GENEL

TBB Başkanı Erinç Sağkan, Erzincan'da konuştu:

- "(İliç'te maden ocağındaki toprak kayması) Bizim açımızdan buradaki en önemli unsur, bütün sorumluların, sorumluluk silsileleri belirlenerek en üst makamından en düşük makamına kadar hiç fark etmeden tüm sorumluların cezalandırılması" - "Etkin bir soruşturma sürecinin yürütülmesi ve şeffaf bir kovuşturma süreciyle kamu vicdanının tatmin edilmesi"

​​​​​​​ERZİNCAN (AA) - Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden ocağında yaşanan toprak kaymasına ilişkin, "Bizim açımızdan buradaki en önemli unsur, bütün sorumluların, sorumluluk silsileleri belirlenerek en üst makamından en düşük makamına kadar hiç fark etmeden tüm sorumluların cezalandırılması." dedi.

Sağkan, Erzincan Barosu'nda düzenlenen "Meslektaşlarla Buluşma" etkinliği öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, İliç'te maden kazasında 9 işçinin yaşamına mal olan bir felaketle karşı karşıya kalındığını hatırlattı.

Bugüne kadar 4 madencinin cenazesine ulaşılabildiğini belirten Sağkan, hala yakınlarının toprak altından çıkartılmasını bekleyen acılı aileler olduğunu söyledi.

Bölgede yürütülen soruşturmaya ilişkin yetkililerden bilgi aldıklarını dile getiren Sağkan, bunun da soruşturmanın gizliliği ve selametine zarar vermeyecek ölçüde bir bilgilendirme olduğunu aktardı.

Çok yakın bir zaman içerisinde soruşturma dosyasına ilişkin bir rapor beklendiğini dile getiren Sağkan, "O raporun gelmesi ile beraber İliç Savcılığı dosyada kendi fezlekesini hazırlayarak gerekli değerlendirmeyi ve kovuşturma sürecini başlatmak üzere dosyayı Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığına iletecek." dedi.

Etkin ve şeffaf bir soruşturma sürecinin yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Sağkan, şöyle devam etti:

"Bizim açımızdan buradaki en önemli unsur, bütün sorumluların, sorumluluk silsileleri belirlenerek en üst makamından en düşük makamına kadar hiç fark etmeden tüm sorumluların cezalandırılması. Etkin bir soruşturma sürecinin yürütülmesi ve şeffaf bir kovuşturma süreciyle kamu vicdanının tatmin edilmesi. Ailelerin en azından adalete eriştikleri noktasında bir algıya kavuşarak acılarının bir nebze olsun giderilmesini sağlamak. Yakınlarına ulaşabilen 3 ailemizle orada görüştük. Onlara Türkiye Barolar Birliğinin, Erzincan Barosu ve tüm barolarımızın hukuk örgütleri olarak ceza davasında onlara bütün hukuki desteği sunmaya hazır olduklarını ifade ettik."

- Hukuk fakülteleri yılda yaklaşık 20 bin mezun veriyor

Avukatlık mesleğinin sorunlarının bulunduğunu savunan Sağkan, Türkiye'de 92 hukuk fakültesinin bulunduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Bunlardan Erzincan Hukuk Fakültesi gibi çok köklü ve nitelikli eğitim veren bir kısım fakülteleri dışarıda bırakmak kaydı ile maalesef çok sayıda fakültede nitelikli ve yeterli eğitimin verilmediğini görüyoruz. İhtiyaç analizinin yapılmadığını, bunun da çok ciddi ekonomik sorunlara ama bu nicelik sorunların yanı sıra aynı zamanda ciddi bir nitelik sorununa büründüğünü görüyoruz.

Yılda yaklaşık 20 bin mezunun olduğu yerde diplomalı avukat ve işsiz sorununu yanında getirdi. Binlerce, on binlerce meslektaşımızın asgari ücretle iş bulamadığı, büro açamadığı, evinden home ofis avukatlık yapmak zorunda kaldığı ekonomik ağır bir sürecin içerisindeyiz. Tüm bunlara dikkati çekmek ve çözüm yöntemlerini ifade etmek adına 27 Nisan'da Ankara'da büyük bir savunma mitingi düzenledik. Tamamen barışçıl Anayasa'dan kaynaklanan bir demokratik hakkın kullanımıydı."

- "Bizim sorunumuz 85 milyonun ortak sorunudur"

Avukatlık mesleğine ilişkin sıkıntıları ilgi kurumlarla paylaştıklarını vurgulayan Sağkan, şunları kaydetti:

"Gerçekleştirdiğimiz temaslarda sıkıntıların çok sınırlı hatta büyük oranda yapılmadığını görüyoruz. O nedenle bu sesimizi tekrar kamuoyu ile paylaşmak istedik. Çünkü avukatın sorunu aslında yurttaşın sorunu demek. Bugün bir sorun yaşandığında insanların ilk aradığı avukat oluyor. O avukatın ekonomik anlamda güçlü olması, o avukatın bilgi birikimi ile dolu olması aslında yurttaşın savunma hakkının gerçek anlamda ve etkin bir şekilde kullanılması demektir. O yüzden bizim sorunumuz bu ülkede yaşayan 85 milyonun ortak sorunudur. Belirli takvimlerle bu eylemsel tavırlarımızı devam ettireceğiz."

Sorunların rahatlıkla çözülebileceğini işaret eden Sağkan, "Bugün CMK ücretlerinin düşüklüğü, adli yardım ücretlerinin iki yıl geriden ödeniyor olması, avukatların özellikle genç meslektaşlarımızın prim borçlarını ödeyemez duruma gelmiş olmaları, avukata dönük şiddet vakaların her geçen gün artıyor olması, pirim borcunu ödeyemeyen avukatların karakollarda, adliyelerde ve cezaevlerinde hak mücadelesi veriyor olmaları gibi gerçekten çok ağır sorunlar var ama bir irade ortaya konulursa bunlar rahatlıkla çözülebilecek sorunlar." diye konuştu.