Suriye bir alev topu... Suriye’de kimin eli kimin cebinde belli değil...
Ankara, Suriye sınırındaki son gelişmeleri yakından izlerken, karşımıza bir Kuzey Irak gerçeğinin ortaya çıkmasından tedirgin.
Aslında Suriye’deki kanlı olayların bu noktaya geleceği önceden belliydi.
Şimdi Türkiye ve Suriye sınırında hem PKK’nin bir kolu olan silahlı PYD militanları var, hem de Türkiye, Mısır, Libya, Suudi Arabistan’dan gelen köktendinci güçler.
Türkiye için asıl tehlike şimdilik bunlar...
Köktendinci güçlerin El Kaide, Taliban ve Müslüman Kardeşler’den oluştuğu bildiriliyor ve bunların Türkiye üzerinden Suriye’ye geçtiği öne sürülüyor.
Bu güçler şu anda Türkiye’nin denetiminde mi acaba?
Konuştuğum uzmanlar “evet” deyip ekliyor:
“Şimdilik öyle ama Esad devrildikten sonra bir mezhep çatışması ve Suriye’nin bölünmesi söz konusu...”
***
Köktendinciler de tıpkı PKK’nin Suriye uzantısı PYD gibi silahlı...
El Samha kapısını silahlı mücadeleyle ele geçirmişler...
Suriye ordusunun tanklarını RPG roketleriyle vurmuşlar.
Çatışmalar ise üç gün sürmüş...
Pek çok binayı yağmalamışlar, Türk TIR’ları ve kamyonlarını yağmaladıktan sonra yakmışlar.
İşin ilginç yanı, köktendinciler kendilerini şöyle tanıtıyorlar:
“Biz Özgür Suriye Ordusu’ndanız...”
Suriye’de bugün yaşananlar acaba Ankara’da nasıl değerlendiriliyor...
Özgür Suriye Ordusu’nun içinde yer aldıklarını söyleyen köktendinci örgütlerin, ABD, İsrail ve Türkiye’nin denetiminde olduğu söyleniyor.
Ankara’nın kaygısı, PYD’nin Suriye’nin kuzeyinde etkin olması, özerk bir yapı kurmak istemesi.
Bölgeyi yakından tanıyan gazeteciler bu durumu şöyle değerlendiriyor:
“Ortadoğu’da silah kimin elindeyse o güçlüdür...”
***
Suriye’de küçük yerleşim birimlerinde salt PYD silahlı.
Diğer Kürtler ise silahsız.
Gazetelerde dün çıkan bazı fotoğraflı haberlerde, Kuzey Irak’ta eğitilen silahlı Kürt militanların Dicle Nehri kıyısından ilerleyerek Suriye sınırına geçtiklerinin yazılması, Ankara’nın kaygısını daha da derinleştirdi.
Bu kişilerin üzerinde askeri giysiler vardı ancak silahlı değillerdi.
Elbet bu kişileri silahlı güçler koruyordu...
Gidecekleri yön belliydi:
“Kamışlı...”
Barzani, bir hafta kadar önce yaptığı açıklamada, Suriyeli Kürtlere askeri eğitim yaptırdıklarını açıklamıştı.
Peki, bundan ABD ve İsrail’in haberi yok muydu?
Elbet vardı.
Barzani’nin ABD’den habersiz adım bile atmayacağı bilinen bir gerçekti...
Öteden beri Türkiye’nin Ortadoğu’daki “kan gölüne” girmesi için tuzaklar hazırlandığını yazıyorum...
İşte şimdi her şey ortada!
***
Eline silah almamış, kanlı eylemlere katılmamış muhalifler, Esad’ı destekleyenler, desteklemeyenler, Sünniler, Aleviler, Kürtler, Ermeniler, Hıristiyanlar, Türkmenler Suriye’nin tümlüğünden yana.
Eğer köktendinciler, PKK ve PYD Suriye’de silah gücüyle egemenlik kurarsa ülkenin bölüneceğinden büyük kaygı duyuyor.
Arap milliyetçiliğinin Ortadoğu’da en güçlü ülkesi olan Suriye’de Irak gibi iç savaş başlar ve ülke kan gölüne döner.
Bunu Irak ve Libya’da gördük...
Türkiye’de bundan korkuyor!
Bana kalırsa son gelişmelerden ötürü Ankara’nın, bir başka deyişle AKP iktidarının ayakları yeni yere basmaya başladı.
Irak ve Libya’da olduğu Esad’ın devrilmesinden sonra böyle bir süreç başlayabilir.
Silahlı olan köktendinci güçler ve PYD arasında hesaplaşma çıkabilir, ucu da mutlaka Türkiye’yi olumsuz etkiler...
(Cumhuriyet)