Suçu kimde aramalı?


   Ve bu rapor KIBRIS’ın manşetinde ‘Durum Vahim’ başlığı ile yayınlandı...
   Neden vahim?..
   Çünkü bir yıl içinde uyuşturucu suçundan ‘sadece tutuklananların’ sayısı 319’a ulaştı...
   Yıl içinde 28 kilo hintkeneviri, 1,5 kilo ham afyon, 3,5 kilo bonzai (sentetik cannabionid), 578 gram eroin ve daha birçok değişik türde uyuşturucu ele geçirildi...
   Sadece bu rakamlar bile, durumun ne kadar vahim olduğunu göstermiyor mu?..
   Bir de tutuklanmayanlar vardır...
   Tahminlere göre de tutuklanmayanların sayısı, tutuklananlardan kat kat fazladır...
   Kumarhanelerde olduğu gibi...
   Zaman zaman polis bültenlerinde 3, ya da 5 kişinin kumar oynarken yakalandığını okursunuz...
   Halbuki hepimiz biliyoruz ki; kumarhanelere gidenlerin büyük bir kısmı yerlilerdir...
   Her akşam yüzlerce kişiyi rulet masalarında görebilirsiniz...
   Ancak tutuklananların sayısı ayda 3-5 kişi ile sınırlıdır...
   Uyuşturucu çeteleri de ‘geniş kapsamlı’ çalıştığı için tümünü, ya da yarısını yakalamak mümkün değildir...
   Polis tutuklamak istemediği, ya da göz yumduğu için değil...
   Çalışma alanları çok geniş olduğu için...
   Ortada çok büyük paralar döndüğü için...
   Neticede Kuzey Kıbrıs beyaz tozla örtülmüş vaziyettedir...
   Gençlerin bugünü ve geleceği tehdit altındadır...
   Peki bu tehlikeli gidişi kim durduracak?..
   Polis Genel Müdürlüğü’ne göre; bu konuda ailelere ve eğitim kurumlarına büyük görevler düşüyor...
   Yaklaşım bir ölçüde doğrudur...
   Ne var ki; aileler bu tehlikenin önüne geçmede başarılı olamıyor...
   Çünkü; uyuşturucu pazarlayanların taktikleri gençler üzerinde çok etkilidir...
   Arkadaşların etkisini de birleştirdiğimizde, zehirden kurtulmak kolay değildir...
   Kimisi “bir çek unutursun” diyerek aldatır...
   Kimisi seks gücünü göstermesi için buna ihtiyaç olduğuna inandırır...
   Neticede tümü zincirin halkalarıdır...
   Eğitim kurumlarına gelince...
   Öncelikle öğretmenlerin bu konularda ne kadar bilinçli olduklarını sorgulamak gerekiyor...
   Bugüne kadar öğretmenlere uyuşturucu konusunda ne tür eğitimler verildi ve kaç kişi bu eğitim yöntemlerini uygulayabildi?..
   Eğitimde ciddi sorunların yaşandığını hepimiz biliyoruz...
   Tam gün eğitime geçilmemesi nedeniyle, öğrencilerin sosyal sorunlarıyla ilgilenecek vakit de olmuyor...
   Gelmiş, geçmiş tüm hükümetlerin programında tam gün eğitimden söz edildiği halde, iktidara gelenlerin bu sözleri tutmaması ve geri durması nedeniyle bir yandan başarı oranı düşerken, diğer yandan öğrencilerde kötü alışkanlıkların yaygınlaşması karşısında herhangi bir eğitici program uygulanamıyor...
   Sorunlarımız çoktur...
   Ama bu sorunlarla uğraşacak bir siyasi yapı da yoktur...
   Memur maaşlarından kesinti veya az artış gündeme geldiğinde ortada yüzlerce kahraman görürsünüz...
   Tepkiler, eylemler, grevler günlerce devam eder...
   Gençliğin elden gittiğini yazdığınızda ve polis raporunu manşete taşıyıp ‘durumun vahim olduğunu’ bildirdiğinizde gözler ve kulaklar kapalıdır...
   Öyleyse; yaşadıklarımızın suçlusu bizleriz...
   Suçu başka yerlerde aramayalım...

(Kıbrıs gazetesinden alınmıştır)