GENEL

Türk savunma sanayisi "geleceğin muharebe ortamı" için hazırlanıyor

- SASAD Yönetim Kurulu Başkanı Osman Okyay: - "Türkiye bu anlamda çok daha şanslı. Son 20 senede oluşmuş ve oluşturulmakta olan teknolojileri ürüne dönüştüren bir ülkeden bahsediyoruz. Türkiye çok önemli bir oyuncu olmaya gidiyor" - "Geleceğin muharebe ortamını çok farklı teknolojiler belirleyecek. Türkiye de bu dönüşümde, teknolojilere çok büyük öncülük etmekte. İHA ve SİHA'larla kazanmış olduğumuz teknolojiler, sadece o ürün grupları ile sınırlı değil. Bu ürün gruplarının çok dışına taşan teknolojiler"

ANKARA (AA) - Türk savunma sanayisi sahip olduğu yetenekler ve yeni ihtiyaçları dikkate alarak "geleceğin muharebe ortamı"na hazırlanıyor.

Türk Savunma ve Havacılık Sanayi İmalatçılar Derneği (SASAD) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Okyay, Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) işbirliğiyle 26-27 Kasım'da Ankara'da düzenlenecek "Geleceğin Askeri - Future Soldier 2024" etkinliği ve Türkiye’nin savunma teknolojileri alanındaki durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu.

Teknolojik gelişimin savaş kavramında büyük değişiklikleri de beraberinde getirdiğini belirten Okyay, savunma sektöründe büyük devrimlerin yaşandığına dikkati çekti.

Sadece fiziksel anlamda savaşan askerlerin sonucu belirlediği dönemlerin geride kaldığına değinen Okyay, "Savaş alanının ve askeri doktrinlerin köklü bir dönüşümüne tanıklık ediyoruz. Savaşlar aslında fiziksel alanda değil, dijital ve siber ortamlara da taşınmış durumda. Hava, kara, deniz, uzay ve siber alanda topyekün bir mücadeleden, ona uygun bir asker ve harp teknolojileri kurgulamaktan bahsediyoruz. Özellikle yapay zekanın çok ciddi bir rol alacağını öngörüyoruz. Veri analitiğinin çok önemli olacağını düşünüyoruz geleceğin savaşlarında. Dolayısıyla anlık kararların bu büyük veri analitiği, oradan gelen bilgiler ve analizlerle alınacağını düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Okyay, geleceğin muharebe ortamını çok farklı teknolojilerin belirleyeceğini vurgulayarak, "Türkiye de bu dönüşümde, teknolojilere çok büyük öncülük etmekte. İHA ve SİHA'larla kazanmış olduğumuz teknolojiler, sadece o ürün grupları ile sınırlı değil. Bu ürün gruplarının çok dışına taşan teknolojiler. Harp ve savaş bilgi ağı merkezi sistemlerle bütünleşiyor. Her bir otonom sistem aslında o ağ merkezinin bir elemanı durumuna geliyor. Dünyada harp şekilleri çok değişecek. Dünyada tümleşik sistemlere yaklaşım konusunda büyük bir rekabet var.” görüşünü aktardı.

- "Türkiye güçlü uyum kapasitesine sahip"

Klasik cephe savaşlarının yerini asimetrik, siber saldırılar, robotik ve otonom sistemlerle yürütülen operasyonların aldığına değinen Okyay, Türkiye’nin de bu noktada çok güçlü bir uyum kapasitesine sahip olduğuna işaret etti.

Osman Okyay, şunları söyledi:

"Hızlı bir prototipleme yeteneğimiz var ve bu kabiliyet bize büyük bir avantaj sağlıyor. İHA ve SİHA konusundaki çalışmaların neticesini çok hızlı bir şekilde aldık. Diğer sektörlerde de farklı değil ama savunma sektöründe özellikle hız ve hızlı ürünleştirme çok büyük belirleyici bir faktör olacak. Özellikle gelecekteki savunma rekabetinde avantaj sağlayan en büyük bileşen, hızlı prototiplemeden hızlı ürüne çevirme süreçleri olacak. Bu yeteneklerimizle Türk ürünleri geniş coğrafyada çok ciddi alıcı bulan ürünler oldu. Türkiye bu hızıyla çok ciddi bir ürün ailesi geliştirdi. Bu ürün aileleri sadece kara, deniz ve hava alanlarında değil siber ve uzayda da bu noktaya geliyor. Siber Güvenlik Başkanlığı’nın kurulacak olması da çok önemli gelişme. Entegre Operasyon Yeteneklerimizi hızla geliştirip sahaya aktarmak en önemli avantajımız olacak."

- "Avrupa savunmayı yeniden keşfediyor"

Savunma teknolojileri alanında Amerika’nın dünyanın geri kalan ülkelerinin toplamından daha fazla bütçe ayırdığını ve dolayısıyla hızlı teknolojik gelişmeler kaydettiğini ifade eden Osman Okyay, şöyle konuştu:

"Özellikle Avrupa, Avrupa Birliği kurulduktan sonra bu sektördeki yatırımlarını çok ciddi yavaşlattı ve askıya almıştı. Rusya-Ukrayna arasındaki çatışma, Avrupa için tetikleyici, uyandırma zili oldu. Şu anda Avrupa, çok ciddi kaynaklar ayırarak gelecek 10 sene boyunca yeniden savunma sanayisi alt yapısı kurgulamak durumunda olduğunu hissediyor. Türkiye bu anlamda çok daha şanslı. 40 seneyi bulan bir tecrübeden, yolculuktan bahsediyoruz. Son 20 senesinde oluşmuş ve oluşturulmakta olan teknolojileri ürüne dönüştüren bir ülkeden bahsediyoruz. Türkiye bu anlamda çok önemli bir oyuncu olmaya gidiyor. Çin yine büyük oyuncular arasında. Savaş teknoloji savaşı. Bu teknoloji savaşında ülkemizin hiçbir ülkeden dezavantajı yok. Aksine bu teknoloji savaşında tecrübelerimizle varız."

- Başarılar ve stratejiler ele alınacak

Okyay, Geleceğin Askeri - Future Soldier 2024 organizasyonunun askeri teknolojiler ve savunma sanayisindeki en son gelişmelerin konuşulacağı bir platform olacağını belirtti.

Organizasyonun ilk gününde uluslararası katılımla küresel düzeyde savunma politikaları ve teknolojik yeniliklere odaklanılacağını ifade eden Osman Okyay, ikinci gün de "Milli Savunma Ekseni" kapsamında Türkiye’nin savunma sanayisindeki başarıları ile gelecekteki stratejilerinin ele alınacağını söyledi.

Osman Okyay, şunları kaydetti:

"Organizasyonda hem dünya hem de Türkiye’deki gelişmeleri masaya yatıracağız. Otonom sistemler, robotik sistemler, yapay zeka, uydu ve haberleşme, giyilebilir askeri teknolojiler, büyük veri gibi gelişmeler 'Yeni Dünya, Yeni Savaş ve Yeni Savaşçı' vurgusuyla konuşulacak. Geleceğin savaş ortamlarına yönelik strateji ve teknolojiler masaya yatırılacak. Yerli savunma sanayisi firmalarımızın son teknoloji ürünleri de katılımcılarla buluşacak. Organizasyon düz bir bilgi paylaşımı organizasyonu değil. Aynı zamanda sektörler arası iş birliğini de içeriyor. Kamu paydaşları, firmalar ve temsilcileri, akademisyenler, endüstrinin bileşenlerini de bir araya getirecek. En önemli çıktılardan biri mevcut teknolojik trendin analiz edilmesi olacak."