“Hell is empty and all the devils are HERE.”
W. Shakespeare
İçi dışı mürekkep karasıyla boyanmış, zehir dolu havasıyla çepeçevre sarılmış, göğünde rahmet gezeceğine, ruhunu ele verircesine kasvet rengi bulutlarla sarmalanmış bir şehir düşleyin. Sürekli yağış almasına rağmen bir türlü bereketi ve rahmeti içinde barındıramayan, dikenli sokaklarında günlük hayatlarını yaşıyor görünen insanımsılarla dolup taşan, bir vampir edasıyla kan yerine enerji emen tek dişli bir canavar şehir!
Ölümsüzlük suyundan içememiş, gerçeklik kapısından girememiş, içleri boş birer çuval gibi salına salına yürür insanımsılar. Otobüste, metroda yanına neyin oturduğundan kimin haberi var ki? Bu kurgu şehrinde gayriihtiyari bir tanesiyle göz göze gelmenin ne demek olduğunu tahmin bile edemezsin! Sen sabaha tam vaktinde başlar, korumalarını kendine amade edersin, sonra dışarı çıkmaya gör! Enerji hırsızları seni iliğine kadar sömürmek için hemen yanı başındadırlar. Sanma ki tependeki bulutlar rahmet bulutudur, yağan yağmurlar berekettir o şehirde! Aslında bu manzaranın içinde yer alan her şey bu şehrin kurgusal birer gölgesidir.
Bir zehir gibi her yeri kuşatan havası, geceni gündüzüne karıştırır, zihnini aptallaştırır. Sen kendine en iyi yüklemeyi yaparsın, onlar bir parmak şıklatmayla ışığını senden çalarlar. Ne kadar güçlüysen o kadar bezdirirler seni. Ne kadar pozitifsen o kadar dayanamayacak hale getirirler seni burada.
Aydan aya, yıldan yıla sen de diğerleri gibi insanımsı olma yolunda bir adaysındır. Gözü açıklardansan, farkındaysan olup bitenin, hiç durma çek git buralardan! Bu şehrin seni kullanmasına izin verme. “Bu şehri çok seviyorum, burada kendimi iyi hissediyorum,” diyenlerdensen geçmiş olsun, adaylığın onaylanmış. Umarım onlara katılmadan senin de gözün açılır da kapı kapanmadan dönebilirsin.
Bırakın bu dünyaya çocuk getirmeyi, bir de o şehirde şeytanın kurtarılmış çemberinde ona yazık edeceksiniz. İnsanların maneviyatları zayıf olunca gözlerindeki perdenin kalkmasını nasıl umabiliriz? Elbette her şey normal görünecek onların gözüne. O şehirde doğan, doğacak ve yetişecek olan bebeklere üzülüyorum. Onun seçme şansı yoktu, ama ebeveynlerin vardı. Herkes gibi o da ilerde hakkını aramak için hesabını soracaktır, maalesef.
Şayet sen de güçlüysen bir süre daha dayanırsın (sakın görünüşe aldanma, gücün kimde olduğunu asla bilemezsin). Bu kurgu şehirle işin bittiğinde ise arkana bile bakmadan temiz ruhunu çıkart bu ruhsuz kan emici yerden. Bırak içindekiler kısır döngülerinde soluk almadan hareket etmeye devam etsinler.
Bir zamanlar methiyeler düzdüğün bu yerin maskesi düştü. Gerçeği öğrenmek kimi zaman can yakar ama bu sefer şükrettirdi.
Seçimlerin hayatlarımızda nasıl bir rol oynadığını çok iyi biliyoruz. Maneviyatında eksiklik varsa bir an önce doldurmaya bak. Nefes alacağın yeri seçerken yanlış kararlar vermemek için bu en önemli adım olacak.
Çok haklı, ‘cehennem boş, tüm şeytanlar bu şehirde!’