GENEL

Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi İnan, Irak ile angajman ve diyalog kanallarını artırdıklarını belirtti

- Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi Anıl Bora İnan: - "Türkiye, Irak'ın hızlı şekilde verdiği normalleşme çabalarını desteklemek istiyor" - "Necef ve Kerbela açısından Türkiye ile ilişkiler stratejik önemde görülüyor" - "Cumhurbaşkanımızın ziyareti sırasında imzalanan su anlaşması önemli bir anlaşmadır. Bu anlaşmayla Türk şirketlerinin Irak'a girmesiyle beraber Türkiye ve Irak, Irak'ın su alt yapısını beraber inşa edecek" - "Türkmenlerin Kerkük'te hakkının zayii olmasını, kısır siyasi çekişmelere alet edilmesini istemeyiz" - "Ülkemizin Irak ile olan sınırının büyük bölümünde IKBY ile komşuyuz. Biz bu ilişkilere ve bölgesel yönetimdeki istikrarın devamına önem veriyoruz"

BAĞDAT (AA) - HAYDAR KARAALP - Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi Anıl Bora İnan, Irak ile yeni dönemde her konuda diyalog kanallarını güçlendirdiklerini ifade ederek, "Türkiye, Irak'ın kalkınma ve istikrarı güçlendirme çabalarını destekliyor." dedi.

Bağdat'taki yeni görevine başlayan Büyükelçi İnan Anadolu Ajansına (AA) Türkiye ve Irak ilişkilerindeki yeni dönemi, Ankara-Erbil, Ankara-Necef hattı ve Irak'taki Türkmenlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Irak'ın 40 yıldan fazla bir süredir işgal, savaş, iç savaş ve zalim terör örgütlerinin şiddetinden çekmiş bir ülke olduğunu dile getiren İnan, terörden muzdarip bir komşu ülke olarak Türkiye'nin Irak'ı çok iyi anladığını ve Irak halkının da hiçbir insanın hak etmeyeceği ve insanlık onuruyla asla bağdaşmayacak olumsuzluklar yaşamış bir dost, komşu ve akraba halk olduğunu söyledi.

- "Irak'ta son dönemde ortaya çıkan olumlu gelişmeler var"

Irak'ın devlet mekanizmasının güçlenerek belirli bir noktaya gelmekte olduğunu ifade eden Büyükelçi İnan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"2019'daki Tişrin (Ekim) halk olayları önemli bir dönüm noktası. Buradan sonra Irak siyasetinin Irak halkının somut taleplerine hızlı ve anlamlı karşılıklar verebildiğini görmeye başladık ve bunu da takdir ediyoruz. Irak'ta son dönemde ortaya çıkan olumlu gelişmeler var. Irak hızlı şekilde somut adımlar atarak hem dış politikada hem de içeride devlet mekanizmasını güçlendiren bir görünüm arzediyor. İçeride zaten devam eden çok ciddi bir kalkınma hamlesi var, her taraf inşaat halinde. Bunlar da Irak halkının istekleri temelinde oluyor ve bu da kıymetlidir. Irak, dış politikada da bölgedeki eski ağırlığını da tekrar kazanmaya matuf olumlu adımlar atıyor.

Irak, Kuveyt ile geçmişte yaşadığı bazı sıkıntıları aşmaya yönelik angaje bir tutum içerisinde ve İran ile Suudi Arabistan ilişkilerinde önemli rol oynadı. Bağdat'ta Arap Ligi Zirveleri yapılacak ve Irak Arap Ligi'ne de aktif katılım sağlıyor. Irak, İslam İşbirliği Teşkilatı toplantılarında özellikle Gazze'deki olaylar çerçevesinde daha faal görüntü veriyor. Iraklılar, hesap verebilen bir sistem, daha dengeli bir dış politika, kamu hizmetlerinde daha ileri adımlar istiyor ve Irak halkı bu ülkenin zenginliklerinin kendi hayatlarına yansımasını bekliyorlar. Irak'taki düzelme ve gelişmeyi takdir ediyor ve destekliyoruz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 22 Nisan'da Irak'a gerçekleştirdiği ziyarete de değinen İnan, bu ziyaretin Türkiye'nin Irak'a yaklaşımını en açık şekilde ortaya koyduğunu belirtti.

Türk Büyükelçi İnan, "Türkiye, Irak'ın hızlı şekilde attığı normalleşme adımlarını destekliyor" diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Irak ile bağlarımızı güçlendirerek, işbirliği alanlarında diyaloğu artırmak ve diyalog kanallarını çeşitlendirmek istiyoruz. Liderler düzeyindeki temaslar çok önemli. Liderler dışında daha alt ve teknik düzeyde de Irak'ta güçlenmekte olan devlet mekanizmalarını desteklemeye devam etmek istiyoruz."

Irak'ta seçimlerin düzenli olarak yapılıp demokrasinin gelişmekte olduğunu aktaran İnan, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'nin ve Irak siyasetinin ülkesini kalkındırmak için büyük gayret sarfettiğini söyledi.

Büyükelçi İnan, "Türkiye Cumhuriyeti, Irak'ta, sağlıklı şekilde ilerlemekte olan demokratik sürecin devamını her zaman arzu etmekte ve desteklemektedir. Biz, Irak halkının takdiri çerçevesinde tüm siyasi liderlerle çalışmaya hazırız. Sayın Başbakan Sudani ile çok olumlu bir çalışma ilişkimiz var. Sayın Başbakan, ülkesinin ve milletinin hayrı için çaba sarfeden bir lider. Demokratik süreçte Irak halkının takdirine elbette her zaman saygı duyarız."

- "Türk Büyükelçisini görünce çok sıcak ve samimiyetle karşılıyorlar"

Mesleki kariyerinin büyük bölümünün Irak ile ilişkiler konusunu kapsadığını ifade eden İnan, "Ben, sokakta dolaşmaktan zevk alan bir insanım. Bu coğrafyanın sokaklarının da gayet renkli ve zengin olduğunu düşünüyorum. Gelir gelmez Bağdat'ta neler var bakmaya başladım ve özel olarak gittiğim ilk yerlerden birisi ünlü Iraklı Şair Mutenebbi'nin adının verildiği cadde oldu. Restorasyonu yapılan ve Osmanlı Kışlası'nın da içinde bulunduğu bölgede, Bağdat'ın zamanında ağır bir terör saldırısına maruz kalan Şahbender Kahvehanesi'ni de ziyaret ettim. İnsanlar Türk Büyükelçisini görünce çok sıcak ve samimiyetle karşılıyorlar." diye konuştu.

İmam Azam ve Şeyh Abdulkadir Geylani Külliyelerini de ziyaret ettiğini dile getiren Büyükelçi İnan, "Muharrem ayı vesilesiyle Necef ve Kerbela'yı ziyaret ettim ve buradaki sivil toplumla da bir araya geldim. Bağdat'ta da mümkün mertebe sivil toplum temsilcileri ve düşünce kuruluşlarıyla bir araya gelmek istiyorum. Irak’ta halkla temaslar hususunun da giderek artan şekilde önem taşıdığını düşünüyorum." dedi.

- Ankara-Necef hattı

Büyükelçi İnan, Bağdat dışında ilk ziyaretini Necef ve Kerbela kentlerine yaptığını, Necef ve Kerbela Valileri, kentteki ticaret ve sanayi odaları başkanları, Türkiye ile iş yapan ve yapmak isteyen iş insanları ve Türkiye'den yatırım bekleyen çevrelerle bir araya geldiğini söyledi.

Necef'teki Hazreti Ali Külliyesi ve Kufe Camisi ile Kerbela'da Hz. Hüseyin ve Hz. Abbas'ın türbelerinin bulunduğu külliyeleri ziyaret ettiğini ve orada yetkililerle de görüştüğünü ifade eden İnan, Necef'te Şii dini mercilerden Büyük Ayetullah İshak Feyyad, Büyük Ayetullah Beşir Necefi ve Ayetullah Riyad Hekim ile de bir araya geldiğini aktardı.

Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi İnan, Necef-Kerbela yolu üzerindeki Haydariye ilçesinde terör örgütü DEAŞ'tan kaçan Musul ve Telaferli Türkmenlerle de görüşüp sıkıntılarını dinlediğini, oradaki Türkmenlerin sıkıntılarını yerel yönetimler nezdinde dile getirdiğini sözlerine ekledi.

"Necef ve Kerbela açısından Türkiye ile ilişkiler stratejik önemde görülüyor." diyen İnan, sözlerine şöyle devam etti:

"Burada ülkemizle ilişkilere yönelik İslami bir bakış açısı var. Aynı dinin mensubu olmamız çerçevesinde yaklaşıyorlar. İlişkilerimizin tarihi boyutu olduğunu her görüşmede dile getiriyorlar ve bunun bir kardeşlik ve akrabalık hukuku yarattığını belirtiyorlar. İş çevrelerinin daha çok yatırım beklentisi var. Daha çok Türk iş insanı olması gerektiğini söylüyorlar. Yatırımların teşviki ve korunması anlaşması Cumhurbaşkanımızın ziyaretleri sırasında imzalandı.Türk iş insanları da yatırımlarının güvence altında olacağını bilmek istiyor. Su konusunda beklentiler var. Bunu hem Ayetullahlar hem de ziyaret ettiğim Külliyelerin yetkililerinden duyduk. Cumhurbaşkanımızın bu konudaki net yaklaşımı bizim vizyonumuzu ortaya koyuyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda 'su meselesine biz İslami ve insani şekilde yaklaşıyoruz' demiştir. Komşumuzun su nedeniyle rahatsız olmasını elbette istemeyiz. Ama burada su kullanımı da önemli ve suyun israf edilmemesi gerekiyor. Su azalıyor, su kaynakları tükeniyor ve insan nüfusu artıyor. Bu süreç böyle devam edecek. Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyaretleri sırasında imzalanan su anlaşması önemli bir anlaşmadır. Bu anlaşmayla Türk şirketlerinin Irak'a gelmesiyle beraber Türkiye ve Irak, Irak'ın su alt yapısını beraber inşa edecek."

- PKK terör örgütüyle kararlı mücadele sürecek

Büyükelçi İnan, Türkiye ile Irak arasında PKK'yla mücadeleye ilişkin önemli bir yol katedildiğini ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Ağustos 2023 tarihinde Irak'ı ziyaretleri sonrasında Irak ile Türkiye arasında PKK'yla mücadele bağlamında Yüksek Düzeyli Güvenlik Mekanizması'nın faal hale getirildiğini hatırlattı.

Bu çerçevede Aralık 2023 tarihinde Ankara'da gerçekleştirilen toplantıda PKK'nın "ortak tehdit" olarak belirlediğini, Mart 2024 tarihindeki toplantıda ise "yasaklı örgüt" olarak kabul edildiğini hatırlatan İnan, son olarak Başbakan Sudani'nin, tüm devlet kurumlarına PKK'ya "yasaklı örgüt" atfında bulunma talimatı verdiğini, bu adımların takdire şayan ve memnuniyet verici gelişmeler olduğunu dile getirdi.

İnan ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Irak'ın kuzeyinde devam eden askeri operasyonlarının Irak'ın toprak bütünlüğüne tam saygı çerçevesinde yürütüldüğünü ve Türkiye'nin ve Irak'ın ulusal güvenliğini tehdit eden PKK terör örgütünün tasfiye edilmesi amacını taşıdığını dile getirdi.

- "Irak ile yeni dönemde angajman ve diyalog kanallarımızı artırıyoruz"

İnan, Türkiye'nin terörle mücadelesindeki haklı gerekçelerini ve 40 yıldır terör örgütü PKK'dan neler çektiğini Necef'teki Şii dini çevrelere de açıkça anlattıklarını kaydederek, PKK terör örgütünün Irak'ta en son 3 çarşıyı yaktığını anımsattıklarını söyledi.

Necef'in Irak siyasetindeki yerinin de önemli olduğuna işaret eden İnan, Necef ve Kerbela'nın İslam dünyası için önemli merkezler olduğunu anlattı.

Büyükelçi İnan, "Irak ile yeni dönemde her konuda angajman ve diyalog kanallarımızı çeşitlendiriyoruz. Kurumsal bir çerçeve içerisinde Irak makamlarıyla görüşerek, anlaşarak ilerlemek istiyoruz. Necef ve Kerbela'nın Bağdat'taki etkisi ve yansımasını Necef ve Kerbela'daki temaslarımız sayesinde daha iyi anladığımı ve öğrendiğimi düşünüyorum." diye konuştu.

- Kerkük ve Türkmenlerin durumu

Irak'taki Türkmenlerin durumunu yakından takip ettiklerini ifade eden Büyükelçi İnan, "Türkmenler Irak'ın kurucu ve asli unsurudur. Bunun her şeyden önce kayda geçirilmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.

Türkmenlerin her zaman Irak'ın sadık vatandaşları olduklarını vurgulayan İnan, şöyle devam etti:

"Buna rağmen eziyet çekmişler, zulüm ve katliamlara uğramışlardır. Suçlanmışlar, bazen de günah keçisi ilan edilmişlerdir. Aidiyetinin ihtilaflı olduğu iddia edilen coğrafya büyük bir oranda Türkmenlerin kendileri tarafından "Türkmeneli" olarak adlandırılan coğrafyayla örtüşmektedir. Dolayısıyla aidiyetinin ihtilaflı olduğunu şahsen düşünmüyorum ve kime ait olduğunun belli olduğunu düşünüyorum. Kerkük'ü çok konuşuyoruz. Kerkük Türkiye'de de çok konuşuluyor. Türkmenlerin sayısal olarak en fazla olduğu yerlerden birisi Kerkük. Ama Türkmenler sadece Kerkük'te değil. Musul, Tuzhurmatu, Tazehurmatu, Dakuk, Kifri ve Erbil'de de çok canlı bir Türkmen toplumu var. Türkmen toplumu, Irak siyasetinde hakkıyla temsil edilmiyor. Türkmenler, Irak'ın bir parçasıdır ve bu meselenin daha çok Irak tarafından konuşulması gerekiyor, ancak aynı dili konuştuğumuz bir topluluktan bahsediyoruz ve elbette Türkmenlerin durumunu yakından takip ediyoruz."

- "Türkmenlerin Kerkük'te hakkının zayii olmaması, siyasi pazarlıklara alet edilmemesi gerekiyor"

İnan, Kerkük yerel seçimleri sonrası vilayette yerel yönetimin üst düzey makamlarının henüz belirlenemediğine işaret ederek, Kerkük'teki tüm toplulukların vilayet yönetiminde adil temsil edilmesi gerektiğini söyledi.

Büyükelçi İnan, "Türkmenlerin Kerkük'te hakkının zayii olmasını veya kısır siyasi çekişmelere veya müzakerelere alet edilmesini istemeyiz. Kerkük'te her kesimin adil temsil edildiği bir sistemi arzu ederiz. Kerkük'teki Türkmen nüfusu büyüktür ve Kerkük'ün tarihindeki Türkmen etkisi de büyüktür. Türkmenler, Kerkük'te adil şekilde temsil edilmeyi hakediyor."

Kalkınma Yolu Projesiyle ilgili de konuşan İnan, projenin bir Irak projesi olduğunu belirterek, bu konuda hızlı ilerleme kaydedilmesinin arzu edildiğini belirtti.

İnan, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyaretiyle dörtlü anlaşma imzalandı. Fav Limanı'ndaki projenin hızlı ilerlediğini müşahede ediyoruz, bununla birlikte Kalkınma Yolu Projesi’nin genel itibariyle hızlanması gereğini düşünüyoruz. Çok güzel bir iş birliği içerisinde ilerliyoruz." şeklinde konuştu.

- Ankara-KBY ilişkileri ve Musul, Kerkük ziyaret arzusu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyaretinde Erbil'i de ziyaret ettiğini hatırlatan Büyükelçi İnan, Erbil ile ilişkilerin seyrini şöyle değerlendirdi:

"Ülkemizin Irak ile olan sınırının büyük bölümünde IKBY ile komşuyuz. Tek sınır kapımız var, o da bölgesel yönetimin idari sınırları içinde. Biz bu ilişkilere ve bölgesel yönetimdeki istikrarın devamına önem veriyoruz. Bu bölgenin istikrarı bizim sınır bölgemizin istikrarına da doğrudan etki ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Bağdat ziyaretlerini müteakip Erbil'e de gitmeyi, kendileriyle de temaslarda bulunmayı uygun gördüler. Bizim o bölgede çok ciddi yatırımlarımız ve iş insanlarımız var, tarihi ilişkilerimiz var ve insanlarımızın bölge insanlarıyla akrabalık ilişkileri bulunuyor. Sayın Cumhurbaşkanımız IKBY'ye verdiğimiz bu önemi de ziyaretleri sırasında yansıtmak istedi. Orada da Bağdat'taki gibi büyük bir hüsnü kabul gördük. Kendilerine teşekkür ediyoruz."

Bölgede önümüzdeki aylarda bir seçim yapılması öngörülüyor. Bölgede istikrarlı bir yönetimin ve iç insicamın devamının önem taşıdığını ifade etmek istiyorum. Erbil’i önümüzdeki aylarda ziyaret etmeyi planlıyorum. Musul ve Kerkük'ü de ziyaret etmeyi arzu ediyorum."

- Irak'taki FETÖ okulları

Irak'ta FETÖ'ye bağlı okulların faaliyetlerine devam ettiğini, bunun IKBY'de de olduğunu söyleyen İnan, "Bugün baktığımızda 46 eğitim kurumundan, içinde üniversite de olan bir yapıdan bahsediyoruz. Bazı değişik isimlerle başka ülke vatandaşlarına devredildiği gibi hususları duyuyoruz; ancak, bunlar açıkçası kağıt üzerinde oluyor. Bunları doğru bulmuyor, kabul de etmiyoruz. Irak makamlarıyla bu konuda temaslarımızı uzunca süredir devam ettiriyoruz, ben de bu konuyu yakından takip edeceğim. Bu konuda tabii ki beklentilerimiz var, bunları da kayda geçiriyoruz. FETÖ iltisaklı kurumlarda eğitim gören Iraklıların Türkiye'de hiçbir hakkının olmayacağını vurguluyoruz. Bu terör yapısının, bulunduğu her ülkeye zararı olacağını söylüyoruz." ifadelerini kullandı.

Büyükelçi İnan, Irak'ta çeşitli nedenlerle hapis cezası almış Türk vatandaşlarının bulunduğunu ve bu vatandaşların Türkiye'ye iadesi gibi hassas boyutları dahil, hukuki durumlarının Büyükelçilik başta olmak üzere, ilgili tüm kurumlarca yakından takip edildiğini belirtti.