Teker teker gelin beyler!



Çoğu zaman tek bir kişiye aynı anda iki, üç kişinin çöreklenmesiyle dudaklardan dökülüverir… Kuvvetlerin ve dengelerin eşit olması ve birebir hesaplaşmanın daha doğru olacağı iması da yatar altında…

Bir erkeği vurabileceğiniz en önemli noktalardan biri de ‘erkeklik’ olgusu olduğu için de çoğu zaman bu söylem amacına ulaşır, ‘birebir hesaplaşılır’…

Toplumun tüm kesiminde halkın canı burnunda… Herkes ekmeğinin, karnını doyurmanın çocuğunun ihtiyaçlarını giderme kaygısı taşıyor… Yaşamanın neredeyse bir mucize olduğu ülkemizde bazı sendikalar ve muhalefet partileri de bundan nemalanmaya çalışıyor…

Lefkoşa Türk Belediyesi çalışanları aylardır maaş alamıyor… Sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarını bir kenara bırakalım; evlerine ekmek dahi alamıyorlar… Demiyoruz sosyal haklarından, güvencelerinden feragat etsinler ama en azından maaşlarını alabilsinler…

Devlet memurları, özel sektör çalışanları maaşlarını geç de olsa alıyorlar… Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın çalışanları da günlerce, aylarca mağdur olduktan sonra iyi – kötü devlette istihdam edildiler ve en azından ceplerine üç, beş kuruş da olsa para girdi…

Ancak KTAMS şimdi de çıktı, batık şirketin yatırılmayan sosyal yatırımlarının ‘ivedi’ olarak yapılmasını söyledi… Başta da söylediğimiz gibi hiçbir çalışanın sosyal haklarından ya da güvencelerinden feragat etmesini söylemiyoruz. Ama sosyal haklardan daha önemli şu anda birçokinsanın cebinde ekmek parası dahi olmaması…

O bitti Hava Trafik Kontrolörleri Sendikası çıktı…

Haksızlar mı, onlar da haklılar elbet. Hakları olan terfileri yıllardır alamıyorlar. Hem zor şartlar ve ağır mesailer altında hem de haklarını alamadan çalışıyorlar. Ama maaşları gününde ödeniyor…

Öte yandan bir de muhalefet var ki sanki bunlarda hiç sorumluluğu yokmuş gibi mağduru oynayanlardan daha da mağduru oynuyor.

Programlar açıklıyor, ‘biz geleceğiz, sorunlar bitecek’ diyor…

Ülkede kriz var… Kaos var… Doğrudur…

Ancak bu kriz ve kaos ortamından nemalanmaya çalışan çevreler de var…
Zaten krizin olmadığı durumlarda dahi çözüm önerisi üretmekte zorlanan bir hükümetimiz var, bir de şimdi vuran vurana… Ayağa kalkan kalkana… Maaşını alan, sırtı yok, karnı pek olanlar ‘ne yapsam da saldıracak bir şey bulsam’ diye kafa yoruyorlar…

Halbuki onlar evlerinde en azından bir tas çorba, bir tencere yemek pişirebiliyorlar… Umursamıyorlar ki cebine aylardır tek bir kuruş girmeyenleri…

Dönüyorlar, vuruyorlar, Başbakana, hükümete…

Vurmasınlar mı, vursunlar… Hükümetin hiç mi suçu yok, elbette var… Başbakanın hataları yok mu; Var… Bakanların yanlışları yok mu, elbette var…

Ancak eskiden de söylenildiği gibi kavganın da bir üslubu var: Erkekseniz teker teker gelin beyler!