UBP’de güç ve makam kavgası bitmeyecek mi?

Seçim odu bitti... Ama, tartışmalar, yorumlar, suçlamalar, fırsattan çıkar sağlamak girişimleri bitmedi. 

Cumhurbaşkanı Eroğlu, elbette, siyasi parti liderleri ile bir dizi görüşme ve konsültasyondan sonra, birilerine hükümeti kurma görevini verecek. 

Değişik, alternatif, koalisyon senaryoları yazılıyor sürekli olarak. 
Demokratik yaşamımız yara almamalı telkininde bulunanlar var.. 
Yeni Hükümetin nasıl oluşacağı, nasıl oluşturulacağı, mutlaka herkesi ilgilendiriyor. 

Fakat, bana göre, bu konu kadar-hatta daha fazla- önemli olan, çok acı bir yenilgiye uğrayan UBP de parti başkanlığına kimin getirileceğidir. 

Şimdiden, parti içindeki zaten mevcut makam, güç ve liderlik koltuğu kavgası ateşleniyor. 
UBP ileri gelenleri, başlarına gelenlerden, galiba ders almadılar. Almak niyetleri de yok gibi. 

Aldığımız duyumlara göre Tahsin de, Özgürgün de Çavuşoğlu da Atun da Tatar da Sucuoğlu da İrsen Küçük’ten boşalacak (boşalmış) olan UBP Başkanlığına adaymış. 


Serin kanlılıkla, anlayışla, uzlaşı düşüncesi ile yeni bir başkan seçip partiyi, içine düştüğü-düşürüldüğü kötü ve acıklı durumdan çekip çıkartmak çok mu zordur? 

UBP nin delegeleri, yetkili organları bilmzeler mi ki partinin yeni başkanı için akılcıl, soğuk kanlı, ileri görüşlü, demokratik, etik bir yaklaşım zorunludur. 
Boş yere tekrardan gereksiz güç yarışına, çekişmeye, bölünmelere yol açabilecek sürtüşmelere, yarışa gerek yoktur. Var mıdır ? 
Dirayetli, karizmalı, enerjik, deneyimli bir lider seçerek UBP tekrardan toparlanmazsa, çok gitmez siyasi tarihimizin sayfaları arasında kaybolacaktır. 
Partinin bu hallere düşmesinde, biçare Eroğlu’nun, büyük sorumluluğu olduğunu iddia edenler var. Sanki de Eroğlu UBP düşmanıydı, düşmanıdır. İrsenle geçinememiş, uzlaşamamış, anlaşamamış... 

Pek ala, şimdi Tahsin Ertuğruloğlu UBP nin yeni başkanı pozisyonuna getirilirse, Eroğlu ile daha güzel bir ahenk içinde mi çalışacak ? UBP yi birlikte mi düze, selamete çıkartacak ? Nazım Çavuşoğlu ne yapacak ? Ersin Tatar ne düşünüyor. O erken davrandı ve “Benim Eroğlu ile bir kavgam yok...” demiş. Anlarsın Ali dayı değil mi ? Yani, beni UBP Başkanı seçiniz, Ben partiyi kurtarayım hem de Cumhurbaşkanının güvenine ve desteğine dayanarak !! 

Daha önceleri, İrsen Küçük’ü eleştirici tek kelime etmeyen bazı UBP ciler, şimdi Küçük için neler anlatıyorlar dostlarına, neler... Neler fısıldıyorlar kulaklara... 
UBP, uygun bir başkan seçmeyi başardığı anda kurulması beklenen herhangi bir koalisyonda da yerini alabilir. İster CTP ile ikili, ister DP ile-TDP den de yararlanarak. Fakat, iş yine UBP nin kurltayını süratle gerçekleştirmesine ve güvenilir bir Başkan seçmesine kalacaktır. 
Ersin mi, Çavuşoğlu mu, Tahsin mi, Hüseyin mi...??? 

Belki de hiç akılda olmayan, kenardan, sessiz bir UBP aşığını İrsenin yerine getirmek mümkün olabilir. (Bu , UBP, kendinden kopan ayrılan İrseni, Hasipi, Tahsini, Avcıyı yeniden bağrına basmadı mı) ? 


Unuttuğumuz bir nokta kalmasın. 


İrsen Küçük bu feci yenilgiden ve utançdan sonra boş mu duracaktır? Eski defterler açılır ve sürtüşmeler UBP içinde sürerse neler olabileceği hiç düşünüldü mü ya? Eroğlu’nu ikide bir suçlayanlar, UBP yi böldü diyenler, İrsen Küçük için ne diyecekler, ne yapacaklar acaba ? Cumhurbaşkanlığı sarayını hayal etmeye, rüyalarında görmeye başlamış İrsen Küçük, şimdi, siyasi yaşamını noktalayıp bir kenara mı çekilecek ? 


Alışkanlık bu ya... 


Gidip başka bir parti kurabilir mi? Ortam yeniden kemale erince de UBP ye geri dönebilir mi, diğerlerinin yaptıkları gibi ? 

Bunu yapan çoklarını görmedik mi ? 

Hakkı Atun, şimdi ekranlarda bülbül gibi ötüyor. Daha önceleri nerelerdeydi ? DP de Serdarın yanında neden yer almadı? Tekif eden çıksa, UBP ye yeni başkan olarak döner mi, siz ne dersiniz? Siyasi geçmişimizde böylesi ve benzeri durumlar görmedik mi bizler ? 


Çooook.....

(Star Kıbrıs'tan)