Şu an yaşadığımız bu toprak parçasının en büyük talihsizliği yönetenlerin empati yeteneğinin sıfırın altında olmasıdır.
UBP Hükümeti’nin üyeleri kendilerini aylardır evlerine ekmek götüremeyen insanların yerine koyamıyor.
Haklı olduğuna inanarak eyleme giden ancak hakkını alamayan bir işçinin, daha da keskinleştiğini bilmiyorlar.
Eylemlerin giderek keskinleşmesinde, duyarsız, çare üretmeyen yöneticilerin ciddi etken olduğundan haberleri yok.
Lefkoşa’da dün yaşananların yaşanmasını aklı başında bir Allah’ın kulu istemez.
Aylardır evlerine ekmek götüremeyen Lefkoşa Türk Belediyesi çalışanları bir kez daha Köşklüçiftlik bölgesine yöneldi.
Osman Paşa Caddesi bir baştan bir başa çöple boğuldu.
UBP’nin genel merkez ve ilçe binası eylemci çalışanların hedefi oldu.
***
Dün yaşananların hiçbiri benim için sürpriz değil.
Şu an yaşadığımız bu toprak parçasının en büyük talihsizliği yönetenlerin empati yeteneğinin sıfırın altında olmasıdır.
UBP Hükümeti’nin üyeleri kendilerini aylardır evlerine ekmek götüremeyen insanların yerine koyamıyor.
Haklı olduğuna inanarak eyleme giden ancak hakkını alamayan bir işçinin daha da keskinleştiğini bilmiyorlar.
Eylemlerin giderek keskinleşmesinde, duyarsız, çare üretmeyen yöneticilerin ciddi etken olduğundan haberleri yok.
***
BES üyeleri arasında gerçek anlamda işçi tanımlamasını uygun işçiler var.
Bu insanlar yaklaşık bir yıldır eylem yapıyor.
Her eylem yaptıklarında günü kurtarmaya çalışan siyasi erk sahipleri bazı şeyleri kabul eder gibi göründüler.
Kabul eder gibi göründüler ama kabul etmedikleri kısa süre sonra ortaya çıktı.
Bu durumun etkisi ne oldu?
Her türlü iletişimde güveni yerle bir etti.
Her aldatma çalışanları eylem yönünde tahrik etti.
BES’in yerine kamuda örgütlü bir sendika olsaydı belki eylemle tür olarak dünkü boyuta ulaşmazdı.
İktidar unsurları belediye çalışanları içinde kaybedecek bir şeyi kalmadığı inancıyla, dişe diş mücadele edecek bir kesitin olduğunu da göremedi.
***
BES çalışanları alışıldık eylemlerin dışına çıkacaklarının mesajını kaç zamandır veriyordu.
Bu satırların yazarı olarak verilen mesajları çok açık olarak anladım.
Ben hükümet edenlerin de algıladığını sandım.
Ama yanıldım.
***
LTB çalışanları ceplerinde onluk olmaksızın bayram geçirdi.
Bizim insanımız özel günlerin yokluk sıkıntısının moral çöküntüsünü kolay unutmaz.
Dünkü eylemlerin dozunu artıran nedenlerden biri de yaklaşan yeni yıldır.
LTB çalışanları yeni yıla da parasız girmek istemedi.
Hükümetin önerisinin de ancak günü kurtarmak ve bir yıldır verilen mücadelenin ateşini düşürmek için olduğu kanaati hakim olduğu için kabul edilmedi.
***
Dün hem UBP hem Köşklüçiftlik hedef oldu.
Bir kez daha yineleyeyim, o eylemleri onaylayan yok.
Ancak o eylemleri onaylamayanlar, o eylemlere neden olan hükümet duyarsızlığını da onaylamaz.
En az bir senedir LTB çalışanlarıyla dalga geçiliyor.
Evet dalga geçiliyor.
Dalga geçme, ifadesi hafif bile kalır.
Greve giden ya da çalışmayan aylığı almayacak.
İtirazım yok.
Ancak, “Çalışmayana para yok” diyen UBP’nin vekillerinin bir buçuk yıl Meclis’i boykot ederken maaşları tıkır tıkır neden aldıklarının da izahını yapması gerekir.
***
BES dünkü eylemde UBP’yi iktidar partisi olduğu için hedef aldı.
Peki Köşklüçiftlik bölgesi neden yine hedef oldu.
Neden?
Çünkü o bölgeyi kendilerine göre farklı bir sınıfın bölgesi olarak kabul ettiler.
Eylem kapsamına çöpleri toplamama da dahil edilen kadar Lefkoşa halkı, belediye çalışanlarına destek vermedi.
Zor gününde yanında olmayanları belediye işçileri düz bir mantıkla karşı tarafta gördü.
“Köşklüçiftlik, zengin mahallesidir” deyip çöpleri yine oralarda sokaklara boşaltılar.
***
BES Başkan Savaş Bozat, yönetimden bazı isimler ve bazı işçiler dün tutuklandı.
Bunca yaşanandan sonra polisin bir miktar tutuklama yapması beklenendir.
Peki bu tutuklamalar sorunu çözecek mi?
Asla çözmeyecek.
Sendikal önderleri kodese sokup, çalışanlara işbaşı yaptırılma hesabı yapılıyorsa gene yanlış hesap yapılıyor.
Herkes şunu bilsin...
LTB’de yaşananlarda çalışanların içinde etkili olacak kadar insanın gözü iyice kararmıştır.
Üzerlerine gidildikçe eylemlerinde, şiddet grubuna giren türler çoğalacaktır.
Herkes şükretsin ki dün UBP binaları ateşe verilmedi.
Gene şükredilsin ki çöp bidonlarını yollara boşaltanlar işyerlerine saldırmadı.
***
Her türlü sorunun barışçıl yöntemlerle çözümünden yana olan birisi olarak Lefkoşa’da yaşananlardan çok derin kaygı duyuyorum.
Bugün genel grev ve beraberinde sendikaların eylemi var.
Dünkü eylemler kıvılcımdan yangına dönüşmedi.
Eğer sorunlar çözülmez ve eylemler polis gücü ile bastırılmaya çalışılırsa, hiç ama hiç görmek istemediğimiz eylemlere tanık olacağız.
Sorunları çözme becerisi sıfır olan hükümet, güvenlik güçlerinin “temizlik yapmasını” tercih noktasına geldiyse en büyük hatalardan birini yapıyor.
Sözü fazla uzatmaya gerek yok...
UBP HÜKÜMETİ ATEŞLE OYNUYOR.
Günün sözü:
Kedi ile oynayan tırmalanmayı göze alır.
(Havadis gazetesinden alınmıştır)