EKONOMİ

TİM "2024 Yılı İlk 6 Ay İhracat Değerlendirme Toplantısı" düzenlendi

- TİM Başkanı Mustafa Gültepe: - "2024, OVP ilk yılı olması sebebiyle daha da fazla önem arz ediyor. 2028 hedeflerimize giden yol bugün başaracaklarımızla doğrudan ilişkili, bu bağlamda ince eleyip sık dokuduğumuz bir sürecin içerisindeyiz" - "Fiyat istikrarında kur, enflasyon ve girdi maliyetlerinin paralel bir şekilde ilerlemesi lazım"

İSTANBUL (AA) - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, 2024'ün, Orta Vadeli Programın (OVP) ilk yılı olması sebebiyle daha da fazla önem arz ettiğini belirterek, "2028 hedeflerimize giden yol bugün başaracaklarımızla doğrudan ilişkili, bu bağlamda ince eleyip sık dokuduğumuz bir sürecin içerisindeyiz." dedi.

TİM "2024 Yılı İlk 6 Ay İhracat Değerlendirme Toplantısı", TİM Dış Ticaret Kompleksi'nde düzenlendi.

TİM Başkanı Mustafa Gültepe, TİM Sektörler Konseyi üyelerinin de katılımıyla düzenlenen toplantıda, ihracatın ilk yarı performansının yanı sıra güncel sorunlar ve ekonomiye ilişkin beklentileriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Gültepe, Türkiye'nin ihracatla kalkınma sürecinde çok önemli bir noktada olduğunu belirterek, "2024, Orta Vadeli Programın (OVP) ilk yılı olması sebebiyle daha da fazla önem arz ediyor. 2028 hedeflerimize giden yol bugün başaracaklarımızla doğrudan ilişkili, bu bağlamda ince eleyip sık dokuduğumuz bir sürecin içerisindeyiz." diye konuştu.

Haziran ihracat rakamının 18,6 milyar dolar olduğunu hatırlatan Gültepe, "Bu rakamla beraber ilk 6 aydaki ihracat rakamı 125,4 milyar dolar oldu. Son 12 aya baktığımız zaman 257,8 milyar dolar oldu. Ocak-haziran dönemine baktığımız zaman toplamdaki ihracat artışı yüzde 2. Elbette bu artış önemli ancak hedeflerimiz doğrultusunda çok daha fazlasına ihtiyacımız var. Özellikle bazı aylarda yaşanan düşüşler düşündürücü." ifadelerini kullandı.

Gültepe, 2028 ihracat hedefine ulaşabilmek için en az yüzde 10 artış sağlanması gerektiğinin altını çizdi. İlk yarı yıla bakıldığında en fazla ihracatın AB ülkelerine yapıldığını aktaran Gültepe, şunları kaydetti:

"Özellikle bu rakamlara ulaşma noktalarında TİM ve ihracatçı birlikleri olarak çok fazla ticari heyetler yapıyoruz. Aynı zamanda katılmış olduğumuz çok fazla fuar var. Bunlar özellikle toplamda baktığımız zaman ilk yarı yıl içerisindeki ticari heyetler 15, ikinci temmuz-aralık döneminde 24, toplam 39 şeklinde olacak. İlk 6 ayda 294 organizasyona imza attık."

- "Otomotiv sektörü ilk sırada"

Mustafa Gültepe, ilk 6 ayda sektörler bazında bakıldığında otomotiv sektörünün ilk, kimyevi maddelerin ikinci, hazır giyimin üçüncü sırada yer aldığını hatırlatarak, ilk yarı yılda en fazla artış kaydeden sektörlerin, kimyevi maddeler, çelik, savunma ve havacılık sanayi, otomotiv, hububat şeklinde sıralandığını belirtti.

En fazla düşüş yaşayan sektörlere bakıldığında hazır giyim, demir ve demir dışı, deri, mücevher sektörünün yer aldığını dile getiren Gültepe, hizmet ihracatında 110 milyar dolarlık yıl sonu hedefinin olduğunu söyledi.

Gültepe, ayrıca, hizmet ihracatında geçen yıla göre yaklaşık yüzde 3,4 artış olduğunu aktardı.

Girdi maliyetlerinin sektör ayırmaksızın yüzde 100'ün üzerinde arttığını ifade eden Gültepe, şöyle devam etti:

"Türkiye rekabetçiliğini kaybediyor, azalıyor. Türkiye rakip ülkelere istinaden sektör gözetmeksizin minimum yüzde 40 daha pahalı dolar bazında. Fiyat istikrarında kur, enflasyon ve girdi maliyetlerinin paralel bir şekilde ilerlemesi lazım. Aksi takdirde ortaya koyacak olduğumuz 2028 yılı 375 milyar dolar hedefini yakalama potansiyelimiz daha fazla zayıflar."

Geçen yıl 26 sektörün 9'unda küresel ölçekte pazar kaybı yaşandığını ifade eden Gültepe, ihracatçının, girdi maliyetleri, finansman, teknik engeller ve mevzuat, Gümrük Birliği ve STA'lar, üretim ve yatırımın en fazla sorun yaşadığı başlıklar olduğunu bildirdi.

- "Türk Ticaret Bankası'nı yeniden yapılandırma çalışmalarında sona yaklaştık"

TİM Başkanı Gültepe, yaptıkları projeksiyonla, gidişat da değerlendirildiğinde 267 milyar dolara varan ihracat hedefinin olduğunu dile getirerek, kısa vadede ihracata yeniden ivme kazandırmak için ekonomi yönetiminden beklentilerine ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Kur enflasyona paralel hareket etmeli, enflasyonla kur arasındaki fark 5 puandan fazla olmamalı, yurt içinde üretimi olmayan ya da talebi karşılayamayan ham madde ve ara malların ithalinde vergi yükü hafifletilmeli, üretici ve ihracatçıya ilave yük getirecek, rekabetçiliği daha da zarar verecek düzenlemeler gözden geçirilmeli, üretimde kullanılan elektrik ve doğal gaz gibi enerji maliyetleri koşulların elverdiği ölçüde asgari düzeyde tutulmalı. İçinde bulunduğumuz süreci en az hasarla atlatabilmemiz ve önümüzdeki döneme hazırlanmamız için ihracatçılarımıza daha uygun koşullarda finansman imkanları sağlanmalı. Önümüzdeki 6 ay içerisinde, son çeyrekte enflasyonun biraz daha aşağıya inme psikolojisiyle beraber biraz daha üretime dayalı, biraz daha rekabetçiliğimizi ön plana alacak para politikaları oluşturarak yine çift haneli ihracat büyümelerini beraberce yaparız."

Gültepe ihracatçıya finansman desteği sağlamak için İGE AŞ aracılığıyla 1,5 yıl önce aldıkları Türk Ticaret Bankası'nı yeniden yapılandırma çalışmalarında sona yaklaştıklarını dile getirerek, bankanın yıl sonuna doğru faaliyete başlayacağını söyledi.

- "Çarpan etkisine bakmak gerekiyor"

Mustafa Gültepe, toplantının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Gültepe, istihdam sorununa ilişkin soruyu, "Tekstil ve hazır giyimde 250 bin istihdam kaybı var. Anadolu'ya gittiğinizde örneğin çalıştıracak kimse yok, başvuru olmuyor. Toplum Yararına Programı'nın kaldırılması gerektiğini o bölgede sürekli söylüyoruz." şeklinde yanıt verdi.

Gültepe, "ihracatçıların kur açıklamalarına" ilişkin soruyu ise şöyle cevapladı:

"Ne çok değerli TL, ne çok değersiz TL hiçbirimizin işine yaramaz. Buradaki amaç Türkiye üreticisi ihracatçısının ayakta kalıp gelecekle ilgili, yani gelişmiş ülkelere baktığınızda üretimden bu insanlar bir yere gelmiş. Türkiye'de en ucuz olan şey nedir sizce? Döviz... Bana sorarsan bugün en az kurun 37 olması lazım minimum."

Gültepe, BYD'nin Türkiye'deki yatırımına ilişkin soruyu üzerine de şu değerlendirmede bulundu:

"Uzun yıllardan beri ilk defa biri geldi ve otomotiv üretimi yapacak. Daha sonradan oluşturacak olduğu çarpan etkisine bakmak lazım, bence takdire şayan. Bir firma uluslararası algıyı da değiştirir. Olumlu, inşallah çok daha büyütür, geliştirir, farklı firmalar gelir, yan sanayiyi büyütür. Bence üretim için her sektörde bundan çok daha fazla örneklerini duymalıyız."