TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı.

Bozdağ, gündeme geçmeden önce 3 milletvekiline gündem dışı söz verdi.

DEM Parti Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan, ilinin en güncel sorununun, belediyeye yapılan görevlendirme olduğunu söyledi. Belediyeye yapılan görevlendirmenin ardından pek çok çalışanın işinden edildiğini aktaran Tanhan, "Yapılan bu işten çıkarmalar nedeniyle açılan davalarda idare mahkemesi iptal kararı verdi. Buna rağmen, Nusaybin Belediyesi başta olmak üzere işçiler işlerine geri dönemedi." dedi.

Mardin'in büyükşehir olmasına rağmen çevre yolu bulunmadığını belirten Tanhan, şehirde trafik sorununun olduğunu anlattı.

CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, ilinin sorunlarını gündeme getirdi. Erzincan'a hızlı tren sözü verilmesine rağmen bunun yapılmadığını kaydeden Sarıgül, "Tren Sivas'ta kaldı. Neden Erzincan'a hızlı tren gelmiyor." ifadesini kullandı.

Erzincan'a ulaşan yollara tünel yapılmasını isteyen Sarıgül, "Can Erzincan yıllardır hastane bekliyor. Yapılan hastanenin üniversiteye bağlanmasını doğru bulmuyoruz. Can Erzincan'a yapılan hastanenin şehir hastanesi olmasını istiyoruz." diye konuştu.

Roblox adlı oyun platformunun açılmasını isteyen Sarıgül, ehliyet ve hükümlülerin affı konusunda da toplumda beklenti olduğunu aktardı.

Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant'a yönelik tutuklama emrini değerlendirdi.

İnsanlığın neredeyse tüm kurumlarıyla kan kaybettiği bir dönemden geçildiğini kaydeden Yüksel, şunları kaydetti:

"Uluslararası sistemin kendi çıkarları uğruna dünyanın farklı bölgelerini, savaş, çatışma ve istikrarsızlık girdabına sürüklediği günler yaşamaktayız. İnsanlığın gözleri önünde 14 aydır Filistin'de ve Gazze'de mazlumların, masumların, kadınların, çocukların acımasızca katledildiğine şahit olmaktayız. İsrail'in bu saldırılarını Lübnan ve Suriye'ye de yaydığını görmekteyiz. İsrail ile Lübnan arasında sağlanan ateşkes antlaşmasının kalıcı sonuçlar vermesini temenni ediyoruz. Türkiye olarak, Cumhurbaşkanımız liderliğinde Filistin ve Gazze'de işlenen soykırımın durdurulması, ateşkesin sağlanması, kalıcı barışın tesis edilmesine kadar mücadelemize devam edeceğiz. Soykırım duruncaya, nehirden denize Filistin özgürleşinceye kadar bu mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz."

UCM'nin verdiği kararı "tarihi" olarak nitelendiren Yüksel, "Kararda, her iki şüphelinin, Gazze'deki sivil halka yönelik gıda, su, ilaç, yakıt ve elektrik gibi yaşamsal malzemelerin ulaştırılmasını kasıtlı olarak engellediği, doktorların yaralılara ve çocuklara anestezi malzemeleri olmadan ameliyat yapmak zorunda kaldığı, bu eksikliklerin Gazze'deki sivil nüfusun bir kısmının yok edilmesine yönelik koşullar oluşturduğu vurgulanmıştır." bilgisini paylaştı.

UCM'nin kararının, uluslararası hukukun ve uluslararası mahkemelerin itibarını koruyan çok cesur bir adım olduğunun altını çizen Yüksel, "Türkiye olarak, bu cesur kararı destekliyoruz. Tutuklama emri kararının, savaş kabinesi üyesi diğer sorumluları da kapsaması ve Roma Statüsü'nün 6. maddesi uyarınca soykırım suçunu da içermesi gerektiğini ifade etmek istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin bu süreçte, İsrail'in işlediği soykırıma karşı çok ciddi deliller topladığını vurgulayan Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Teferruatlı bir dosya hazırlamış, Anadolu Ajansının fotoğraflarının ve videolarının yanı sıra, Meclis Hukuk Ekibi ve avukatlar olarak yaptığımız UCM temaslarında, hazırlamış olduğumuz tanık beyanları ile diğer bilgi ve belgeler sunulmuştur. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu'na katılmak üzere gittiği New York'ta, Türkevi'nde, 23 Eylül'de Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han ile görüşmüş, Başsavcıya, Gazze'deki soykırıma dair Anadolu Ajansının hazırladığı Tanık ve Kanıt kitaplarını da takdim etmiştir. Cumhurbaşkanımız, İsrail'in katliamlarının insancıl hukukun tüm değerlerini yok saydığını aktarmış, Gazze'deki soykırıma ilişkin Türkiye'nin tutumunu dile getirmiştir. Bu kararın alınmasında şüphesiz Türkiye'nin yürüttüğü hukuk ve diplomasi çabalarının payı büyüktür. İsrail'in savaş suçlarını, insanlığa karşı suçları ve soykırım eylemlerini kasıtlı olarak işlemesinin ana nedeni, İsrail ve uluslararası toplumdaki cezasızlık algısıdır. Bu algının, UCM ve Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) vermiş olduğu kararlar ile artık sona ermeye başladığını müşahede ediyoruz. Cezasızlık algısının kaldırılmasına yönelik bir sonraki adım ise İsrail'in BM üyeliğinin askıya alınması olmalıdır."

Yüksel, bugüne kadar olduğu gibi, insanlık vicdanında mahkum olan İsrail'in, hukuk önünde de mahkumiyetinin sağlanabilmesi için çalışmalarını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde kararlılıkla sürdüreceklerini kaydederek, "Hem UCM hem UAD hem de BM nezdinde yürütülen hukuki süreçlere elimizden gelen tüm desteği sunacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz." dedi.

Yerinden söz alan AK Parti İstanbul Milletvekili Yücel Arzen Hacıoğulları ise "Mesele, Taksim Gezi Parkı'nda 3-5 ağaç olmak mı? Yoksa Bodrum'da villalar için kesilen 80 ağaç olmak mı? İşte bütün mesele bu. Sanatçı Suavi'nin trajik hikayesi, aklımıza bir İtalyan halk şarkısını getirdi." ifadesini kullandı.

Hacıoğulları daha sonra, "İşte bir sabah uyandığında/Çav villa, çav villa, çav villa çav çav/ Villaları dikmiş, 80 ağaç kesmiş/Bodrum'u tarumar etmiş..." şeklinde şarkı söyledi.

Hacıoğulları'nın şarkı söylediği sırada bazı iktidar ve muhalefet milletvekilleri de alkışla ritim tuttu.

Meclis Başkanvekili Bozdağ, "Sayın Hacıoğulları meram anlaşıldı. İçtüzüğe uygun hitap edin. Güzel söylüyor ama İçtüzük var. İçtüzüğe uygun davranmak hepimizin yükümlülüğü" diyerek, Hacıoğulları'nın mikrofonunu kapattı.

Kaynak: aa