TBMM (AA) - Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürü Servet Gül, "Yapay zeka teknolojilerinin yargı sisteminde kullanımı beraberinde önemli riskler getiriyor. En büyük endişe yapay zekanın tarafsız olup olmadığı yönünde." dedi.
TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu, AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez başkanlığında toplandı.
Dönmez, komisyonun bu haftaki temasının "hukuk" olacağını belirterek, sunumunu yapmak üzere Servet Gül'e söz verdi.
Bakanlığın yapay zeka ile ilgili çalışmalarını anlatan Gül, yapay zeka destekli sistemlerle hakim ve savcıların daha karmaşık hukuki konulara zaman ayırabilmelerini sağlamayı planladıklarını ifade etti.
Teknolojinin hukukçuların yerini almak için değil, onlara destek sağlanması için kullanılması gerektiğine işaret eden Gül, hiçbir zaman yapay zeka sisteminin otomatik karar verici olmadığını, bu sistemlerin hakim ve savcılara destek olmak için veri sağladığını belirtti.
Adalet Bakanlığı bünyesinde daha önce Büyük Veri ve Yapay Zeka Uygulamaları Şubesi'nin kurulduğunu dile getiren Gül, bu şubede 11 personelle çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
Ulusal Yargı Ağı Sistemi'nde (UYAP) biriken milyonlarca belge ve dava dosyasını yapay zeka algoritmalarıyla analiz ederek sınıflandırdıklarını anlatan Gül, "Aylık 3 milyon belge bu sistemler üzerinden işlenmektedir. Sistemde çok sayıda akıllı uyarı bulunmaktadır. Bu akıllı uyarılar, personelin işlem yaparken hatalı işlem yapmasını önlemektedir." diye konuştu.
Geliştirdikleri karar destek sistemleriyle benzer davaları analiz ederek hukukçulara emsal kararları ve ilgili içtihatları sunduklarını, böylece karar kalitesini artırdıklarını belirten Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hakim ve savcılarımızın iş yükünü hafifletmek amacıyla geliştirdiğimiz yapay zeka tabanlı destek sistemleri, hukuki metin analizi ve içtihat araştırması konularında önemli kolaylıklar sağlamaktadır. Özellikle binlerce sayfalık dava dosyalarının anlamlı bölümlerinin hızlıca tespit edilmesi ve benzer davaların bulunması konusunda sistemler üzerinde çalışmalara devam etmekteyiz. Bu sistemler hakimlere önceki içtihatları, ilgili mevzuatı ve benzer davalardaki karar eğilimlerini sunarak karar verme sürecini desteklemektedir. Örneğin trafik kazasında, davalarda kusur oranının belirlenmesi veya bir boşanma davasında nafaka miktarının hesaplanması gibi konularda geçmiş kararları analiz ederek standart yaklaşımlar önerilmesi planlanmaktadır. Bu sistemler hakimin takdir yetkisini ortadan kaldırmaya yönelik değil, mevcut uygulamanın ve içtihatların sunduğu netliklerin kendisine sunulmasından ibaret olacaktır. Karar verme yetkisi yine hakimin kendisinde bulunacaktır."
- "Bir makinanın karar vermesi düşünülemez"
Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürü Servet Gül, bazı ülkelerde bizzat adliyede bulunmadan çok sayıda davanın karara bağlandığını söyledi. Bu uygulamaya bazı eleştiriler olduğunu belirten Gül, "Yapay zeka teknolojilerinin yargı sisteminde kullanımı beraberinde önemli riskler getiriyor. En büyük endişe yapay zekanın tarafsız olup olmadığı yönünde. Yani öyle bir sistem geliştirmeniz gerekiyor ki tarafsız olabilsin. Yapay zeka sistemleri eğitildikleri verilere göre sonuçlar doğuracağı için herhangi bir ön yargıyı içeren veriyi buradan ayıklamak gerekir. Dolayısıyla veri setlerinin mutlaka tarafsız ve objektif olması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Yapay zekanın kullanımıyla birlikte ortaya çıkacak hukuki sorumluluklara değinen Gül, şunları ifade etti:
"Yapay zeka tarafından verilen kararların hukuki statüsü net olmalı, nihai kararı her zaman insanın, yargıcın vermesi sağlanmalıdır. Bir makinanın karar vermesi düşünülemez. Amacımız, teknolojinin imkanlarından faydalanırken, adalet ruhunun veya insan unsurunun belirleyiciliğini korumaktır. Yapay zeka sistemlerinin ürettiği kararların hukuki sorumluluğu hayati bir konudur. Kimin sorumlu tutulacağı, nasıl bir yaptırım uygulanacağı net bir şekilde tanımlanmalıdır. Sürücüsü olmayan araçların yolda kaza yapması halinde oluşacak sorumluluk kime aittir? Bunun sınırlarını çok iyi çizmek gerekir ki herhangi bir kargaşa yaşanmasın. Yapay zeka sistemleri bireylerin mahremiyetini mutlaka güvence altına almalıdır. Fikri mülkiyet haklarını koruma bakımından da üretilen içeriklerin fikri mülkiyet hakkına esas teşkil etmesi yönüyle bu alanın da yeniden değerlendirilmesi ve düzenlenmesi icap etmektedir. Ceza hukuku perspektifinden ise yapay zekanın suç işlenmesindeki olası rolü ve cezai sorumluluğunun nasıl belirleneceği kritik bir inceleme gerekmektedir."
Ez Cümle Projesi'nin, hukuki metinlerden özet çıkarılması amacıyla geliştirildiğini, geliştirme ve doğrulama testlerinin halen devam ettiğini dile getiren Gül, "Resimden Argo ve Nesne Tespiti Projesi"ni de geliştirdiklerini ifade etti. Gül, şöyle konuştu:
"Elektronik satış portalı için geliştirdiğimiz proje, e-Satış Portalı'nda ihaleye çıkarılan menkul ve gayrimenkullerin görsellerinde yaşanan karışıklıkları ve sorunları çözmek amacıyla geliştirilmiş olup görüntülerin yapay zekayla detaylı analizini gerçekleştirmektedir. Sistem 81 farklı nesne türünü kendisi tespit edebilmekte ve resimlerdeki hakaret, sövgü gibi potansiyel sorunlu içerikleri anında belirleyebilmektedir. Projenin en önemli özelliği görsel içeriklerdeki argo ve saldırgan kelimeleri tespit ederek kullanıcıları anında uyarabilmesidir. Bu sayede insan onurunu zedeleyebilecek içeriklerin sisteme eklenmesinin önüne geçilmektedir. Ayrıca farklı nesne türlerinin tespitiyle ihale süreçlerindeki görsel karmaşa da büyük ölçüde ortadan kaldırılmıştır."
Gül, "CBS Örgüt Tahmin Projesi" ile sistemde kayıtlı terör örgütü bilgileri ve yeni girilen verileri otomatik olarak eşleştirerek veri girişindeki hataları en aza indirdiklerini anlattı.
- "Yapay zekaya ekonomik teşvikler getirilmeli"
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Osman Gazi Güçlütürk de yapay zeka ile ilgili yasal düzenlemeler yapılmasına yönelik tartışmalara işaret etti.
AB ülkelerinde yapılan yasal düzenlemelerin doğru okunması gerektiğini belirten Güçlütürk, şunları söyledi:
"İhtiyaçlar ile yükümlülüklere cevap verdiği ölçüde ve ulusal menfaatler dikkate alınarak bu düzenlemeler Türk hukukuna alınmalı. Hakim ve savcılar yapay zekanın işleyişi, riskleri ve kullanımı konusunda eğitilmeli. Kişisel olmayan verileri kullanma noktasında kolaylaştırıcı düzenlemeler yapılmalı. Yapay zeka araç ve yazılımlarını erişilebilir kılacak ekonomik teşvikler getirilmeli. Yapay zeka alanında kaliteli araştırma ve yayınları öne çıkaracak teşvik mekanizmaları getirilmeli. Uluslararası alanda ülkenin yapay zeka konusunda temsiline önem verilmeli. Yapay zekada öncelikli alan tespiti yapılarak uzmanlaşma kanalları açılmalı. Yapay zeka ile ilgili bir bakanlık kurulmamalı."
NewMind AI Hukuk Teknolojileri şirketi kurucu ortaklarından Dr. Ali Göksu da yapay zekanın insanların yerine geçerek karar verebileceğini belirterek, "Yeni bir dünya var. Bu gerçekle yüzleşmemiz gerekiyor. Yapay zeka hakimleri kesinlikle etkileyecek. Kesinlikle çok fena işsizlik üretecek." ifadesini kullandı.
Göksu, yapay zekayla birlikte gelecek 10 yıl içinde avukatlık ve mali müşavirlik gibi mesleklerin yüzde 90 oranında azalacağını söyledi.
Öte yandan, toplantıda, komisyonun çalışma süresinin 1 ay uzatılmasının talep edilmesi kararlaştırıldı.