Ülkemizin tanınmış bir kitabevinin geleneksel Kitap Fuarı'nda evvelki gece söyleşi yapmış olan Kıbrıs Rum Yönetiminin III. Başkanı Yorgo Vasiliu tam bir manipülasyon ve pazarlama örneği verdi.
Anlaşılan Vasiliu hikaye anlatmayı çok seviyor ve hayal gücü de çok zengin.
Önce kendisi hayal gücünü çalıştırıyor ve aklında bir hikaye uyduruyor sonra da kendisinin yarattığı bu hikayeye inanıp dört elle sarılıyor ve pazarlamaya başlıyor. Aynen geçen akşam söyleşide yaptığı gibi.
Yorgo Vasiliu'nun Rum Yönetimi Başkanlığını hangi yıllar arasında yaptığını bilmek, söz konusu o 5 yıllık dönemde BM'nin hangi planı masaya koyduğunu, hangi kararı aldığını ve sonucunun ne olduğunu çok iyi hatırlamak lazım, söylediklerine kanmamak için…
Gerçekte Kıbrıs konusunda bu günkü çıkmazın yaşanmasına neden olan Yorgo Vasiliu'dur.
Başkanlık dönemi Makarios'un ölümünden sonra 2 dönem Rum Yönetimi Başkanlığı yapan Spiros Kyprianu'dan sonradır.
Makarios 1977 yılının Şubat ayında rahmetlik Kurucu Cumhurbaşkanımız ile bugünkü görüşmelerin çerçevesini çizen 4 maddelik I. Doruk Anlaşmasını imzalamış, adada Türklerin de eşit haklara sahip olduğu iki Federal devletin varlığını kabul etmiş ve her federal devletin de ekonomik olarak ayakta durabileceği topraklara sahip olacağının da altına imzasını atmıştı. Bu imzanın ruhunda yarattığı fırtınaya çok dayanamamış ve Ağustos ayında da kahrından ölmüştü.
Arkasından Rum Yönetimi Başkanı seçilen Spiros Kyprianou, EOKA'nın namlı bir taktisyeni olmasına rağmen, Makarios'un attığı imzadan kaçamamış ve BM'nin de baskısıyla 10 maddelik II. Doruk Anlaşmasını imzalamıştı. Sonra da bunu inkar edemediği için, müzakerelere devam etmemek adına "Denktaş benim muhatabım değildir" deyip masadan kaçmıştı.
İşte ortamın anlaşmaya müsait olduğu bu dönemde Yorgo Vasiliu 1988 yılında yapılan Başkanlık seçimlerini kazanmış ve Rum Yönetiminin III. Başkanı olmuştu.
Tesadüfe bakın ki birkaç sene sonra da BM'nin Genel Sekreterliğine Butros Butros Gali adlı Mısırlı bir diplomat getirildi ve Butros Gali, kısa bir müddet içinde adına "Gali Fikirler Dizisi" denilen bir plan ve harita hazırladı. BM bu planı benimsedi ve Güvenlik Konseyi de 789 sayılı karar ile bu planı desteklediğini kayıtlarına geçirdi.
Gali Fikirler Dizisi gerçekte Annan Planı gibi bir plandı ve ekinde bir de harita bulunmaktaydı. Toplamda Türklerin halihazırda kullandığı 37 köy ve Güzelyurt Kıbrıslı Rumlara iade edilecekti, Karpaz burnunda Annan Planında olduğu gibi 4 adet köyün kapsadığı alan "Rum Kanton" haline dönüşecekti ve o köyün Rumları da köylerine geri döneceklerdi. Türklere kalan toprak miktarı da yüzde 28.2 olacaktı.
Toplamı 100 madde olan bu plan, 2bölgeli, 2 toplumlu, siyaseten eşit 2 Federe devletten oluşan Federal bir devletin kurulmasını öngörüyordu. ABD hemen bu kararı desteklediğini açıkladı, Türkiye Plana karşı olumsuz tavır ortaya koymadı.
Rahmetlik Cumhurbaşkanımız, 100 maddelik planın 92 maddesini kabul ettiğini, 8 maddeyi reddetmediğini buna karşılık tartışmak istediğini açıkladı.
Geçen akşamın desteksiz atıcısı Yorgo Vasiliu, 100 maddeyi kabul ettiğini ama Kıbrıs'a giderek "Rum Ulusal Konseyi" ile tartıştıktan sonra imzalayacağını açıklayarak hemen Kıbrıs'a uçtu.
Sonunda ne mi oldu?
Zaten imzalasaydı, bugün Kıbrıs müzakereleri hala devam ediyor olmazdı. Yani sorun o günden çözülmüş olurdu.
Yorgo Vasiliu geri dönmedi ve sudan bahanelerle rahmetlik Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş'ı suçlamaya çalıştı.
İşte geçen akşam desteksiz atan ve “Barış Havarisi” gibi ortalıkta dolaşan Yorgo Vasiliu, adaya barışın gelmesine engel olan ve barış planını ayağının tersi ile iten kişi.
Dolayısıyla bu at cambazlarının söylediklerine fazla inanmamak ve aldanmamak gerekiyor...
Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com veya ata@kk.tc
http://www.twitter.com/ataatun
http://www.ataatun.org
Facebook: Ata Atun