Türkiye seçimini yaptı.
Beş ay içinde iki kez milletvekili seçimleri oldu.
Birinci seçimde muhalefet partileri toplamda yüzde 60 oy alarak çok sevindiler. Fakat halkın beklentilerine rağmen her nedense hükümet kurulamadı.
1 kasım 2015 tarihinde yapılan ikinci seçimde iktidar partisi oylarını yüzde 50’lere çıkartmayı başardı. Böylece seçmen, tek partili hükümete devam dedi.
Bu seçim sonuçları milletimize hayırlı ve uğurlu olsun.
Başbakan Prof. Ahmet Davutoğlu’nun balkon konuşması çok güzeldi. Umudumuz ve beklentimiz bundan sonra kutuplaşma yerine milli birlik, nefret dili yerine sevgi, kardeşlik dili ülkemizde hakim olsun. Çünkü ne iktidar, muhalfetteki yüzde 50’yi yok sayabilir ne de muhalefet iktidardaki yüzde 50’yi. Yapılması gereken demokrasi içinde herkesin hak ve hukununun korunmasıdır. Herkesi kucaklamaktır. Hukukun üstünlüğünü her yerde koruyup geliştirmektir. Unutmayalım ki milletimiz 2010 yılında yapılan referandumda hukukun üstünlüğünün hayata geçmesi için yüzde 58 ‘evet’ oyu vermiştir.
Başbakan Davutoğlu, balkon konuşmasında bu konuları dile getirdi ve özetle şunları söyledi: değindi. ne dedi?
“Herkesi kucaklayacağız.”
“Herkesin hukuku güvence altındadır ve herkesin hukuku, 78 milyon vatandaşımızın hukuku mutlak suretle korunacaktır. Demokrasiden, hukuktan, adaletten, merhametten, şefkatten, sevgiden geriye bir adım gidilmeyecektir.
Bu seçimde Türkiye kazanmıştır, milletimiz kazanmıştır, hiç kimse yenilmemiştir, demokrasimiz kazanmıştır. Herkesi kucaklayacağız. Biz sevgi tohumları ekeceğiz, sevgi çınarları büyüteceğiz. Sevgi çınarlarının altında 78 milyonu kardeş, dost kılacağız. Tek bir ferdi dahi bu milletin ayrımcılığa, tahkire, dışlanmaya muhatap olmayacak. Açıkça ifade etmek istiyorum ki bütün vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği, fikir ve inanç özgürlüğü bizim teminatımız altındadır.”
Toplumun umudu ve beklentisi bu demeçlerin sözde kalmayıp eyleme dönüşmesidir.
Hollanda ile Türkiye Siyaset Farkı
Hollanda’da seçimlerde hiçbir yerde miting yapılmaz. Sokaklara afiş ve bayraklar da asılmaz. İnsanlar, bizim gibi politize değildir. Günlük dilde politika yok denecek kadar az konuşulur.
Partiler arasında uzlaşma, konsensüs, birlikte çalışma esastır. Koalisyon kültürü çok etkili ve yaygındır. Kişilik haklarına kesinlikle saldırı olmaz. Siyasetin dili uygar, nezih ses tonu ise yavaş ve yumuşaktır. Bu durum bir yerde kutuplaşmanın panzehiri demokrasinin temelidir.
Devlet hazinesinden partilere seçim için para verilmez. Son seçimde de Türkiye’de partilere hazine yardımı yapılmadı. Milletvekillerinin dokunulmazlığı yoktur. Örneğin İslam karşıtı PVV Partisi lideri Wilders, geçen yıl Lahey’de “Daha az Faslı istiyoruz.” dediği için bugünlerde yargılanacak.
Bu durum iki bakımdan çok önemli. Birincisi milletvekili, dokunulmaz değildir. İkincisi ayrımcılık yapamazsınız. Çünkü Hollanda Anayasası her türlü ayrımcılığı yasaklıyor.
Bunların yanında demokraside kuvvetler ayrılığı esastır. Yargı, bağımsız ve tarafsız işlevini yerine getirir.
Bizim milli ve yerli kültürümüzde barış, sevgi, hoşgörü ve kardeşlik dili vardır. Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli ve Şeyh Edebali dili bizi dünyaya örnek ve önder yapar.
Umut ederiz ki Başbakan Davutoğlu’nun balkon konuşması Türkiye için yeni bir başlangıç olur.