Bu tür sorulara alışığız. Biz de bir aralar İran olacaktık. Sonra Malezya'yı keşfettiler; Malezyalılaşmaktan korkmaya başladık. Sonuçta ne İran olduk, ne Malezya. Türkiye'yi başka bir şeye dönüştürmenin mümkünatı var mı? Boşuna dememişiz 'biz bize benzeriz' diye.
Bu 'eşsiz'liğimizi bilmeyenler bize benzemeye çalışıyor; mesela Mısır. Arap Baharı'ndan sonra 'Türkiye modeli' rüzgârı fena etkilemiş Mısır'ın iktidar odaklarını. Türkiye'nin 'Arap Baharı' ülkeleri için bir ilham kaynağı olduğunu hem biz anlattık uzun uzun hem de dünya. Siyasette demokrasi, toplumda çoğulculuk ve ekonomide refah üreten bir modelin Müslüman coğrafyada da mümkün olduğunun örneğiydi Türkiye. Bizi izleyecekler ve İslam'la demokrasinin uyuşmadığını iddia eden oryantalist tezi tarihin çöp sepetine atacaklardı.
Bu belki Tunus'ta olabilir eğer en-Nahda 'doktriner' bir hareketten 'pragmatik' bir politik partiye doğru evrilebilirse. Bunun için de AK Parti örneğini iyi incelemeleri şart, özellikle de 2002 ve 2007 seçimlerinin AK Parti'sini... Yani siyasal dogmasını bir yana bırakan, toplumun çeşitliliğini veri alan ve ona yaslanan AK Parti'yi. Yok, kitabı sondan okumaya başlarlarsa ve ustalık dönemini örnek alırlarsa sonunda eski Türkiye modeline ulaşabilirler.
'Eski Türkiye'yi şimdiden keşfedenler ise Mısır'ın yeni muktedirleri. Ordusu ve yargısıyla devrimin üzerine oturan Mübarek'in yeni düzendeki uzantıları Mısır'ın demokrasi tecrübesini iğdiş ediyorlar. Dünya Mısır'da demokrasi kuruluyor sanırken, onlar eski Türkiye modeli vesayet düzeninin Mısır versiyonunu inşa etmekle meşguller. Vesayet çok zekice kurgulanan bir sistemdir. İçinde demokratik unsurlar, mekanizmalar ve aktörler bulunur. Bu yüzden itiraz etmek, ona karşı mücadele etmek zordur.
Bakın; ilk bakışta Mısır'da devrim sonrası büyük bir demokratik tecrübe yaşanıyor. Parlamento seçimleri yapıldı, parlamento oluştu. Ardından başkanlık seçimleri yapıldı. Müslüman Kardeşler'in (MK) adayı Mursi kazandı. Herkes mutlu, Mısır demokrasi, öyle mi?
Tamam, başkanlık seçimi yapıldı, ama aynı anda Yüksek Askerî Konsey, başkanın yetkilerini bir bildiriyle elinden aldı. Başkan seçilmeden hemen önce Anayasa Mahkemesi Meclis'i yasa dışı ilan etti. Askerî Konsey de güç kullanarak Meclis'in toplanmasını engellemeye başladı.
Demokratik yollarla seçilen ilk Mısır Başkanı Mursi demokratik olmayan bir şekilde asker ve yüksek yargı tarafından adeta kuşatılmış halde. Meclis feshedildiği için Mursi göreve başlama yeminini nerede içti biliyor musunuz? Meclis'i kapatan Anayasa Mahkemesi'nin önünde... Tipik bir vesayet rejimi bu; bir yandan silahlı gücüyle siyaseti sınırlayan bir ordu, öte yandan da buna kılıf hazırlayan, meşruiyet üreten bir yargı. Ne kadar tanıdık değil mi?
Yüksek Askerî Konsey, sistemin temelinde, gözetleyici, denetleyici ve tabii ki de yeniden dağıtıcı bir rolde. Hükümet etmeyen ama hükmeden bir konumda. Yani arabanın direksiyonu askerin elinde ama şoför koltuğunda siyasetçiler oturuyor.
1961 Anayasası'ndan sonraki Türkiye değil mi karşımızdaki?
Sorumluluk halkın seçtiği liderde ama güç asker-yargı bürokrasisinde. Siyasetçiler yol, su, elektrik temin etmekle yükümlüdür, siyasetin alanı adeta siyasetin dışına çekilmiştir. Temel siyasal, anayasal mevzular onları aşar. Onlar sistemin vâsisi olan askerden ve yüksek yargıdan sorulur. Vesayet sisteminde siyasetçinin ve seçimlerin temel bir işlevi vardır; vesayet sistemine demokratik meşruiyet sağlamak.
Mısır'da demokrasinin geleceğini MK belirleyecek. Ya askerî vesayeti meşrulaştırıcı bir rol oynayacaklar tıpkı Türkiye'nin merkez sağ siyaseti gibi ya da askerin oyununu bozup tam demokrasiyi dayatacaklar. Birincisi kolay; Müslüman Kardeşler asker ve yüksek yargıyla uzlaşıp iktidara ortak olabilir. Kazanımlarını korumak saikiyle hareket eden MK sadece askerî vesayet düzenini meşrulaştırmış olur.
İkincisi bence daha kolay ve kestirme; askerle işbirliği yapmaz, devrimin ruhuna sahip çıkar da MK bizim gibi elli yıl vesayet rejimini demokrasi sanıp oyalanmaz. Ancak bunun için önce MK'nın kendisinin, demokrasi konusunda samimi bir kararının olması gerek.
Tersten soralım; Türkiye Mısır oluyor mu?
(Zaman gazetesinden alınmıştır)