Tek Gözlü ve Tek Kollu Trafalgar Kahramanı

'Dilerim ki Fransa'daki karmaşa devletimizin düşmanı diğer ülkelerde frengi gibi yayılır. Amin!' diye dua ettiği söylenir III. Selim Han'ın sır katibi Ahmet Efendi'nin...duasının tuttuğunu düşünebiliriz bir süre ama bu imparatorluklardan birine, Mısır'dan Fransızları çıkarmak için İngiliz yardımına ihtiyaç duymuştu birkaç yıl sonra.

Osmanlı sultanlarının nişan verme geleneğinin Fransız Donanması'nın Nil Nehri’nde yakılması olayının verdiği memnuniyetin ifadesi olarak bu dönemde başladığı kabul edilir. İlk olarak bir İngiliz Amirale. Londra seferinde adı sık sık geçen amirale...Lord Horatio Nelson'a.


 

Londra gezinizin en önemli durağı, şehrin ve ülkenin en önemli meydanı, önce protestoların ve ardından da kutlamaların yapıldığı yegane yeri Trafalgar Meydanı’dır. Adı da bu meydandan yaklaşık 2300 kilometre uzaklıkta İspanya'nın Cebelitarık Boğazı yakınındaki Trafalgar kasabası açıklarında yapılan deniz savaşından gelir. Tüm bunların arkasında ise tek bir kişinin adı vardır; İngiltere’nin gelmiş geçmiş en büyük amirali, en kahraman savaşçısı, ölümcül yara alıp kurtulan komutanı, uzuvlarını savaş ve vatanı için vermiş olan ve dünyanın en ünlü ölümünü yaşatan generali…Lord Horatio Nelson.

Bu devasa meydanda şahane hikayeleri ile yakışıklı binalar, görkemli devasa aslan heykelleri ve önünde 51 metre yüksekliğindeki dikilitaşın üstünde ölümsüz kahraman Nelson Heykeli vardır. Meydan adını generalin en son seferi ve uğruna canını vererek ölümsüzleştiği Trafalgar Savaşı’ndan alır. Ancak Nelson’u ünlü, popüler ve kahraman yapan tek olay bu değildir. İçinde Osmanlı Sultanı’nın taltifi, Mısır’ın Osmanlı’nın elden çıkması, Napoleon ve Akdeniz çatışmaları vardır. Hikayesini, başarılarını ve ölümünü Londra seyahatinizde ve Trafalgar Meydanı’nda hatırlamanız için biraz da abartarak şu şekilde sunmak isterim. 47 yaşında öldüğü 21 Ekim günü…bugün.

Üstün denizcilik kabiliyeti ve savaş becerilerini milletine armağan eden Nelson soylu bir aileden değildi ve gerçekleştirdiği tüm başarılar kendisine aitti. 12 yaşında başlayan denizcilik serüveninde hızla yükselerek 22 yaşında HMC kaptanı oldu, 34 yaşında Agamemnon kaptanı ve 38 yaşında general idi.

Daha sonra büyük zaferlere imza atsa, Napoleon’u denize dökse de daha öncesinde Santa Cruz Savaşı’nı, bu savaşta fazla sayıda denizcisini, kolunu ve moralini kaybetti. Hırslandı ve daha sonra elde ettiği başarıların ve hayatını kaybetmek pahasına kazandığı Trafalgar Savaşı’nın bu hırsın ürünü olduğu söylendi.

Napoleon konusunda obsesif ve onu yenme derdindeydi. Napoleon Osmanlı’nın Mısır’ını işgal edince İngiltere peşine Nelson’u gönderdi. Fransız filosunu yok etti, 10 kat daha fazla Fransız askeri olmasına rağmen 14 Fransız gemisini batırdı ve hiçbir İngiliz gemisi zarar görmedi. Ama Nelson gözünden yaralandı ve bir kez daha sakat kaldı. İşte bu noktadan sonra tarihçiler amiralin pop star ününe sahip olduğunu yazar. Osmanlı sultanı da onu hediye ve değerli madenlerle bezenmiş bir nişan ile ödüllendirir ki bu Avrupa tarzı taltifin ilk kez uygulanmaya başladığı bilinir. III. Selim zaten reform yanlısıydı ve o sebeple de hayatına kast edildi diye hemen sevimsiz tarih derslerinden hatırlarsınız.

Denir ki Nelson Selim Han’dan aldığı nişanı o kadar önemser ki Londra'da popüler erkek kulüplerine giderken üniformasının üzerine taktığı bu Hilal Nişanı ile hava atadı. Diğer üst düzey subay ve askerlere herkesin nişanı olduğunu ama sadece kendisinde doğunun hükümdarının nişanı olduğunu söyleyerek...

Reform yapma gayretiyle canından olan Üçüncü Selim’den söz ederek...

Bu savaşın Türkiye’yi ilgilendiren kısmı bir İngiliz amiralinin aldığı nişanlar değil elbette ama Mısır’a kimin hakim olduğudur. Ama yine de Avrupa'da Osmanlı izlerini siz de İngiltere’de takip etmek isterseniz Nelson ve sahip oldukları arasındaki bu kıymetli nişanın Greenwich’teki Denizcilik Müzesi’nde olduğunu hatırlatmak isterim. Hem çocuklara ve hem de yetişkinlere hitap eden bu kasaba ve müzeleri Nelson’u ve İngiliz deniz başarılarını anlamak için çok büyük bir fırsattır.

Amiral Nelson, 1805 yılında Londra'da Kral 3. George’tan Portsmouth Limanı’na gitmek için direktif alarak İngiliz Donanması’nı İspanya’nın Cadiz Boğazı’na indirdi. Trafalgar Savaşı öncesi antik dönemde olduğu gibi gemicilerine konuşma yaptı. Zaten deniz subay ve erleri arasında çok sevilen ve saygı duyulan bir komutan olan Nelson’un bu konuşması bağlılık ve karşılıklı güven olarak yorumlandı.

İspanyol ve Fransız donanmalarını ikiye bölerek yenmeyi başardı. İngiltere’ye tartışmasız deniz üstünlüğünü sundu. Başarma ve yükselme egosunun çok yoğun olduğu düşünülen Nelson bu savaşla kendisini de ölümsüz kahraman yaptı. Galler Prensi Diana’nın ölümü ve cenaze töreninden bile daha çok konuşulan ve hatırlanan ölüm oldu, en sevilen krallar gibi, ölü bir adam gibi değil ölünce tanrılaştırılan Romalı imparatorlar gibi yolcu edildi.

Denizcilerin ve ulusun kurtarıcısı, ülkeyi bir arada tutan kahraman Nelson gezinmekten keyif alacağınız Trafalgar Meydanı’nın en yüksek dikilitaşına kondurulan denizcidir. Bugün de Trafalgar Günü’dür ve tüm İngiliz Milletler Topluluğu ülkelerinde kutlanır.

İyi gezmeler dilerim…