6 Şubat 2023...
Binlercemizin üstüne bina çöktü, milyonlarımızın üstüne de gök kubbe...
Herkes elinden geleni yapmak için bir şeyler yapıyordu ama henüz arama kurtarma ekipleri deprem bölgesine ulaşmamıştı. Bir grup dikkatimi çekti, yazılımcılar. Onlarca, belki yüzlercesi bir anda bir araya geldiler ve hızlı bir şekilde depremzedelere yardım etmek için yazılımlar, internet siteleri geliştirmeye başladılar. O an aklıma geldi. Düşündüm ki;
Kahramanlar şekil değiştirir, yer değiştirir, meslek değiştirir ama kahramanlık hep sabittir. Kahramanlık, insanın içindeki bir potansiyeldir ki yeri ve zamanı geldiğinde durdurulamaz; kaynar, kaynar ve sel olur taşar. Bir grup yazılımcıyı, kendi hallerinde otururken, bilgisayar masasında kahraman yapar.
Dönem değişir. Sorunlar değişir. Bunun adı bir gün savaş, başka bir gün salgın olur. Yeni yeni kahramanlar çıkar. Yeni nesil kahramanlar çıkar.
Yazılımcılara ithafen yazdığım yazı bir kenarda yarım yamalak dururken - ki şu halde hiç bir işimi bitiremez durumdayım - yeni yeni kahramanlar çıkmaya başladı ve ben onları da zikretmeme ihtimalinden utandım:
- 24 saat dinlenmeyen gönüllü ve görevli arama kurtarma ekipleri,
- Molozdan başka bir şey görünmeyen yerlere ulaşan madenciler,
- Bir süredir izlemeyi unuttuğumuz ama şimdi başından ayrılmadığımız televizyonlardan haber vermek için sesi kısılan, aynı zamanda da bölge halkını da teskin eden haberciler,
- Her sıkıntıda gözlerimizin aradığı, "onlar neredeler" dediğimiz askerlerimiz, polislerimiz, kolluk kuvvetlerimiz,
- Su, yiyecek, her çeşit eşyayı götüren şoförlerimiz, onları orada dağıtan insanlarımız,
- Bizim sadece kamera önünde gördüğümüz ama belki de daha büyük travmaların ortasında, kamera arkasında mücadele eden sağlıkçılarımız,
- "Bizi hemen deprem bölgesine gönderin" diyen, umudun önündeki dev engelleri kaldıran iş makinesi operatörleri,
- Ateşe atıldıkları gibi enkaza atılan itfaiyecilerimiz,
- Saatler geçmeden organize olup elinden geleni ardına koymayan, sanki bir seferberlik havası yaşayan çalışanlar, iş insanları, sanayiciler, üreticiler, tüm insanlarımız,
- İşini düzgün yapan, sorumlusu olduğu binalar dimdik ayakta kalan müteahhitler, belediye çalışanları, mühendisler, mimarlar, bürokratlar,
- Ve kimdir, necidir, nerelidir demeden varını yoğunu ortaya koyan, bir parçası olmaktan tekrar gurur duyduğum milletim, halkım
Son olarak da;
- Ailesinden can parçalarının bazılarını kaybetmiş, bazıları halen enkaz altında olduğu halde, malı mülkü, varı yoğu yerle yeksan olmuşken sabrından, dirayetinden, haysiyetinden ve ahlakından zerre taviz vermeyen depremzede kardeşlerim, büyüklerim.
Sayamadığım, atlamaktan haya ettiğim birçok insan. Hepiniz birer kahramansınız. Birilerinin sizi kahraman ilan etmesini, öne çıkartmasını, yardım talep etmesini beklemeden durumdan vazife çıkartan herkes. Büyük küçük demeden, hiçbir özelliğinize, görüşünüze, görünüşünüze bakmadan, sizi tanımladıkları tüm sıfatlardan uzak ve bihaber olarak hepinizin ellerinden saygıyla öpüyorum.
Siz bana tekrar öğrettiniz ki kahraman olmak için "bir şey" olmaya gerek yok; vicdan ve cesaret olsun yeter.
Dr. H. Hakan Yıldırım
@hhakanyildirim