Topuk Farkı

Gül, İngiliz medyasında geniş yer verilen eşinin ayakkabı topuklarıyla ilgili olarak, “Hayrünnisa Hanım’a ‘Benim önüme geçmişsin’ dedim. Sürpriz olmadı. Bu hanımlarla ilgili bir konu, ben girmeyeyim” dedi

İngiltere ziyaretini tamamlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün donüş yolunda uçakta gazetecilerle sohbetinde ilginç anekdotlar vardı. Gül, İngiliz medyasında geniş yer tutan Hayrünnisa Gül’ün ayakkabı topuklarıyla ilgili, “İngiliz medyasının haberlerine nasıl baktınız? Eşinizin kıyafeti filan çok konuşuldu. Yüksek topuklar sürpriz oldu mu?” sorusuna, “Hayrunnisa Hanım’a ‘Benim önüme geçmişsin’ dedim. Sürpriz olmadı. Hanımlarla ilgili bir konu, ben girmeyeyim” yanıtını verdi. Gül’ün gazetecilerin soruları üzerine verdiği mesajlar özetle şöyle:

-  Kıbrıs konusunu öne çıkarttım. ‘Başkasıyla konuşmam bunu, siz de garantörsünüz’ dedim. Ada’da barış görüşmeleri devam ediyor. Genel Sekreter tarafları ocak ayında tekrar toplayacak. Ümit ediyoruz ki Ada’nın birleşmesi ile ilgili bir karar alınabilir. Ben şunu söylüyorum; ‘Eğer samimiyseniz tam zamanı. 2012’nin 6. ayına kadar ne yaparsanız yapabilirsiniz. Eğer Kıbrıslıları ikna edebilirseniz, ‘yeter artık arkadaş’ derseniz şimdi diyeceksiniz. Şimdi yapmazsanız, onlar da bu haliyle bir de başkanlık yaparsa... Adamın yerine koyayım kendimi, nasıl uzlaşayım, niye uzlaşayım? Sonra bize bir şey demeyin. Ondan sonra iki ayrı devlete gider, bizim tanıdığımızı siz de tanımak zorunda kalırsınız.

-  Bizim arzumuz şu; bu senenin sonu da anlaşsınlar, yeni plan çıksın ve referanduma tabi olsun. Hatta boşluk kalırsa aynı Kofi Annan’a yaptığımız gibi genel sekretere yetki verelim, o referanduma koysun. Bir şey söylersek tutarlı, mantıklı, argümanınız sağlam olacak. Bundan daha sağlam bir şey var mı? Biz bazen olmayacak işlere ‘şöyle olsun’ diye direttik. Bir çok fırsatı en değerli zamanda böyle kaybettik. Bizim çıkıp da Rumlar AB’ye başkanlık yapmasın diye uğraşmamızın anlamı yok. Onun yerine bunu söylediğimde, karşısında söyleyecek bir şey bulamıyorlar. Biz bir kez ispatladık. Eğer bu olmazsa, bu haliyle de AB’ye başkanlık da yapsam, ben de onların yerinde olsam, hiçbir uzlaşma göstermem. Aynen söyledim bunları. Yapabileceğin bir şey varsa bugün yap. Yapılmazsa böyle gidecek hali yok. Jack Straw’un dediği gibi, herkes bunu kabul edecek (iki devletli), bunun neticelerine herkes katlanacak diye açıkça söyledim.

-  (Dersim için özür, İstiklal mahkemeleri, Maraş olayları konusunda) Tabulara gerek yok artık. O dönemler geçti. O olgunluğa da erişti Türkiye. Yeter ki bunlar üzerinden başka şeyler amaçlanmadan yaklaşılsın. Alev alacak şeylerde dikkatli gitmek gerekir. Tabii ki arşivleri açmak gerekir. Biz tüm dünyaya Ermeni meselesi ile ilgili çağrı yaptık, bir sayfa ilan verdik. Biz bu konuda cesaretle arşivlerimizi açtıktan sonra, diğer konularda niye açmayalım?