanenin tadı damağımda kaldı, martılar artık benden simit yemiyor, Moda tramvayına binemiyorum. İstanbul hikayem bitti benim. Kahkaha ya da gözyaşı ile değil, sadece bitti… Sessizce gitti İstanbul.
Yeni sonlar yaşamak güzeldir.
Kitap sonu, film sonu, şarkı sonu gibi. Sonsuza dek okumak için başlamaz insanlar bir hikayeye, biteceğini bilerek tutar ellerinde o kitabı. Gözleri satırlarda kayarken “sona yaklaşıyorum” diye korkmaz. Gelecek sonlar değildir ki hikayeyi yaşatan. İnsanın ruhu, aklı, kalbi sever hikayeyi. Biteceğini bilerek cesurca sevmenin tek örneği.
Her başlangıcımız zaten bir son. Herşey, her hikaye biter, gece biter, kış biter, acı biter, aşk biter. Ömür biter.
Hikayeler güzeldir. Sonunda ağlamak da, gülmek kadar güzeldir.
Kapatırsın kitabı, yumarsın gözlerini, içinden tekrar edersin, “sana gitme demeyeceğim ama gitme Lavinia.” Burunun direğinde bir sızı yanaklarında ılık izler. Gidenlerini hatırlarsın, Özdemir Asaf olursun birden. İnsan başkalarının hikayelerini de saklar yüreğinde.
Her hikayede kahramanlar olmaz iyileri koruyan, peri tozları ayaklarımızı yerden kesmez. Yeniliriz kimi zaman.
Aslında o yenildiklerimiz var ya işte onlar en güzeli, en yaşanılası olanlardır. Esas onları öpüp koklayıp hatta daha çok sevip göğsüne bastırmalıdır insan. Onlara her baktışta hıçkıra hıçkıra ağlayabilmeli onları yaşadığı için teşekkür edebilmelidir. Güçlü kalmak budur. Yürekteki, gırtlaktaki koca düğümler çözülür zamanla, gözyaşları ile erir gider. Ve işte özgürlük.
Zaman ilaçtır hazin sonlara, ama yan etkisine dikkat, geçip giderken sizi de sürükler zaman.
Bırakalım geçmesin, “son”da kalalım biraz, izleyelim kendimizi. Kahkahalar atalım, sonra uzun uzun ağlayıp, yanlız kalalım, kalabalığa karışalım, okuyup yazıp, müzik dinleyelim, kendimiz olalım. Ama yeter ki o anda kalalım biraz, tadını çıkaralım silinip giden yenildiğimiz “son”un.
Nietzsche demişki, “insanın bütün eylemleri kendine yöneliktir, bütün hikayeleri kendine hizmettir, bütün sevmesi kendini sevmesindendir”
Biz kendimizi sevip, her anın hakkını vererek yaşadıktan sonra bitmiş başlamış kimin umurunda, etraf milyonlarca hikaye dolar zaten, en güzelini yakalamak da bize kalır.
Payımıza düşen takvimlerin her yaprağı çok kıymetli. Her sayfaya rengarenk resimler yapabilecekken, sonlardan korkarak yaşamak sadece kağıt ziyanı.
Umut dolu bir haftanız olsun.